Aslında “Türklük” bir hayat tarzıdır. Mustafa Kemal Atatürk;
”Türklük benim en derin güven kaynağım oldu. Kendimi başka ulusları öven ve Türklüğü aşağı gören eksiklik duygusuna kaptırmadım.
Efendiler, bütün dünya milletlerini tanırım. Yemin ederim ki, bizim milletimizin, manevi kuvveti, bütün milletlerin manevi kuvvetinden üstündür.” diyor (Atatürk’ün Liderlik sırları, Prof.Dr. Hikmet Özdemir)
Ziya Gökalp; “Türklük, Türk milletini yükseltmek demektir” dedikten sonra;
“Sorma bana oymağımı, boyumu,
Beş bin yıldır millet gibi yaşarım
Deme bana Oğuz, Kayı, Osmanlı,
Türk’üm, bu ad her unvan'dan üstündür”
Türklük bir ülkü'dür. Ülküler bir milletin manevi gıdasıdır. Ülkü'süz millet, silik ve sönük kalmaya mahkûmdur”
Mehmet Akif, Türk olarak yazdı, Türk olarak düşündü, Türk olarak yaşadı ve nihayet Türk olarak öldü. İstiklal Marşı’nda çok açık bir biçimde,
“Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celal
“Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal” diyor.
Merhum Akif Türkçü bir şairdi. Hasan. Basri. Çantay hatıratında, O’nun dünya görüşünü aktarırken,:
“Mehmet Akif Ersoy’a tanıdık birisi, “Üstat, sizi Türkçü görüyorum” deyince, Akif ona;
“Ya ne zannediyorsun? Türk’e hiçbir kavmin horoz olmasına tahammül edemem!” dediğini biliyoruz. (Çantay, s.225).
Bir zamanlar Türk’e övgü yağdıran Fransa’nın devlet adamı, Dış İşleri Bakanı LAMARTİN;
“Türkler yeryüzünün en şerefli insanlarıdır. Huyları temiz ve yücedir. Yiğitlikleri bozulmaz bir güç halindedir. Onlar din ve vatan konusunda, öz değerlerine bağlılık noktasında tarafsız adil davranmasıyla saygı telkin ederler.
Türklerin yurdu, efendiler, kahramanlar ve şehitler diyarı'dır. Böyle bir milletin düşmanı olmak, bence insanlığın düşmanı olmaktan farksızdır.” Demektedir. Ama bu günkü liderleri ne diyor. Garip değil mi sizce?
İngiliz devlet adamı LORD BYRON da; “Türkler yalancı olmadıkları gibi ikiyüzlü de değildirler.
Savaşta şerefle ölmeyi, şerefsizce yaşamaya tercih ederler. Ustalıkla kullandığı kılıcı ile yendiği milletlerin dönüp yarasını sararlar.” İfadesini kullanmaktadır.
Bugünün ikiyüzlü İngilizlerin yüzüne bu sözler şamar gibi inmeli'dir.
Hz. Muhammet (SAV) ise: “Siz küçük gözlü, kırmızı yüzlü, düz burunlu, yüzleri sahtiyan örtülü, kalkan gibi geniş omuzlu Türklerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. İstanbul’u alan komutan ne iyi komutan, onun askeri ne iyi askerdir. Kişi kavmini sevmekle kınanamaz” Diye Türkleri övmekte'dir.
Elbette ki, Orta Doğuda güçlü bir Türk devletinin varlığı bazı ülkeleri rahatsız etmektedir. Biz bu tarihi gerçekleri ne zaman anlayıp, değerlerimize sahip çıkacağız.
Mustafa Kemal ATATÜRK, 1922"de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 130. toplantısının açılışında yaptığı konuşmada:
“Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk Milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında da tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk Milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Hz. Nuh’un oğlu Yasef"in çocuğudur” diyor.
Bunun üzerine söylenecek hiçbir söz bilmiyorum. Öyleyse inadına, üzerine basa, basa diyorum ki, dünyada hiçbir millet “ Türk’ün üzerine horozlanmasın.
Türklük bir ülkü'dür. Örnek mi istersiniz? Yedi düveli perişan eden İstiklal ve Çanakkale savaşları yetmez mi?
