https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

İdris Yavuz


Hayatta mutlu olmanın kuralları

İdris Yavuz


“Ataların Sözü, Hakikatin Özü, Baba öğütleri” kitabımdan, insanların mutlu ve iyi insan nasıl olması gerektiğine dair derlediğim şu öğütlere dikkatinizi çekmek istiyorum; 

Ünlü İran şairi bu konuda önemli mesajlar vermekte, O diyor ki;

“Ailesine vefa etmeyip soyuna çekmeyenler, talihli ve huzurlu olamazlar.

Akıllı, parlak zekâlı insan, soysuz kişiye büyük iş vermez.

Arpa ekilirse buğday biçilmez. Herkesin itibarı, kendi derecesindendir.

Aslana pençe, kılıca yumruk sallamak akıllı işi değildir.

Aşırı öfke nefret uyandırır.

Yersiz yumuşaklık heybeti giderir. Ne etrafındakileri bıktıracak kadar sert ol, ne karşındakine cesaret verecek derecede uysal!

Ateşi vakit varken söndür, yoksa bir parlarsa cihanı yakar.

Az konuşan mahcup olmaz. Az ama öz söyle.

Bağışlamak güzeldir ama halkı üzenin yarasına merhem sürme.

Başarı, tatlı dildedir. Kötü ve sert söz, insanları hırçın yapar” diyor.

Bayezid-i Bestami; “Ben müritlerden ziyade inançsız insanlara güvenirim. Çünkü inanmayanın tavrı açıktır. Ama ya mürit ikiyüzlüyse! İşte ona yanarım” derken

Bir din bilgini, oğluna; “Vaizlerin güzel sözleri seni neden etkilemiyor?” diye sordu. Oğlu; “Söylemleriyle eylemleri uyuşmadığı için” diye cevap verdi. 

Bu konuda,  mutluluğa giden yolda şu hususlara dikkat etmek gerekiyor.

Bozuk terazi kullanan sahtekârdır. Bu yalancıların hile ve kötülükleri hakkında ne biliyorsan söyle ki, başkaları da aldanmasın.

Çehremiz kanlansın diye şarap içenler, sonunda yüzlerinin sarardığını görünce kahrolurlar. Özrün varsa, bugün söyle. Çünkü yarın söyleyemeyeceksin.

Çok sert ve acımasız olursan, kaçarlar senden. Haddinden fazla yumuşak ve merhametli olursan, tepene binerler bu kez. Ne çok sert, ne fazla yumuşak; ne hiç acımasız ne hep merhamet; her şey ölçüsünde ve kararında güzeldir.

Değersiz insanlar, makam ve mevkiden düştüler mi, bir daha da toparlanamazlar. Sen değerli bir cevhersen, gam yeme; zaman seni zayi etmez.

Dostlar arasında sırrını açma. Belki biri düşmandır. Düşmanına da elinden gelen her zararı verme. Bir gün dostun olabilir. Sırrını çok güvendiğin dostuna bile söyleme. Dostun da dostu olabilir. Böylece sırrın dosttan dosta açılabilir.

Dün, geçti; yarın, henüz gelmedi. O halde hesabını şimdi yap.

Dünyanın cefasından kurtulmuş bir insan varsa o da, halka karşı kapısını kapamış olandır.

Eşin, karga gibi olursa; ya al başını git ya da otur, her türlü zahmete katlan, dur.

Gönlün içi, sırlarla kapalı kale gibidir. Dikkat et de, kapısı açık kalmasın. Mum, dili yüzünden yanar. Bunu bilen âlim, ağzını kapalı tutar.

Hiçbir kimse sıkıntı ve eziyet çekmedikçe iyi günlerin kıymetini bilmez. 

İlmiyle hareket etmeyen âlime kimse değer vermez.

İnsana fazilet, din ve kemal gerek. Makam, mevki, para ise gelip geçicidir.

İnsanların gizli ayıbını açığa çıkarma. Çünkü hem onları rezil edersin, hem de insanların sana duyduğu güveni bitirirsin.

İsteksiz öğrenci parasız âşığa, hünersiz gezgin kanatsız kuşa, amelsiz bilgin meyvesiz ağaca, ilimsiz derviş kapısız eve benzer. Sakın bunlara önem vermeyin.

İster ikiyüzlü olsun, ister dürüst, halkın dilinden kimse kurtulamaz. Melek gibi göklere uçsan da, kötü fikirli biri gelir, eteğine sarılır. 

İster zenginlik içinde yıldızlara değsin başın, ister yoksulluk çekip zindanlarda çürüsün gövden; Ölüm kapıdan girdikten sonra her şey biter; bütün insanlar o gün varlıkla yoklukta eşit olur. 

İyi huylu, güzel kadın; huzur, ikbal ve mutluluk demektir. Öylesini asla bırakma. Kötü huylu, çirkin kadına gelince; bırak, gitsin. 

İyilik tohumu eken, huzur ve saadet harmanına kavuşur.

Ben ömrüm boyunca kötü bir adamın, güzel bir şekilde anıldığını işitmedim. 

Kalp kıracağını düşündüğün haberi, sus, başkası söylesin.

Karun kadar zengin olsun, alçak adamın huyu değişmez.

Kaygı da geçer, sevinç de. Yeter ki ölmeyegörsün insan. 

Kim çalarsa çalsın, cömerdin kapısı mutlaka açılır!

Kötülere acımak iyilere, zalimleri bağışlamak mazlumlara zulümdür.

Kükreyen aslan, savaştan kaçmaz; kaplan, keskin kılıçtan korkmaz. Düşmanın derisini ancak yumuşaklıkla yüzebilirsin. Aksini yapacak olursan, dostunu bile kendine düşman edersin.

Mülk ve din düşmanı iki insan vardır: biri bilgisiz, öfkeli sultan, diğeri bilgisiz-katı sofu.

Nankörü ömrünce okşasan da en küçük kavgada sana düşman kesilir.

Ömrünün sermayesini bir kez kaybetti mi, sonradan pişman olsan, ne yazar! 

Şu iki insan sıkıntı çeker; Biri kazanıp yiyemeyen, diğeri ilmiyle amel etmeyen.

Ya bilerek söz söyle, ya da sus!” Duymaya tahammül edemeyeceğin şeyi, kendin de söyleme. 

Yalan, kılıç yarası gibidir. İyileşse bile izi kalır. 

Yılanın başını düşman eliyle ezersen iki güzel şeyden biri olur: Düşman galip gelirse yılan ölür yahut yılan yenerse düşmanından kurtulursun. 

Yumuşak söyleyene sert konuşma, barış kapısını çalana savaş açma.

Zengin adam dağda, çölde garip değildir, Nereye gitse çadır kurar.

Bu kurallara uyan insan hayatta mutlu olur, huzur bulur.