Memlekette bir forma hediyesi tutturmuş gidiyorlar. Bu memlekette mutlaka ki, Kayserispor taraftarı olmayan iş insanları ya da taraftarlar olacaktır. Memleketi Kayseri olmayan için ne diyebilirim ki? Doğduğu yer mi, doyduğu yer mi diye insana sormuşlar. Bu soruya her kesim kendince yanıt verip kendisini anlatmaya çalışmış. Bu yüzdendir ki ben takım taraftarı olmak ayrı, desteklemek ve memleketinin değerine sahip çıkmak ayrı diye düşünüyorum. Hani bu memlekette Kayserispor’dan söz ediyoruz ya bu konuda bu şehrin markası dediğimiz bir yapıdan bahsetmiş olduğumuzu unutmayalım. Kayserispor ki sadece Kayseri’ye özgü değil, tüm Kayserililer ve kendisini Kayserili hissedenlerin markası olmuş ve olmaya da devam edecektir. Bu yüzdendir ki nüfus cüzdanında ne yazdığına değil, kimin nerde nasıl hissettiğine ve yaptığına odaklansak daha doğru olur.
Kayserispor özelinde fazla bir şey söylemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Gönlünde Kayserispor sevgisi olan zaten gereğini yapar ancak bu sevgiyi henüz gönlüne yerleştirememişler varsa onlara da yardımcı olmak bize düşer diye düşünüyorum. Hani bunun için elimizden geleni yapmalı ve bu şehrin takımına her kesimin el birliği ile destek olmasını sağlamalıyız. ‘Bu takımı seveceksin’ diye kimseyi de zorlayamayız.
Sevgi insanın içinde olmalıdır. Hani sempati duyduğu takımlar için beslediği o duyguyu şehrinin takımı olduğu için Kayserispor’a daha fazla beslemelidir. Daha öncede dediğim gibi sadece bu şehir de doğmak değil Kayseri’yi benimsemiş herkes için geçerli bir sözden bahsediyorum. Bu şehirde yaşayıp da farklı yerlerde doğan veya kütüğü bulunan isimlerin de böylesi durumları bir kenara bırakarak, doyduğum şehir diyerek, şehrinin takımının yönetimine girdiklerini hem maddi hem de manevi yönden el birlikteliği yaptıklarını unutmayalım.
Bu yüzdendir ki önümüzde önemli bir Galatasaray maçının olduğu şu günlerde tek düşüncemiz hafta sonu olmalıdır. O isim şunu yapmış veya bu isim şöyle demişten daha çok, Galatasaray maçı için kim ne yapacak sorusuna odaklanmalı ve şehirde bu havayı yaşamalıyız…