https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Nasuh Durmaz


Geçmişten günümüze tarihten notlar

Geçmişten günümüze tarihten notlar


Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yeni reformlar ve atılımlar için hazırlıklar yapıyoruz. Milletimizin geleceğe güvenle bakabilmesi için bugün almamız gereken tedbirler neyse onları hayata geçirmekten kaçınmıyoruz. Şu aşamada bazı acı ilaçları içmemiz gerektiğinin de farkındayız.
Türkiye'yi faiz, enflasyon, kur sarmalından çıkarmamız şarttır. Aksi halde sürekli bu tartışmaları yaşamak ve bu bedelleri ödemek zorunda kalacağız” dedi.
(20 Kasım 2020

"Ülkemizde kurdaki hareketlerin de etkisiyle yükselen enflasyonla veya fiyat artışıyla sonuçlanan ekonomik sıkıntılar elbette vardır.
İstihdamı arttırmanın yolunu yatırım, üretim, ihracat, büyümeden geçtiği konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Biz geçmişte uzunca bir süre denenmiş ama bir türlü sonuç alınamamış yüksek faiz, düşük kur kısır döngüsü yerine yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı ekonomi politikamızla ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız."
(22 Kasım 2021 
Recep Tayyip Erdoğan)

"Biliyoruz ki ihracat ülkemizin güvencesidir. Bugün ülkemiz yılın ilk çeyreğini yüzde 7 büyümeyle kapatıyorsa bunda en büyük pay sanayicinindir, ihracatçınındır. Özellikle yılın son 6 ayında, yükselen bir eğilim neticesinde 95 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirerek yıllık ihracat hedefimizi aşmayı başardık. 2021 yılında tarihi bir ihracat performansı yakalamış durumdayız. Yılın ilk 4 ayında toplam ihracatımız 68 milyar doları, son 6 ayda ise 102 milyar doları aştı. Böylece ardı ardına son 5 ayda ihracat rekoru kırmayı başardık.

İnşallah, 2021'i ihracatın yılı yaparak 200 milyar dolar rakamına erişmeyi hedefliyoruz. Ülkemizin güvenilir tedarikçi kimliğini her zaman öne çıkararak üretim ve ihracat seferberliği başlattık. Bu rakamlar, tüm bu başarılar, o dönemdeki yoğun gayretlerimizin ürünüdür. Şimdi ise yeni dönemi ve küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümü iyi okuyarak önümüzdeki fırsatlara odaklanma zamanı geldi. İnşallah bu dönemdeki fırsatları değerlendirerek ihracatla yükselen Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. Türkiye, ihracatla büyüyor ve ülkemiz yeni dönemde de büyümede öncü olmaya devam edecek.'
(TİM Başkanı İsmail Gülle 
31.05.2021)

Son günlerde Mısır Prensi Mustafa Fazıl Paşa 1867 yılında Devlet yönetimindeki aksaklıkları anlatmak için  Sultan Abdülaziz’e yazdığı meşhur bir  mektubu çok konuşulmaktadır. 
Söz konusu mektubun  bazı bölümlerni günümüz Türkçesine uyarlanmış haliyle yorumsuz olarak aktarmaya çalışacağım.   
Mektup ‘‘Padişahların sarayına en güç giren şey, doğruluktur’’ cümlesiyle başlamakta  ve  hukuk, eğitim, ahlak  o gün için Avrupa Ülkeleri (AB) ile ilişkilerde yapılması gereken reformlar dan bahsetmektedir. 

"Şevketlü Efendim bugünkü Devletin idare ediliş şeklinin kötülüklerinden ortaya çıkan durumdan eminim Sizin haberiniz yoktur.  Bazıları Sizin taşımakta olduğunuz büyük ve sonsuz güçten yararlanarak, yapılmaması gereken her şeyi yapmaya cesaret etmektedirler. Halka çeşitli zulümler yapılmaktadır. 
Halk yoksulluk içindedir. Yaşatılan hoşnutsuzluklar karşısında artık halkta fedakarlık edecek hal ve tahammül kalmamıştır. Bunların yaptıkları ettikleri sizin tarafınızdan hiçbir zaman öğrenilemez. Çünkü Halkın Size ulaşma imkanı yoktur".

"Lâkin şevketli efendim, izin buyurursanız, halkınızda fedâkârlık edecek halin ve tahammülün kalmadığını söyleyeyim. Yer yer yükselen hoşnutsuzluk sadâları her ne kadar susturulmak isteniyorsa da her taraftan işitilmede."

"Sadece ıslahat yapmak yetmez. Özgür bir düzenin kurulması, insanları, içinde yaşadıkları ortamda huzura ve rahata kavuşturan, şahsi özgürlüklerin garanti altına alındığı bir düzenin inşa edilmesi gerekir. Özgür düzen, kısa bir zaman içinde, Avrupa milletleriyle olan her türlü ilişkilerimizde de gelişme ve düzelmeler sağlar.”
(Mustafa Fazıl Paşa)

Temel öksürükten, Dursun da kabızlıktan şikâyetçidir. Beraber doktora giderler.
 Doktor Temel'e öksürük şurubu, Dursun'a da müshil ilacı verir. 
TEMEL ve DURSUN 
 İLAÇLARINI KARIŞTIRIRLAR ve YANLIŞ İLAÇ KULLANIRLAR. 
 Bir hafta sonra Doktor Temel'e;
- Nasıl oldu? Hala öksürüyor musun?
- Öksürmeye cesaret bile edemiyorum doktor bey.

Umarım Hükümet de önümüzdeki günlerde  acı ilacı uygulamak istediği toplum kesimleri karıştırmaz .

Zira toplumun büyük bir kısmının  bırakınız acı ilacı içmeyi  öksürecek  halinin bile  kalmadığı   gözardı  edilmemelidir.   
Zira 2001 ekonomik krizinin siyasi  sonuçları halâ tazeliğini korumaktadır. 

"Eğer ders alınmazsa Tarih tekerrürden ibarettir."

Takdir ve yorum Sizin .