İlimizde son haftalarda cereyan eden ve güvenlik güçleri tarafından müdahalelerle yatıştırılan olaylar ve sonrasında birçok kafadan ses çıkmaya devam ede dursun emniyet güçleri tüm bunları bir kenara bırakarak akıcı bir tutumla hem sosyal medya mecralarından hem de diğer argümanlardan olaylarla ilgili kişilerin tespitini sürdürüyorlar. Olaylardan sonra ilk açıklamalarda 400’den fazla kişinin gözaltına alındığından söz ediliyordu. Bu günlerde ise bu rakamın 900 civarına çıktığı ve her bir kişi ile alakalı çeşitli araştırmaların yapıldığı ifadelerine rastlıyorum. Görünen o ki Kayseri’de olaylarla alakalı birçok kişi inceleniyor.
Son iki gündür de basın kanadının olaylara bakışı konusunda gerek Vali Gökmen Çiçek tarafından, gerekse de Emniyet Müdürlüğü tarafından olumlu mesajlar paylaşılıyor. Bu açıklamalar neden yapılıyor diye düşünebilirsiniz. Bu konuda sosyal medya dediğimiz sorumsuz bir mecra var ya, işte bu mecra milleti birbirine düşürmekte bayağı maharetli bir argümandır. Haklı ya da haksız bu durumu hiç gözetmeyen, yalanın gerçek gibi algılandığı bir mecradan bahsediyoruz. Hani biz gazeteciler ‘klavyesi olan konuşuyor’ deriz ya, işte bu mecrada da ne yazık ki güvenilir mi, güvenilmez mi denilmiyor. Herkesin yazdığına bir paylaşım yapılıyor. Sorumlu olanlar ise gerçek dışında, sadece gözlemlerini paylaşıyor. Bu yüzdendir ki son günlerde yaşanan olaylar ve sonrasını daha fazla kaşımak isteyen kişi ya da gruplara imkân vermeyelim. Elimizden geldiğince sosyal mecralarda bile bu grup ya da kişilerin ardından giden olmamalıyız.
Son olarak güvenlik güçleri hâlâ tedbiri elden bırakmıyorlar. Bu yüzden Kayseri olarak elimizden geldiğince bu olayların içinde olan taraf olmadığımızı göstermeliyiz. Her ne kadar mülteci konusunda sıkıntımız olsa da bu işin çözümleyicisi yine devlet demeli ve işi ehillerine bırakarak hukuki yönden bir hak aranacaksa aranmalıdır. Eşkıyalıkla, yıkıp dökmekle bu dünyada kimse hakkını alamamıştır. Kaldı ki, yaşanan süreçte de ne yazık ki güncel eşkıyalık özentileri ortaya çıkmıştır. Gençlere hele ki 15-18 yaş arasındaki çocuklarımıza sahip çıkmalı, kimin arkasından gittiklerine iyi dikkat etmeliyiz. Dikkat etmezsek, bir gün bizim de ciğerimizin yanması yakındır vesselam…
