Bu davaların en bariz örnekleri miras paylaşımları ve hisseli olan taşınmazların paylaşımlarıdır. Davanın özü Medeni Kanun´un ?Madde 699: Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak olmaz ise açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.? Maddesi hükmüne dayanmaktadır. Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davalar davaya konu malın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemelerinde açılmaktadır. Ortaklığın giderilmesi davasını taşınmaz malda tapu ile malik olan paydaş veya paydaşların, taşınırlarda yine malik sıfatına sahip olanların, araç, gemi ve benzeri gibi kendisine özgü tescil imkanı olan mallarda ise yine tescile göre malik olanların açması gerekir. Davayı taşınmaz hissedarları dışında herhangi bir şahıs veya tüzel kişi açamaz. Buna hissedarlardan alacaklı olan 3. Kişiler de dahildir. Taşınır yahut taşınmaz mallar hissedarları arasında taksim edilemez ise, paydaşlardan birinin ortaklığın giderilmesi talebi ile Sulh Hukuk mahkemesine dava açması üzerine hukuki süreç başlar. Ortaklığın giderilmesi davaları sıkça gayrimenkullerde görüldüğünden incelemenin devamında gayrimenkuller açısından hukuki süreç ele alınmıştır. Mahkeme, öncelikle ortaklığın giderilmesi istenen şeyin taksim edilebilir olup olmadığını inceler, bunu bilirkişi incelemesi yoluyla ve uzman kişiler marifetiyle yapar. Taşınmazın imar durumu, hisse ve hissedarların sayısı gibi etmenlere bakarak, paylaştırma sureti ile her bir paydaşa müstakil bir pay düşebilecekse, paylaşımı seçer; değil ise ve talep varsa satışına karar verir. Ardından tarafların ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karara karşı itiraz hakları başlar. Eğer satış kararı temyiz edilir yani taraflar biri tarafından beğenilmeyerek bir üst Mahkemeye itiraz edilir ise dosya Yargıtay´ın ilgili hukuk dairesine gönderilir ve oradaki inceleme sonucuna kadar dosya bekletilir. İnceleme sonucu olumsuz olur ve Yargıtay ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verir ise yeniden ilk kararı veren mahkemeye gelerek incelenir. Satış kararı temyiz edilmez yahut temyiz edilip Yargıtay tarafından onanırsa mahkeme, satış işlemlerini yapmak üzere dosyayı satış memurluğuna tevdi eder. Memurluk bilirkişi marifeti ile malın değerini belirlemek için kıymet takdirini yaptırır. Bu kıymet takdiri raporu taraflara tebliğ edilir, süresi içerisinde itiraz edilmez ise bu değer kesinleşir ve bu değer üzerinden satış işlemlerine başlanır. Eğer taraflardan biri verilmiş olan kıymet takdir değerine itiraz etmek iser ise dosya kıymet takdirine itiraz yolu ile yeniden bir dava açılmak suretiyle satış kararı veren Mahkemeye geri gelir. Burada dikkat edilmesi gereken kıymet taktirine itirazın raporun ilgililere tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde açılması gerektiğidir. Bu süre hak düşürücü süre olup 7 gün geçtikten sonra itiraz hakkı olmayacaktır. Mahkeme itirazlar doğrultusunda yeniden mahallinde keşif yapar ve dosyayı ikinci bilirkişi heyetine tevdi eder. Yeni bilirkişi heyetinin verdiği değerle ilk bilirkişinin tayin ettiği değer arasında bir çelişki yok ise,en yüksek değeri kabul eder, çelişki var ise 3. Bir heyetten yeniden rapor almak suretiyle çelişki giderilir ve değere ilişkin bir karar verir, mahkemenin bu kararı kesindir. Yani tarafların artık bu karara itiraz etme hakları olmayacaktır. Verilen bu kesin kararın ardından dosya tekrar satış memurluğuna tevdi olunur. Memurluk şatış şartnamesi ve satış ilanlarını hazırlar. Satış ilanı taraflara tebliğ olunur, satış ilanı aynı zamanda Basın ilan Kurumu aracılığı ile gazetede yayınlanır ve ihale aşamasına geçilir. İlk ihalede muhammen değerin yüzde ellisine yani yüzde elli eksiğine, eğer alıcı olmaz ise ikinci ihalede yine yüzde ellisine ihale edilir.Paydaşların ihaleye girmesi halinde İhale alıcısı kdv, tellaliye bedeli damga vergisi gibi satış bedelinin ferilerini de öder. İlgilileri, sulh hukuk mahkemesine bir hafta içerisinde ihalenin feshi işlemlerini yapmak üzere dosyayı satış memurluğuna tevdi eder. Memurluk bilirkişi marifeti ile malın değerini belirlemek için kıymet takdirini yaptırır. Bu kıymet takdiri raporu taraflara tebliğ edilir, süresi içerisinde itiraz edilmez ise bu değer kesinleşir ve bu değer üzerinden satış işlemlerine başlanır. Eğer taraflardan biri verilmiş olan kıymet takdir değerine itiraz etmek iser ise dosya kıymet takdirine itiraz yolu ile yeniden bir dava açılmak suretiyle satış kararı veren Mahkemeye geri gelir. Burada dikkat edilmesi gereken kıymet taktirine itirazın raporun ilgililere tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde açılması gerektiğidir. Bu süre hak düşürücü süre olup 7 gün geçtikten sonra itiraz hakkı olmayacaktır. Mahkeme itirazlar doğrultusunda yeniden mahallinde keşif yapar ve dosyayı ikinci bilirkişi heyetine tevdi eder. Yeni bilirkişi heyetinin verdiği değerle ilk ilirkişinin tayin ettiği değer arasında bir çelişki yok ise, en yüksek değeri kabul eder, çelişki var ise 3. Bir heyetten yeniden rapor almak suretiyle çelişki giderilir ve değere ilişkin bir karar verir, mahkemenin bu kararı kesindir. Yani tarafların artık bu karara itiraz etme hakları olmayacaktır. Verilen bu kesin kararın ardından dosya tekrar satış memurluğuna tevdi olunur. Memurluk şatış şartnamesi ve satış ilanlarını hazırlar. Satış ilanı taraflara tebliğ olunur, satış ilanı aynı zamanda Basın ilan Kurumu aracılığı ile gazetede yayınlanır ve ihale aşamasına geçilir. İlk ihalede muhammen değerin yüzde ellisine yani yüzde elli eksiğine, eğer alıcı olmaz ise ikinci ihalede yine yüzde ellisine ihale edilir.Paydaşların ihaleye girmesi halinde İhale alıcısı kdv, tellaliye bedeli damga vergisi gibi satış bedelinin ferilerini de öder. İlgilileri, sulh hukuk mahkemesine bir hafta içerisinde ihalenin feshi yolunda dava açabilirler. Ancak itiraz sonucunda haklı çıkılmaması halinde davacıya ihale bedelinin %10´u kadar bir tazminat ödeme yükü doğar. Bu 6183 s.k. göre amme alacağıdır. İhalenin feshi yolunda açılan dava red edilir ve karar kesinleşirse, satış memuru taksim tablosu düzenler, taraflara tebliğ eder. Tescil işlemlerine geçilir. Hissedarların ihaleye girmesi halinde kendilerinden teminat istenmez.