https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Hüseyin Döngel


ORTADOĞU'NUN TANIMI, POLİTİK-STRATEJİK ÖNEMİ, TÜRKİYE'NİN ORTADOĞU POLİTİKASI VE TÜRKMENLER

Orta Doğu Tanımı


Dünyanın en eski medeniyet merkezlerinden Ortadoğu, geçmişten günümüze siyasal mücadelelerin üzerinde cereyan ettiği en önemli yerlerden biri olmuştur. Ortadoğu kelimesi, köken itibarıyla Avrupa kaynaklıdır ve hem Batı coğrafyasından uzaklığı ifade eden, hem de Batının siyasal/kültürel değerlerinden farklı bir yapıya işaret eden bir anlamı vardır. Kastedilen bölgeyi ifade etmek için daha önce Yakın Doğu kavramı kullanılmaktaydı. Her iki kavram da Uzak Doğu temel alınarak ortaya atıldığı söyleyebiliriz. “Temelde ‘Ortadoğu’ kavramının, Şark’ (Doğu) ve ‘Yakındoğu’ (Near East) kavramları gibi Batı merkezli ve sübjektif bir kavramlaştırmanın ürünü olarak ortaya çıktığı ve kullanım sahasına girdiği söylenebilir. Bu kavramlaştırmayı yönlendiren ana bakış, Avrupa’yı dünyanın merkezi olarak kabul eden ve dünyanın diğer bölgelerini bu merkeze olan uzaklıklarına göre ‘yakın’,  ‘orta’ ve ‘uzak’ gören bakıştır.”  İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kullanımı giderek yaygınlaşan ‘Ortadoğu’ kavramını ilk defa 1902 yılında Amerikan deniz tarihçisi ve stratejisti Alfred Thayer Mahan, National Review’de yayınlanan Basra Körfezi’nin önemini ele aldığı yazısında, Arabistan ile Hindistan arasındaki bölgeyi ifade etmek için kullanmıştır. Savaştan sonra bu terimin yaygınlaşması ise İngilizler tarafından Mısır’daki askeri birliklerin ‘Orta Doğu Komutanlığı’ olarak adlandırılmasıyla olmuştur. 
Orta Doğu’yu coğrafi olarak tanımlarsak en geniş anlamıyla; batıda Fas’tan başlayarak doğuda Afganistan ve Pakistan’a kuzeyde Türkiye’den başlayarak güneyde Habeşistan’a kadar uzanan coğrafyada yer alan ülkeleri kapsamaktadır. Bizim bahsedeceğimiz Orta Doğu kavramı ise biraz daha sınırlandırarak Mısır, Türkiye, İran, Afganistan ve Pakistan gibi çevre ülkeler, Bereketli Hilal denilen Irak, İsrail, Ürdün Lübnan ve Suriye gibi merkez ülkelerle Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleri yer almaktadır.
Bölgede etnik açıdan nüfusunun büyük çoğunluğunu Araplar oluşturmaktadır. Araplardan başka Afganlar, Asuriler, Beluciler, Kürtler, Ermeniler, Türkler, İranlılar, Yahudiler ve Kıptiler vardır. Dinsel açıdan ise Müslümanlar büyük çoğunluğu oluşturduğu bölgede Museviler ve Hıristiyanlar da yaşamaktadır. Müslümanların 1/3 ‘i Şii, 2/3’si ise Sünni’dir. Bunların dışında (bazı kaynaklara göre bu ayrıma dahil) Hariciler, Aleviler, Nuseyriler, Dürziler de bulunmaktadır. 
Sanayi Devrimi’nden sonra, petrolün sanayi ilişkilerini belirleyen ana madde olması, petrolü, sanayisi güçlü ülkeler açısından, dış politikanın belirlenmesinde en önemli madde haline getirmiştir.  Orta Doğu’daki hammadde zenginliği, büyük devletlerin ilgi odağı ve uluslararası siyasette çıkar çatışmalarının merkezi olunca, günümüze dek sürecek sorunları da beraberinde getirmiştir.

Güneybatı Asya’nın, özellikle zengin toprak ve su kaynaklarına sahip Mezopotamya ve Doğu Akdeniz havzaları ilkçağlardan itibaren nüfusun yoğunlaştığı merkezlerden biri olmuştur. Tarihin en köklü medeniyetlerinin birçoğuna ev sahipliği yapmasının yanında bu bölge, yerkürenin jeopolitik açıdan en önemli alanlarından biri olma özelliğine sahiptir. Asya kıtasının güneybatısını teşkil eden bu bölgeye; Ortadoğu, Yakın Doğu, Ön Asya ve Güneybatı Asya gibi isimlerin verildiği farklı görüşler vardır. Bu görüşlerin farklı olmasının temel sebebi ise ‘’çeşitli sosyal bilim dallarında uzmanlaşma farkının etkileridir. Bu farklı uzmanlaşma alanları kendilerine özgü şekillerde bölgeyi birbirlerinden farklı şekilde tanımlamaktadır. Örneğin Coğrafyacılar coğrafi görüş açısı ile bakmakta bölgesel coğrafya yönünden değerlendirmekte ve Asya kıtasının bütününü temel alarak Ortadoğu’yu Güneybatı Asya olarak tanımlamayı uygun bulmaktadırlar’’ (Gözenç, 2006, 9). Ortadoğu kavramı ise Avrupa merkeziyetçi yaklaşıma dayanır ve Britanyalıların 20. yüzyılın başlarında kullanmaya başladıkları bir kavramdır. Bu tanımlamada İngiltere ve Avrupa ülkeleri merkez kabul edilmiş; doğu, Uzak Doğu, Yakın Doğu, Ortadoğu gibi kavramlar buna göre tayin edilmiştir. Bu açıdan bakıldığında  Ortadoğu kavramı kültürel veya coğrafi bir tanımdan ziyade siyasi içerikli bir kavramdır.