BURHANETTİN CARLAK


Kayseri, Avrupa’nın kültür yıldızı olabilir

Burhanettin Carlak


Binlerce yıllık tarihî mirası, güçlü sanayi geleneği, dinamik sivil toplumu ve Avrupa’ya uzanan insan kaynağıyla Kayseri, ‘Avrupa Kültür Başkenti’ unvanına aday olabilecek az sayıdaki şehirden biridir. Bu hedef, sadece kültürel bir prestij değil, aynı zamanda kentin geleceğini dönüştürecek büyük bir kalkınma vizyonudur.

Kayseri, sahip olduğu köklü tarih, gelişmiş altyapı, kültür-sanat potansiyeli ve girişimci ruhuyla artık yerel değil, uluslararası bir vizyona hazırlanmak zorundadır. 2027 yılı için gündeme gelen TÜRKSOY – Türk Dünyası Kültür Başkenti adaylığı, aslında çok daha geniş ufuklara açılacak bir kapının eşiğidir. Şehrin tarihî ve kültürel birikimi, Avrupa Kültür Başkenti sürecine katılım için gerekli tüm nitelikleri barındırmaktadır. Bu nedenle Kayseri, yalnızca Türk dünyasının değil, Avrupa’nın da kültür başkentlerinden biri olma potansiyeline sahiptir.

Kayseri’nin tarih sahnesindeki rolü, Anadolu’nun diğer kentlerinden farklı bir karakter taşır. Kaniş-Kültepe Höyüğü, dünya ticaret tarihinin en eski kayıtlarının bulunduğu bir merkezdir. Bu yönüyle şehir, sadece bir Anadolu şehri değil, medeniyetlerin kesişim noktasında yer alan bir kültür koridorudur. İpek Yolu’nun kalbinde yüzyıllar boyunca Doğu ile Batı arasında köprü kurmuş olan Kayseri, bugün de Avrupa ile güçlü ekonomik ve toplumsal bağlarını kültürel diplomasiyle taçlandırabilecek bir konumdadır.

Avrupa genelinde yüz binlerle ifade edilen Kayserili diaspora, bu bağların ne kadar derin olduğunu göstermektedir. Hollanda’dan Almanya’ya, Avusturya’dan Fransa’ya kadar geniş bir coğrafyada yaşayan Kayserililer, memleketleriyle bağlarını koparmamış, aksine yaşadıkları kentlerde hem ekonomik hem kültürel açıdan etkin bir konuma gelmişlerdir. Bu diaspora, Kayseri’nin Avrupa Kültür Başkenti adaylığı için benzersiz bir köprü işlevi görebilir. Avrupa’daki kardeş şehirlerle kültürel iş birlikleri ve diaspora ağları üzerinden kurulacak ortak projeler, hem tanınırlığı artıracak hem de Avrupa kamuoyunda Kayseri markasını güçlendirecektir.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Brüksel’de düzenlenen 2025 ACES Europe Ödül Gecesi’nde ‘En Aktif Belediye’ seçilmesi, kentin uluslararası görünürlüğünün giderek arttığını gösteriyor. Bu ödül, yalnızca spor alanındaki başarıyı değil, aynı zamanda şehir yönetiminin vizyoner yaklaşımını da ortaya koymaktadır. Avrupa standartlarında yürütülen kültür, spor ve çevre projeleri, Kayseri’nin Avrupa platformlarında öne çıkmasının en somut göstergeleridir. Üstelik kentin ihracatının büyük bir kısmı Avrupa ülkelerine yöneliktir; bu da ekonomik ilişkilerin kültürel tanınırlığı destekleyecek bir temel oluşturduğunu gösterir.

Avrupa Kültür Başkenti ünvanı, sadece bir onur payesi değil, aynı zamanda kalıcı bir dönüşüm projesidir. Bu süreç, şehrin kültürel yaşamını zenginleştirirken, aynı zamanda turizm, kent planlaması, ulaşım ve altyapı alanlarında da yeni yatırımları tetikler. Avrupa’da bu unvanı kazanan kentler —örneğin Lille, Graz, Liverpool veya Plovdiv — sadece kültür alanında değil, sosyal dayanışma, kent estetiği ve ekonomik canlılık açısından da büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Kayseri için de benzer bir sürecin yaşanması mümkündür.

