Süper Lig’de yeni dönem desem de geçen sezondan daha eksik bir şekilde lige hazırlanan temsilcimiz hakkında ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Kimisi takımın iyi olduğunu ve Burak Yılmaz’ın takıma adapte olduğu belirtiyor, sonrasında da ‘Polyanna’ gibi mutlu olmamızı bekliyor, kimisi de her şeyin bittiğini ve öldüğümüzü mezara konduğumuzu belirterek, sezon sonunda ligden düştüğümüzü diline doluyor. İyi de tüm bunları konuşurken kime zarar veriyoruz hiç düşünüyor musunuz? Tabi ki bu konuda pek bir ses çıkmayacaktır ama şunu söylemek isterim ki, Kayserispor eğer ki bu şehrin sosyal hayatında önemli bir yer alıyorsa ve bu değere sahip çıkılmasından söz ediyorsak, o zaman söylemlerimizi ve de yazıp çizdiklerimize de dikkat etmemiz gerekiyor. Ben de biliyorum yansın yıkılsın edebiyatı yapmasını ancak bu işin para ile olmayacağını bilen sizlerin, disiplin cezası denilen bu illetten bir dönem kurtulabilmek için ne yapabiliriz diye düşünmesi gerekiyor. Düşündüyseniz en azından cevabını düşünmediyseniz yanınızda sizinle olacak kişileri belirlemeli ve hukuk savaşı verilecekse bu doğrultuda yola çıkılmalıdır. Hatırladığım kadarıyla bu disiplin cezası olayını daha öncesinde de biz Berna Gözbaşı zamanında yemiştik. Yanlış hatırlamıyorum. Ama bu ceza gelmeden önce takviye yapılması için de bir dizi inceden girişimler yapılmıştı. Başından böylesi bir olay geçtiğini düşündüğüm Berna Gözbaşı belki bu konuda mevcut isimlere bazı ipuçları verebilir. En azından eski yönetim şöyle yaptı, biz böyle yaptık yerine amaç Kayserispor’un başarısı ve refaha çıkması ise o zaman bir de böylesi bir deneyim yapılamaz mı?