Mustafa GÜRBÜZ

Tarih: 05.12.2025 18:10

Bahis olaylarının gündeme geldiği günden bu yana

Facebook Twitter Linked-in

Ülkemizde futbolun üzerindeki kara bulutların bazen saha içindeki oyunla açıklanamayacak kadar ağır olduğunu düşünüyorum. Son günlerde spor gündemini meşgul eden bahis soruşturmaları, yalnızca bir futbolcunun gözaltına alınmasıyla sınırlı kalmadı; kimi iddialar kulüp başkanlarından spor yorumcularına kadar geniş bir çevrenin adının geçtiğine dair yorumları beraberinde getirdi.

Bu karmaşa içinde en çok yara alan kulüplerden birinin de Kayserispor olduğunu düşünüyorum. Zaten ekonomik güç dengesinde diğerlerine göre dezavantajlı olan sarı-kırmızılı temsilcimiz, bir de bu tür iddiaların ortaya atılması ile yaşadığı haksızlıkların nedeni bunlar mı diye düşündürüyor.

Ülkemizde ne yazık ki spor ailesindeki her bir bireyin tek sorunu ‘Hakem hataları’. Bu hatalar, takımlara ardı ardına yapılınca ister istemez o takımların taraftarı da bu hataların sistematikleştiğini düşünüyorlar.

Son haftalarda temsilcimizin yaşadığı talihsiz hakem kararları da bu söylemleri doğrular nitelikte oluyor. 

Elbette hakem hatası futbolun doğal bir parçası olabilir.

Ancak bahis iddialarıyla çalkalanan günümüzde, aynı hataların hep aynı takımınlar aleyhine gerçekleşmesi, ister istemez kamuoyunda soru işaretlerini ortaya çıkartıyor. 

Kayserispor’un bu sezon yaşadığı puan kayıplarına bakıldığında, çoğunun ince pozisyonlardan, VAR müdahalelerinden veya müdahalesizliklerinden kaynaklandığını görmek mümkün. Bazen VAR’ın çağırdığı pozisyon bir sonraki hafta benzer nitelikte olmasına rağmen başka takım için çağrılmıyor. Bu da akıllara ‘Neden?’ sorusunu getiriyor. 

Nedenleri çok ama belki de en önemlisi Kayserispor’un yanlış bir kararla kaybettiği 3 puanın telafisinin diğer kulüplere göre çok daha zor olmasıdır.

Bahis iddialarının ortasında temsilcimize sezon başında Adana Demirspor'dan transfer olan Abdulsamed dışında temsilcimizde gözaltına alınan isim olmadı. Ancak bu futbolcunun geldiği eski takımının başkanından tutun da başkanvekiline kadar hatta bazı takımların yönetim kademesinde bulunan isimlere kadar birçok kişi aynı operasyon çerçevesinde gözaltına alındılar. 

İddialar ne olursa olsun, isimler kim olursa olsun, futbolun güvenilirliğini sarsan her nokta titizlikle araştırılmalı ki bu düğmeye de basıldı diye düşünüyorum. Ama bu yapılırken kulüpler yıpratılmamalı; yapılan bir haksızlık var ise bunun sonucuna da herkes katlanmalı. Suç varsa ceza konusunda kulüp veya kulüp başkanı demeden cezalar verilmelidir. Adalet duygusu zedelendiğinde ne skor tabelası anlamlı olur ne de sahadaki mücadele.

Ve görünen o ki, bu işe bulaşan kulüplerin cezası bir alt lige düşülmek kadar ağır da olacaktır ki o da mutlak uygulanmalı yoksa FIFA ve UEFA bu konularda cellat gibi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-F0G61HQYBB