Öyle ki bu viraj bir hayli engebeli. Kısacası alınacak herhangi bir kötü skor ve moral bozukluğu telafisi olmayacak bir yola girmemize neden olabilir. Denizlispor maçından sonra kalan maçlara baktığımda kolay bir müsabaka göremiyorum. Sırasıyla Malatya, Gaziantep, Başakşehir ve Fenerbahçe. Yani kısacası ligin boyutunu değiştirecek maçlar. Bu karşılaşmalar içinde sadece Antep maçının iddiasının olmadığını söyleyebilirim. İddiası yok deriz de bakarsınız farklı iddialar ortaya çıkabilir, geçen yıl olduğu gibi. Takım olarak çalışsak da yönetim kademesinin üzerine çok iş düştüğünü belirtmek isterim. Bakınız bir sezondur yazdığım yazılarda hakemler ve rakiplerin masa başı oyunlarından söz ediyorum. Bunun bir belgesi veya bir kanıtı olduğundan değil sözde verilen vaatler her kesimin gördüğü ve duyduğu gerçekler diyebilirim. Geçen sezon iyi hatırlayın yöneticilerimiz maça gittikleri için yakından duymuşlardır, ne deniyordu; ‘Başakşehir maçında saha içindeki bazı futbolcular Rize için oynayacağız diye birbirlerini motive ettiklerinden söz ediliyor’ denilmişti. İşte o anları bir kez daha hatırlayınca motivasyon dediğimiz olaylarla karşı karşıya kalabileceğimizi belirterek, ‘ligin son haftalarında kolay maç yok’ diye kesin bir söylemde bulunmak isterim. Futbolcular saha içinde gereken tedbirlerini alacaklar. Hakem hatalarına karşı da aynı tedbirlerin içinde olmalılar. Sinirlerine hâkim olmalılar. Herkes birbirinden sorumlu olmalı, saha içinde yardımlaşma hat safhada yer almalıdır. Aslında rakibin kim olduğu önemli değil, eğer ki biz yukarıda belirttiğim durumu saha içinde sağlayabilirsek inanın yenilmeyecek takım yok. Bunun örneklerini bu sezon bazı maçlarda net bir şekilde gördük. O yüzden bence yine kenetlenme zamanıdır…
