https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Nasuh Durmaz


Olmazsa olmazımız sosyal medya

Sosyal medya deyince aklımıza ilk gelebilecek olanlar Facebook, Twitter, YouTube, Watsapp, Instagram, Tiktok gibi paylaşım siteleridir ve sosyal medya hayatınızda çok önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır.


Sosyal medya deyince aklımıza ilk gelebilecek olanlar Facebook, Twitter, YouTube, Watsapp, Instagram, Tiktok gibi paylaşım siteleridir ve sosyal medya hayatınızda çok önemli bir yere sahip olmaya başlamıştır.

Bu nedenle gündemi sosyal medyadan takip etmeyi tercih eden gençlerin ve yetişkin sayının her geçen gün artarak devam ettiği gözlenmektedir. 

Ayrıca gazetelerin yazmadığı ve TV kanallarının vermediği bir çok haberi sosyal medya görmek mümkün olmaktadır.

Bu nedenle bir çok haber daha gazete ve TV kanallarında haber olmadan sosyal medya üzerinden kitlelere ulaşmaktadır.

Özellikle bizim gibi okumayı sevmeyen insanlar gazete okumak ve saatlerce televizyon karşısında haber dinlemek yerine çok daha kısa sürede ve her an her yerde doğrudan habere ulaşmayı tercih etmektedirler.

Bu nedenle Sosyal Medya her geçen gün günlük hayatımızın bir gerçeği ve olmazsa olmazımız haline gelmeye devam etmektedir.

Malumunuz olduğu üzere, insanlar özellikle adaletin yerini bulmadığını düşündüklerinde, yaptıkları paylaşımlarla isyan ederek kamuoyu oluşturabilmekte ve böylece sosyal medyanın ne kadar büyük bir güç olduğunu görmektedirler.

Ancak böyle bir gücün çok dikkatli kullanılmadığı takdirde ne kadar büyük ve tehlikeli bir silaha dönüşebildiğinin de göz ardı edilmemesi gerekmektedir

Dolayısıyla bu alanda yeterli denetim ve kontrol mekanizmaları olmadığı dikkate alınırsa sosyal medya haberlerinin yalan, hakaret, iftira, küfür şeklinde çoğu zaman yargısız infaza dönüştüğünde görülmektedir.

Malumunuz olduğu üzere 2023 yılında Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri yapılacak.

Eğer Sosyal Medya bu günkü gibi sorumsuzca yayın yaptığı sürece seçimlerde işimiz çok zor olacak demektir.

Çünkü sosyal medya bu sorumsuzluk anlayışı içinde siyasi ve sosyal zemini tam bir bataklığa dönüştüreceği kesin olarak bilinmelidir.

Bu nedenle başta Almanya, Fransa olmak üzere daha 30 Ülke de olduğu gibi sosyal medya için mutlaka bir yasal düzenleme yapılmalıdır

Ancak bu düzenleme fikir özgürlüğünü, eleştiri hakkını zedelemek yerine sosyal medyanın yıkıcı etkisinden ülkeyi ve insanları korumak için yapılmalıdır.

Malumunuz olduğu üzere daha önce sosyal medyada başka ülkelerde kafaları kesilerek vahşice öldürülmüş insan fotoğraflarının 15 Temmuz gecesi; boğazı kesilerek öldürülmüş Harp Okulu öğrencilerine aitmiş gibi paylaşılmış olduğu yalanını ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un gündeme getirdiği "3 yıl önce evine giderken 4 kişi tarafından tecavüze uğradığını” iddia eden Ecem Güçlük isimli hesabın Emre Doğantürk adında bir erkek tarafından açılmış olduğunu bilmenizi istiyorum.

Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde gece yarısı sosyal medya çökmüştü.

Eğer gündüz gün içinde çökmüş olsaydı eminim bir çok kişinin bunalıma girmesi kaçınılmaz olacaktı.

"Hilmi Daşdemir’in başkanı olduğu Optimar’ın sosyal medya eğilimleri konulu araştırmasına göre

ankete katılanların yüzde 46,2’si haberleri sosyal medyadan takip ettiğini söylemektedirler.

 Ayrıca sosyal medyanın denetlenmesi ile ilgili de ankete katılanların yüzde 56’sı sosyal medya denetlensin derken yüzde 46’sı hayır dediği görülmektedir.

Hayır diyenlerin ilk itirazı özgürlükler yönünde ve yüzde 42,9’la insanlar özgür bırakılmalı şeklinde beyanda bulundukları görülmektedir.

Partilere göre ise AK Partililerin yüzde 70,5’i denetlenmeli derken yüzde 29,5’u karşı çıkmaktadır.

CHP’lilerin yüzde 36,6’sı denetlenmesini isterken yüzde 63,4’ü hayır demektedir.

 MHP’lilerin yüzde 66,5’i denetlenmesinden, yüzde 33,5’i ise denetlenmemesinden yana tavır aldığı anlaşılmaktadır.

 İYİ Parti ise nerdeyse tam ortadan ikiye bölünmüş durumda. Yüzde 48,9’u denetlenmeli derken yüzde 51,1’i karşı çıkmaktadır".

(6-10-2021-Hürriyet Gazetesi Abdulkadir Selvi )

            Anlatmaya gerek yok görüyorsunuz.

               Bazıları nın gözleri kör.

Bu iddia Vatikan Sözcü Yardımcısı Paloma Garcia Ovejero’nun BBC Türkçe’ye verdiği konuya dair yorumla yalanlanmış. Ovejero şu ifadelere yer vermiş:

"Kesinlikle doğru değil. Olabilecek en güçlü şekilde yalanlıyoruz… Ne Erdoğan'ın ne de herhangi bir devlet liderinin bağış yaparak karşılığında Papa ile görüşmesi diye bir uygulama söz konusu olamaz."

Dolayısıyla Sosyal medya düzenlemesi için kolları sıvayan TBMM’NİN bu itirazları dikkate almalıdır diye düşünüyorum.

Takdir ve yorum sizin.