Estetisyen Gönül Dirim

Tarih: 25.06.2019 17:37

CİLT YAŞAYAN BİR ORGAN

Facebook Twitter Linked-in

Cilt, yapısı bakımından bir duyu organıdır. Bu canlı organın yüzeyini hafif asitli bir tabaka korur. Bu asitli tabakanın oluşması yağ ve ter bezlerinin sağlığına dayanır.

Cilt, soluk alan bir organdır. Eğer cildin hava almasına engel olunursa, (örneğin cilt yüzeyine bir tabaka vernik sürülürse) kısa sürede insan ölür. Cildin görevi beden ısısını dengelemek, toksinleri bertaraf etmek, bedeni bakterilerden korumaktır. Cildin sağlıklı ve çekici olması için her şeyden önce onu temiz tutmalıyız. Cilt yıkanınca yüzeyini koruyan doğal yağ tabakasının normal asitesi yok olur. Dolayısıyla hem bu doğal yağ ve asiditeyi, hem de cildin doğal nemliliğini bilinçli olarak yenilemek gerekir. Cildi koruyan diğer etkenler, şunlardır: Besin, uyku, egzersiz, hareket, derin soluma vb.

Cildi genç tutmak kolay olmadığına göre, onu tanımak yerinde olur. Cilt üst üste 3 tabakadan oluşur. En derin tabaka alt deridir. Bedenin ısısını korumak için gereken yağ bu tabakada bulunur. En etkin tabaka ise orta tabakadır. Damarlar, ter bezleri, duygusal özellikler (soğuk, sıcak, ağrı, basınç vb.) bu tabakada bulunur. En üstte ise üst deri dediğimiz tabaka vardır. Üst deri birkaç tabaka ince dokulu pigmentli hücreden oluşur. Bu pigmentler cilde rengini verir.

Üst derinin yüzeyi ölü hücrelerle örtülüdür. Normal bir yıkanmada cilt yüzeyindeki ölü hücrelerin bir kısmı temizlenir. Böylece alttan gelen yeni hücrelerin oluşması kolaylaşır. Cilt soluk alan bir organ olduğuna göre, bedenin gereksinimi olan oksijenin bir kısmını sağlar. Ayrıca mikroplara etkin bir biçimde karşı koyar, ter yoluyla bedenin dengesini sağlar. Beden toksinlerin büyük bir kısmını ter yani deri yoluyla atar. Bu bilginin ışığında cildin bakımını kolaylıkla sağlamanın yollarını araştırmak ve ona iyi bakmak için neler yapmalıyız?

Gece yatmadan önce, sabah kalkar kalkmaz temizlenmeliyiz. Cilt temiz olunca kolay soluk alır ve gözenekler çabuk genişlemez. Dolayısıyla erken yaşlanmaz. Yüzümüzü yıkadıktan sonra cildin yumuşaklığını kaybetmemesi, nem dengesini yeniden sağlamasına yardımcı olmak için ise nemlendirici kullanmalıyız. Tabi nemlendiricileri seçerken de mutlak cilt yapımıza uygun alanları tercih etmeliyiz. Cildi güzelleştirmek ve genç kalmasını sağlamak için sağlıklı beslenmeye, uyku düzenine, spor ve doğa yürüyüşlerine dikkat etmeliyiz ki, cildin oksijenini ve güneşten alacağı D1 vitaminiyle daha sağlıklı cilt yapısını elde edelim. Yürüyüşlere çıkmadan önce, güneşten vitamin alırken korunmaya da dikkat etmeliyiz ki, nemini ve pigmentasyonunu koruyalım. Hepsinin ayır ayı önemi olduğu gibi cilt sağlığının ruh sağlığımızla da, çok yakından ilgisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Stres, endişe, korku, olumsuz düşünceyle cildimizin bozulduğunu, saçlarımızın parlaklığını kaybettiğini, döküldüğünü, deri de aknelerin oluştuğunu, lekelendiğini ve birçok cilt hastalığının nedeninin de ruh sağlığımız bozulduğunda ortaya çıktığını yaşamışızdır. Ruh sağlığımıza özen gösterdiğimizde cilt sağlığımıza da özen göstermiş oluruz. Olumlu düşünelim, olumlu bakalım ki, hem cildimiz, hem iş, aile, arkadaş ve toplumumuz güzelleşsin.

Sağlıklı güzellikle diliyorum?                  

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —
G-F0G61HQYBB