Aslında bugün farklı bir konu seçimi yapmıştım ama öğleden sonra KAYÜ’de yaşadığımız olaylar sonrasında köşenin de konusunu değiştirdim. Geçtiğimiz hafta içerisinde yazmış olduğum bazı köşe yazılarında Kayserispor yönetiminin yalnız bırakıldığından söz etmiştim. Hatta bu işe birileri engel mi olmaya çalışıyor, diye spor programında yorumlarım olmuştu. Öğleden sonra KAYÜ’de Mustafa Elitaş'a fahri doktora belgesi verildi. Bu belgenin verildiği ana tanıklık edenleri görünce 'burada bir şeyler oluyor' diye düşündüm. Tam da düşündüğüm gibi daha öncesinde Kayserispor özelinde sadece siyasi aktörlerden Baki Ersoy'un destek olduğundan söz etmiştim. Gördüm ki Baki Ersoy da bu törene katılanlar arasındaydı. Hatta törenin son bölümünde Erciyes 38 FK olarak da bir forma hediye edildi.
Mustafa Elitaş, belgeyi aldıktan sonra kürsüye çıktı ve konuşmasına öncelikle Vali Gökmen Çiçek'e destek mesajlarıyla başladı. Sonrasında hem siyaset dünyası hem de iş dünyasına değindi. Son bölümde ise 'Kayseri'nin bir markasından söz edeceğim' dedi ve Kayserispor'dan söz etmeye başladı. Burada Kayserispor'un yalnız olmadığını, kendilerinin, iş adamlarının ve bütün Kayseri'nin takıma destek olması için elinden geleni yapacağını söyledi. Bu sözlerden sonra bir anda kendi kendime söylenmeye başladım: 'Daha bir hafta öncesine kadar umutsuzluk içerisinde olan bendim ama şimdi ne söylesem ' diye.
Anladığım kadarıyla siyasette bir barış çubuğu tüttürülmüş. Cumhur İttifakı, Kayserispor konusunda anlaşmış ve buradan hareketle tahta konusunda daha öncesinde görüşme yaptığım Başkan Nurettin Açıkalın'ın söylemlerini de dahil edecek olursam, bu iş hafta içerisinde çözümlenecek. Lakin diyebilirsiniz ki; ‘vergi borcu ne olacak?’ Aslında burada önceki yönetimler derken bu borcu taksitlendirmesi gereken acaba kimdi? Bir de buna göz atmak gerekir. Biz Berna Gözbaşı dönemi diyoruz ama acaba bu borç konusu bir önceki dönemde yeniden gündeme gelmemiş miydi? O dönemde de hatırlıyorum yapılandırma vardı ama ne düşündülerse yapmamışlar. İşte bunların da bir düşünülmesi ve konuşulması gerekir...