Merhaba sevgili okurum, bir şamana sormuşlar, “Zehir nedir?” diye, “Miktarını belirleyemediğin her şeyin fazlası zehirdir” demiş.
Güç, cesaret, güzellik, fedakârlık, özveri, sevgi, korku, kin, öfke, iyi ya da kötü diye adlandırdığımız bu duyguların en faydalı olanını bile gösterirken dozu ayarlayamazsanız, yanlış algı iki tarafın dengesini bozar. Sorumluluklarınıza, çalıştığınız işyerine, ya da ailenize ayıracağınız o değerli vaktinizi, o güzel enerjinizi stres gerginlikle boşuna harcayıp, belki de tüm gününüzü moral bozukluğuyla geçirmek zorunda kalabilirsiniz. Bu konu ve yazdığım terimler tek tek açıklandığında, sayfaları dolduran makaleler haline dönüşür, köşe yazısı olduğundan yüzeysel özetle geçiyorum.
Bizleri insanoğlunu her türlü tehlikeden koruyabilmek için anne karnından itibaren yüklenmiş verilerdir bu hisler. Maalesef neyi nerede, ne zaman, nasıl kullanacağımızı kestiremiyoruz, bir bakmışsınız etrafımızı anlaşılamadığımızı düşündüğümüz için kırıp döküyoruz, yanlış anlaşılmaktan dolayı, savunmaya geçiyoruz, karşı tarafı da üzmüş oluyoruz, çık işin içinden çıkabilirsen.
Ben bunu yapmak istememiştim, diyerek kendimizi suçlamaya kadar gidiyor işin sonu, zihin de yorulmuş oluyor.
Peş peşe tetiklenen olaylarla baş başa kalabiliyoruz, olumsuz durumların meydana gelmemesi günümüzü daha verimli geçirebilmek için, isteklerimizi kontrol etmeyi öğrenirsek, hislerimizin de önüne geçeriz. Mutluluğu bile dengeli yaşayabildiğimiz sağlıklı günler diliyorum.
Sorularınız için zerrinkarabulut8@gmail.com adresinden mail atarak ulaşabilirsiniz