Süper Lig’de bir haftayı da daha geride bıraktık. Öyle bir hafta oldu ki, neresinden anlatacağımı bilemedim. Bir taraftan Kayserispor taraftarının sosyal medya üzerinden yaptığı tartışmaların başında ‘penaltıyı Muslera kullanarak, temsilcimize hakaret etmiş’ ifadesi olurken, bir diğer taraftan da ilimizde yapılan kutlamalar. Dediğim gibi işin neresinden bakmak gerektiğini bilemedim. Öncelik isterseniz Muslera’nın kullandığı penaltı atışı olsun. Bu atışı bir kaleci yaptığı için mi tepki veriyoruz ya da gol attığı için mi? Hani yaygın basında o kadar güzel tartışma ortamları yaptırıyorlar ki, herkesin derdi aslında başka. Herkes kendi derdi peşinde. Kimse ne Kayserispor’u, ne de kalecimiz Bilal’i düşünüyor. Aslında maç sonrasında yapılan açıklamalarda da, Bilal rakibi Muslera ile arasında yaptığı konuşmayı paylaştı. Yani anlayacağınız burada kime veya neye yükseldiğimizi bilerek hareket edelim. Birilerinin bir söyleminden tutup ta yola çıkmayalım.
Kaldı ki, diğer mesele ise bir başka. Memlekette ’Galatasaray kutlaması niye yapılıyor’ denilebilir ve Kayserililer de bunu doğal bir hak olarak sorabilir. Ancak kutlama yapanlar Kayserili değil de, başka memleketin insanları olunca bu kişilere ‘niye kutlama yapıyorsunuz’ diye neden soralım? Ya da hangi hakla bu soruyu bu insanlara yöneltelim. Kayserisporlu olarak oynanan maç ve sonrasında kendi memleketinde yaşanan bu çılgınlığı tasvip etmediğimi hatta böylesi kutlama olaylarında yaşanan sıkıntıları bir kez daha yetkililerin görmesini isterim. Birileri eğlenecek diye yolların kapatılması gerçekten hoş değil. Akşam saatlerinde yollar kapalı bir de baktım ki arkamdan acı bir şekilde siren çalarak bir ambulans gelmeye çalışıyor. Ancak yollar kapalı, trafik felç. İçindeki hasta nasıl olacak da hastaneye yetişecek? Dediğim gibi bu olayları da görünce yapılan kutlamaları tasvip etmediğimi bir kez daha belirtmek isterim. Kimsenin kimseyi bir kutlama yapacağım diye rahatsız etmeye hakkı yok!..