Bugün günlerden ne söylesem günüydü. Bir tarafta siyasette yaşanan curcuna, diğer tarafta sporda iki temsilcimizin de kupa işinin fişini çekişi. Hani diyorum bir ondan bir bundan konuşacak olsak, buna ne zaman yeter, ne de sayfalar. Bu kadar ön planda olunca öncelik yine bizim için Kayserispor ve Erciyes 38 FK diyelim, sonrasında ise siyasette neler oluyor durumlarına birkaç yazı ile devam edelim istiyorum. Hani devamlı spor yazacak halimiz yok. Biraz da siyaset diyelim. Bakalım kimin kimle ne yaptığına veya ne söylediğine.
Öyle ya aslında sporun siyasetten çok uzak olması gerekirken, bizim memlekette bu durum biraz daha farklı yürüyor. Sporun içinde de siyasiler cirit atıyor. Yani demem o ki, ne spor ne siyaset bizim memlekette bunları ayırmanın bir yolu yok. O yüzden yazacaklarımız da kimsenin zoruna gitmemeli.
Kayserispor ligde alt sıralardan kurtulma mücadelesi verse de, kupada hiç kendisine yakışmayan bir sonuçla, ilk maçta elenmenin şokunu yaşıyor. Genç futbolculardan ağırlıklı bir kadro ile Silivrispor karşısında ortaya konan futbol, evlere şenlik desem yeridir. Gençler bu kadar kötü bir oyun nasıl ortaya koydular şaştım. Kısacası bu kadar kötü derken, alt liglerde yer alan rakipten 4 tane gol yiyen bir takımdan bahsediyorum. Tam bir facia. Ne olursa olsun, senin adın Kayserispor! Kadro konusunda kısır da kalsan, futbolcuların alacakları konusunda homurdananlar da olsa, sen gazozuna bile maç oynasan mutlaka iddian olmalı. Hediyeleşme şeklinde gerçekleşen maçta gençler iyi bir proformans ortaya koyamadılar. Bahoken’in şık golü ayrı. Ama geri kalan bölümde kalede ve defanstaki eksiklerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Umarım Sinan Kaloğlu ders çıkartır.
Gelelim Erciyes 38 FK’ya. Onlar ligde kalma savaşındaki bir ekip oldukları için aldıkları yol kadar dedik ve Ankara son durakları oldu. Artık onlar da ligde gözlerinin önüne bakarak erken saatlerde ligde kalma işini çözüme kavuşturup eleklerini duvara asmalılar…