Zerrin Karabulut

Tarih: 18.09.2024 15:40

Tepki

Facebook Twitter Linked-in

Merhaba sevgili okur,

İnsan olarak doğamız gereği dış dünyada karşılaştığımız olaylara, reflekslerimizle fiziksel olarak tepki veririz. Birileri bize hoşumuza gitmeyecek bir söz söylediğinde ya da bir harekette bulunduğunda hemen kendimizi korumaya alıp anında aynı şekilde karşılığını vermeye kalkabiliyoruz. O karşılığı vermeden önce birkaç saniye durup düşünürsek belki de kalitemizden, misyonumuzdan taviz vermediğimiz için mental olarak iç huzurumuzu sağlamış olacağız ve zararsız ziyansız o anı atlatma şansını elde edeceğiz.

Güç, fiziksel olarak birilerinin üzerinde onu göstermek değildir. Gerçek güç, yapabildiği halde o gücünü yanlış yollarda kullanmayandır.

Toplumumuz gerek ekonomik olarak gerekse manevi olarak çok sıkışmış durumda ve öfke kontrolünü sağlamakta zorlanıyoruz.

Ne ara biz bu kadar merhametsiz, vicdansız bir toplum haline geldik? (Müstesna insanlarımız var tabii ki) İşte manevi eksikliğimizin farkında olabilsek, değerlerimizi daha güzel muhafaza edebilirdik.

Bunun yanı sıra bir de iç dünyamızdaki tepkilerimiz var. Bu kısım, dış dünyada olduğunun tam tersi diyebiliriz. Ruhunu mutlulukla besleyen, dış dünyaya da aynısını yansıtacaktır.

Yaşadığımız sorunları içimizde biriktirmeden ruhsal sağlığımızı korumak adına, olumsuzluk yaşadığımız insanla karşılıklı oturup konuşmak paylaşmak en doğrusu olabilir.

Akli dengemizin ruhsal boyutunu koruyabilmek, yeniliklere açık olmak, mütevazı olmak, empati ve hoşgörüden vazgeçmeden bize sunulmuş bu hayat yolunu insanlığa faydalı olabilme hedefiyle ilerleyebilmek bir erdemdir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-F0G61HQYBB