Spor konusu denince akla her kafadan bir ses gelmesi bu günlerde moda bir deyim olmaya başladı benim nazarımda. Kayserispor özelinde konuşan her takım üzerinden ne kadar da güzel siyaset yapmaya çalışıyor anlam veremiyorum. Buna taraftarı da dernekleri de siyasileri de yönetimde bulunanları da dahil. Geçmiş yıllara nazaran bu takımın yürüdüğü yol ve isimlere bakınca farklılık sadece destek konularında değil her kafadan sesin çıkmamasında da oluyor. Geçmişte siyaset özelinde bir isim işaret gösterir ve takım en azından mali olarak da lobi olarak da sorun yaşamazdı. Benim siyasilerimizden özelde de beklediğim uygulama budur. Kulübün işleyişi ve gidişatı konusunda çok içe karışan değil de biraz daha dışında kalarak yönetime destek olan siyasileri tercih ederim. Nitekim atlan adımlarda sorumluluk alınması ve sonrasında da hesap sorulacaksa bu kişilerin hukuki boyutta yakalarından tutarak ‘sen bu kulübe ne yaptın’ denilmesinden tarafım.
Mevcut yönetim konusunda fazla bir söz söylemek istemiyorum. Nitekim taraftar grupları karşı karşıya gelebiliyor ya da yönetimle taraftar dernekleri aynı karşı durumları yaşayabiliyor. Tıpkı son genel kurulda Ali Çamlı ‘ben aday olmak istemiyorum’ dediği zaman Milletvekili baki Ersoy’un kürsüye çıkarak ‘sen ve arkadaşların listemizi vereceğiz, olacaksınız’ demesi gibi. Şimdi taraftar derneğindeki arkadaşlar bu yönetime ne diyecek ya da diyor? Tribünlere bakacak olunursa istifa söylemleri ayyuka çıkmış durumda. İyi de herkes bu takımın sahibi olduğunu belirtiyor ancak kimsenin elini cebine sokup da şunu da şuradan alalım dediğini görmüyorum. Kurumlara baskı konusunda siyasilerimizin hakkını yiyemem. Ama genelde özel kurumlar konusu olunca kimin sesi çıkıyor? Dahası da var. O da siyasetçilerin de araya girmesiyle yapılan kazanımların hepsi bu kulübün kasasına girdi mi?
Şimdi diyeceksiniz ki ‘Mustafa sen de komünistlik yapma’ diye. Ama bir de işin bu tarafına bakmak gerekiyor diye düşünüyorum. Şimdilik bunları belirtelim sonrası için ise günü geldiğinde yazımıza devam ederiz…