Bu unvanın getireceği üç temel kazanım özellikle öne çıkar. Birincisi; uluslararası tanınırlığın artmasıdır. Şehir, kültür-sanat etkinlikleriyle Avrupa’nın dikkatini çekerken, turizm gelirlerini artırır ve markalaşır. İkincisi; kurumsal kapasite gelişimidir. Belediye, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir iş birlikleri kurulur. Üçüncüsü ise; kültür temelli sürdürülebilir kalkınmadır. Şehrin kültürel mirası korunurken, aynı zamanda yeni yaratıcı endüstriler ve kültür ekonomisi oluşur.

Bu hedefe ulaşmak için izlenmesi gereken süreç oldukça sistematiktir. Avrupa Kültür Başkenti başvurusu, genellikle altı yıl öncesinden başlar. Aday şehir, ulusal makamlarca önerilir ve ardından kapsamlı bir ‘bidbook’ — yani adaylık dosyası — hazırlanır. Bu dosyada kentin tarihî mirası, kültürel projeleri, Avrupa boyutu ve toplumsal katılım vizyonu ayrıntılı biçimde sunulur. Başvuru, 13 kişilik bağımsız bir jüri tarafından iki aşamalı olarak değerlendirilir. Seçilen şehir, uygulama sürecinde büyük fonlara ve teknik desteğe erişim hakkı kazanır. Türkiye’nin 2010 yılında İstanbul aracılığıyla bu sürece dahil olması, Kayseri için de güçlü bir örnektir.

Kayseri’nin bu yolda ilerlemesi için öncelikle yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve sivil toplumun eşgüdümlü biçimde çalışması gerekir. Belediye öncülüğünde bir ‘Adaylık Koordinasyon Birimi’ kurulmalı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yakın temas sağlanmalıdır. Ayrıca Avrupa’daki kardeş şehirlerle erken iş birlikleri başlatılmalı, diaspora kuruluşları aracılığıyla Avrupa kamuoyuna yönelik tanıtım kampanyaları yürütülmelidir. Üniversiteler, sanat kurumları ve STK’lar sürece aktif biçimde dahil edilmelidir.

Kayseri’nin Avrupa Kültür Başkenti olması, bir kent vizyonu olmanın ötesinde, bir ülke projesi anlamına gelecektir. Anadolu’nun merkezinden Avrupa’ya uzanan kültür hattı, bu süreçle birlikte yeniden canlanabilir. Bu vizyon, hem yerel ekonomiyi hem de kültürel üretimi canlandırarak, şehri bölgesel bir cazibe merkezi haline getirecektir. Avrupa değerleriyle Türk kültürünün buluştuğu bir kent modeli, yalnızca Kayseri için değil, Türkiye’nin uluslararası kültür politikası için de örnek teşkil edecektir.

Bugün atılacak adımlar, yalnızca bir yılın değil, gelecek kuşakların kültürel mirasını da şekillendirecektir. Kayseri, tarihiyle övünen, ancak geleceğini de cesaretle inşa eden bir şehirdir. Avrupa Kültür Başkenti adaylığı, bu cesaretin somut bir ifadesi olacaktır. Şehrin tüm aktörleri — yerel yönetim, sivil toplum, akademi, özel sektör ve yurttaşlar — bu vizyona ortak bir kararlılıkla yönelmelidir. Çünkü Kayseri’nin potansiyeli artık yalnızca Türkiye’ye değil, Avrupa’ya da ilham verebilecek düzeydedir.

 


_______________________________________________________________________________

Burhanettin Carlak; medya, sivil toplum ve siyaset alanlarında faaliyet göstermekte, Hollanda’nın Hengelo Belediye Meclis Üyesi’dir. Türk Dünyası’na yönelik kültürel çalışmalarıyla tanınmış, TRT Türk’te haber programları yapmış ve Kazakistan tarafından kültürel katkılarından ötürü devlet nişanı ile ödüllendirilmiştir. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SÜRKAD) Yönetim Kurulu üyesidir.