Süper Lig temsilcimiz Bellona Kayserispor’da yeni süreç Hatay maçı. Bu hafta sahasında oynayacağı ve mutlak galibiyet parolası ile çıkacağı maç için geri sayıma başlayan takımda futbolcuların çalışmaları devam etse de, takımda ligin alt tarafında olmanın verdiği stres ve sıkıntılar futbolcuları gün geçtikçe etkilemeye başladı. Her ne kadar ligin boyu kısalıyor olsa da, yine de ligin alt tarafında olmayı kafasına takan tek grup yanılmıyorsam bu takıma gönül verenler oluyor. Hani her sohbetimizde kim olursa olsun konu Kayserispor’a gelince ne diyeceğimi bilemiyorum. ‘Kayserispor düşecek mi?’ diye soranlara olmaz desem de, bu inancımın sağlam kalması için sahada ter döken futbolcuların da ısrarcı olması gerekiyor. Ne yazık ki, son oynanan maçta da gördüm ki, kendi işimizi kendimiz yapmamız konusunda tamamen ısrarcı olamıyoruz.
Takımın ligde sezon başından bu yana sorunlar yaşadığını görmek ve bu zamana kadar da bu konuda ısrarcı olmak büyük hataydı. Burak Yılmaz’ın kalmasında bu kadar ısrar edenlerin şimdilerde kulakları çınlıyordur diye düşünüyorum. Sadece bu değil aynı durum Sinan Kaloğlu konusunda da geçerli. Mademki yabancı bir teknik adam ile bu işleri bu kadar sorunsuz bir şekilde yapabilecektiniz ne diye liglerde pek bir başarısı olmamış bir adamı takımın başına alıp getirdiniz ki?
Yani çok konuşulacak konu var ancak öncelik takımın ligde kalması için mücadele etmek olmalı diye bir kez daha paylaşmış olayım. Yoksa o başkan bu başkan, davalar, her konudan bahsedebiliriz ama bu şekilde olunca inanın bana takıma bir fayda sağlamaz…
