Süper Lig’e milli maçlar nedeniyle ara verilirken Kayserispor’da gözler önce kongrede ardından ise lig maçında olacak. Sarı-kırmızılı ekip, erteleme maçını da 5. haftanın hemen ardından oynayacak. Ligde zor bir hafta bizi beklerken, sancılı geçecek olağanüstü genel kurulda köklü değişiklikler yapılmalıdır. Başkan ya da kim olursa olsun gidecekse, gidecek.
Kayserispor’un hafta sonunda gerçekleştirilmesi planlanan ancak gerekli çoğunluk olmadığı için yapılamayan olağanüstü genel kurul, 15 Eylül’de çoğunluğa bakılmaksızın gerçekleştirilecek. Başkan adayı olmasa da mevcut Başkan Ali Çamlı’nın yola yeni yönetimi ile devam edeceği sıkça dillendiriliyor. Dillendiriliyor ama o halde olağanüstü genel kurul kararına ya da temlikler ortaya çıkarılıp bu kadar tantanaya ne gerek vardı? Başkan Ali Çamlı blöf mü yaptı? Yahut duyduklarımız yanlış, Ali Çamlı yeniden aday olmayacak mı? Bazı durumları açıklayabilmek gerçekten zor. Olağanüstü genel kurul sürecine bakacak olursak, Başkan Çamlı, “Temlikler nedeniyle takımı yönetmek imkânsız hale geldi. Gereken yapılacak, dava açılacak” dedi. Sahi o davanızdan bir şey çıktı mı, yoksa yargılama süreci devam ediyor mu? Muallakta olan daha bir sürü soru var. Soruların cevabını bulmak ise samanlıkta iğne aramak gibi bir şey oldu.
Başkan Ali Çamlı’nın basın toplantısının ardından eski başkan, yeni başkan ve asbaşkanın arasında yaşanan sosyal medya atışmaları da sona erdi. Çamlı, takımın başında çalışmalarını sürdürüyor. Hatta sık sık ziyaretçileri gelip, Başkan Çamlı’ya destek veriyorlar. Acaba bu olağanüstü genel kurur kararı, destekçileri arttırmak için yapılan bir karar mıydı? İşin açıkçası bunu bilmek de zor. Aslında bunu bilmek zor değil de yaşanan süreci, daha da zorlaştırmamak adına zor diyelim. Yıllardır hep aynı senaryoyu yaşıyoruz. Kayserispor’u birileri borçlandırıyor, birileri bu borcu ödemeye çalışıyor ve birileri sadece konuşuyor. Tabii bunlar yaşanırken sportif bir başarı da gelmiyor. Sürekli kısır döngüde devam ediyoruz. Ne takım oluyoruz ne de tam olarak borçlarımızı kapatabiliyoruz. İşin acı tarafı ise bu duruma kimse dur demiyor. Dur diyen birilerinin çıkacağına da inanmıyorum.
İçimdeki sese kulak verirsem, daha önce yaşadığımız durumu yeniden yaşayacağız. Şöyle ki önceki dönem Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, duruma el atacak. Kayserispor’da yaşananlarının üzeri kapatılacak, taraflar anlaşma sağlayacak ve kısa süreliğini de olsa transfer tahtamız açılacak. Birkaç transfer ile takım güçlendirilecek. Yani yine ve yeniden başa döneceğiz. Bu arada Kayserispor’un önünde önce Eyüpsspor, hemen ardından deplasmanda Trabzonspor ve yine deplasmanda Göztepe maçları var. Bu maçlar içinse puan ya da puanlar alabileceğimiz maçlar olarak bakamıyoruz.
İnanın yazılabilecek daha çok şey var. Ancak Kayserispor’un hem sportif hem de yönetimsel olarak kalıcı çözümlere ihtiyacı var. Tabii bunları gerçekleştirilebilmesi için güçlü bir ismin takımı sahiplenmesi gerekiyor. Aksi halde ise değişen hiçbir şey olmaz. Kayserispor, yeniden yeniden aynı süreçleri yaşar. Daha da kötüsü kısır süreçler, bir süre sonra Kayserispor’un kapanmasına kadar gider. Hatırlayın Süper Lig’de şampiyonluk yaşamış Bursaspor vardı. Şimdi ise adı bile anılmıyor. Böyle bir takım olmayacaksak, köklü değişikliklere yapılması gerekiyor. Yönetim ve bütün kadroları değişmeli, değiştirilmelidir.