İdris Yavuz


Malazgirt’ten Çanakkale’ye Ağustos ayı

İdris Yavuz


Türk tarihi, Ergenekon’dan Malazgirt’e, İstanbul’un fethinden Çanakkale ve İstiklal Harbine kadar, ağustos ayları Türk ordusunun zaferleriyle doludur. 

Türk aile yapısında vatan ve din duygusu, etle tırnak gibidir. Bu özellikler Türk cemiyet hayatını asırlarca ayakta tutmuştur.

Türk milletinin özünde çalışkanlık, dürüstlük, mertlik, cömertlik, dostuna güven, düşmanına haddini bildirme geleneği vardır. Atalarımızın tarih boyunca kan dökerek ve can vererek kazandıkları bu büyük mirası, korumak, her Türk’ün kutsal görevidir. 

Malazgirt Savaşı’ndan sonra dünya tarihinin seyri değişmiştir. Bundan dört asır sonra ise İstanbul’un fethiyle yeni bir çağın kurulması söz konusu olacak ve tarih yeniden yazılacaktır.

Mustafa Kemal ve silah arkadaşları dünya devletlerine bir kez daha Türk’ün gerçek gücünü göstermişlerdir. 

Türk milleti ve onun değerli ordusu 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt’te şanlı bayrağımızın doğuşundan sonra, Bizans İmparatorluğu’nun temelini sarsacak, İstanbul’un alınmasıyla dünyayı şaşırtacak olaylara imza atacaktır. 

Ağustos aylarının milli tarihimizde ayrı bir yeri vardır. Bizans’ı yere serip Türk milletine Anadolu’yu kazandıran Malazgirt, Orta Avrupa kapılarını ardına kadar açan Kosova, Şarklen ordularını dize getiren Mohaç Savaşı nihayet İstiklalimizin temeli olan Başkomutanlık Meydan Savaşları bu ayın şerefli anılarıdır. 

Ağustos ayı Türk toplumuna, onurlu bir şekilde istiklalin güzelliğini yaşatmıştır. 

Türkler, inançlarının gereği olarak, savaş emrini yürekten kabul eden, biri diğerinden daha gururlu olan nice zaferler kazanmasını bilmiştir. Varnalar, Prevezeler, Plevneler, Çanakkaleler, Sakaryalar hep bu imanın ürünleridir.

Bu güzel yurdu korumak elbette ki boynumuzun borcudur ve vatanseverliğimizin de gereğidir.

Bu millet çok zor zamanlarda büyük işler başarmasını bilmiştir. Türk milleti hür, mağrur ve başarılı olarak yaşamayı bilen bir millettir. 1071- 30 Ağustos 1922 yılları arasındaki başarılar Türk ordularını bütün dünyaya tanıtmaya yetmiştir. Atatürk diyor ki;

“Tıpkı bugün de olduğu gibi 30 Ağustos 1922 günün sabahında Türk ordusu, çember içine aldığı Yunan ordularının Başkomutanı, teslim bayrağı çekme zorunda kalmıştır. Afyonkarahisar, Dumlupınar Meydan Savaşı dahil 30 Ağustoslar Türk tarihinde çok büyük ve parlak zaferlerle doludur. Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin temeli de burada atılmış ve kıyamete kadar var olmaya devam edecektir. Bu sahada akan Türk kanları gökyüzünde dolaşan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin koruyucusu olacaklardır” demektedir.

Biz de tüm şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz. 30 Ağustosları bize kazandıran kahraman ordumuzu minnet ve şükranla anıyoruz.