https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Nasuh Durmaz


Dolar,  enflasyon ve asgari ücret denklemi

Dolar,  enflasyon ve asgari ücret denklemi


Asgari ücret; Hükümetin, işçilerin ekonomik ve sosyal yaşamlarını belirli bir seviyenin üstünde sürmeleri için belirlediği işçi ücreti demektir.

Nitekim 4857 sayılı İş Yasası çerçevesinde asgari ücret, “işçilere normal bir çalışma günü karşılığı olarak ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılanmasına yetecek ücret” olarak tanımlanmaktadır.

Ancak Türkiye’de son yıllarda işgücü piyasalarında hemen hemen her düzeydeki ücretler doğrudan doğruya asgari ücret olarak belirlenmektedir.

Asgari ücret ilk defa 1890 yılında Yeni Zelanda ve Avusturalya’da uygulamaya kondu. Ardından, asgari ücret uygulamasını diğer ülkeler de kullanmaya başlamıştır.

Türkiye’de 1973 yılında İLO ile yapılan bir anlaşma ile yürürlüğe girmiş ve ilk kez 1974 yılında Bülent Ecevit tarafından hayata geçirilmiştir.

Asgari ücret 1974 yılında ilk uygulanmaya başlandığında doların alış kuru üzerinden NET olarak belirlenmiş olmasına rağmen yılsonunda dolar bazında bir yıl öncekinin altında kaldığı görülmektedir.

Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) hangi ülkede işçilerin yüzde kaçının asgari ücretle çalıştığına dair araştırmaya göre 2010 yılında Türkiye’de asgari ücretle çalışan oranı yüzde 43 olarak görülmektedir.

Ancak kayıt dışı çalışanlar eklendiğinde bu sayının ciddi bir oranda yükseleceği muhakkaktır.

SGK verilerine göre ise 2020 yılında Türkiye’de çalışan kayıtlı işçi sayısı 15 milyon 203 bin 423. Bunların 6 milyon 390 bin 19’u ise asgari ücretle çalıştı. Bu da kayıtlı işçilerin yüzde 42’sinin asgari ücretle çalıştığını göstermektedir.

Avrupa da asgari ücretle çalışma oranının en düşük olduğu ülke ise yüzde 0,8 ile İspanya ve yüzde 0,9 ile Belçika, olmakla birlikte en yüksek olduğu ülke yüzde 8,3 ile İrlanda olduğu anlaşılmaktadır.

Görüldüğü ve açıkça anlaşılacağı üzere Türkiye her geçen ucuz iş gücü Cenneti ve bir asgari ücretliler toplumuna dönüşmektedir.

Bu nedenle kısa vadede asgari ücretliden vergi yükü kaldırılarak "Asgari Ücret Desteğinin" devam etmesi,  orta vadede ise enflasyonun düşürülerek alım gücünün artırıldığı bir piyasa oluşturulmalıdır.

Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Aralık 2021 TRT ortak yayınında asgari ücretle ilgili, "Bugüne kadar olmuşun çok çok fevkinde bir artış yapacağız."

"Asgari ücretin işçiye bulunduğu ülkede sağladığı satın alma gücüne bakıldığında 2002'de ülkemiz 14. sıradayken 2021 yılında ülkemiz 10. sıraya ilerledi. İnşallah bu asgari ücret çalışmasında da işçilerimizi fiyat artışlarından koruyacağız." dedi.

(1 Aralık 2021-AA

Sayın Cumhurbaşkanının bu açıklamalarına rağmen 2023 seçimlerine giderken, çalışan kesime "ölümü gösterip sıtmaya razı etme"  politikasını çağrıştıracak bir ücret belirlenmesinin sonuçlarını tahmin etmek zor olmayacaktır.

Bu nedenle asgari ücretin belirlenmesinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Kamuoyuna verilecek mesajın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

Takdir ve yorum sizin.