https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

EDİTÖRÜN KÖŞESİ


CHP’nin muhtar olayında çekince mi var?

CHP’nin muhtar olayında çekince mi var?


Cumhuriyet Halk Partisi'nde geçtiğimiz günlerde genel merkez düzeyinde gerçekleşen ve Kayseri'deki 57 muhtarın partiye geçişi ile ilgili yazıma istinaden, parti içerisinden sevdiğim bir dostum beni arayarak 57 kişinin gerçek olduğunu ifade etti. Her ne kadar mahalle isimleri ya da muhtar isimleri söylenmese de, yapmış olduğumuz görüşmede edindiğim bazı izlenimleri de siz okurlarımızla ve bu vesile ile sayın belediye başkanlarımızın da dikkatine sunarak aktarmak isterim. İktidar partisi olarak AK Parti mensubu olan belediye başkanları ki buna Cumhur İttifakı'nı da belirtirsek, Kayseri'deki 16 ilçe ve Büyükşehir Belediye Başkanlarının bu konulara daha hassas yaklaşmaları gerekiyor. Yazımın hemen başında bir konunun altını çizmek isterim. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi muhtarlar sadece kendi oylarıyla temsil yetkisine sahiplerdir, herhangi bir grubu ya da herhangi bir kitleyi resmi olarak temsil etme yetkileri olmasa da, gayri resmi olarak vatandaşla iç içe oldukları için etkileşim olayları daha fazladır. Öncelikle vatandaşın muhtar seçimini yaparken hizmetine baktığını bir kez daha belirtelim. Parti kavramı muhtar seçimlerinde ön safta olan bir durum değildir ama bu saatten sonra belki bu da değişebilir. Buradan hareketle CHP'li dostum ile yapmış olduğum görüşmedeki izlenimlerle kısaca, yerel yöneticilerimizin gönül işi yaptıklarını bir kez daha hatırlatmakta fayda var. 'Gönül belediyeciliği' denilerek ortaya çıkılan durumda, kimsenin kimseyi üst katmandan seyretme ya da üstten bakma durumu olamaz. Bu söylem nereden çıkıyor denilmesin, vatandaş arasında daima yer alan ve CHP'ye geçiş yapan muhtarların bir bölümünün belirttiği bir ifade olduğu iddia ediliyor. Hele böyle bir laf ortaya atıldıysa bundan sonrasında yöneticilerin daha hassas davranması ve dikkat etmesi gerekir. Kibir olayından yerel yöneticilerimiz sakınmalı ve kaçınmalıdır. Vatandaşın bir ihtiyacı varsa yasal çerçeve içerisinde çözümü yapılmalı ya da yapılamıyorsa bu normal yollarla anlatılmalıdır. Baştan salıverme ya da görmezden gelme, söz verip ardında durmama gibi durumlar sadece muhtarlık makamını temsil eden vatandaşa değil, her vatandaş için dikkat edilmesi gereken durumlardır. Olayın gündeme gelmesinden sonra isimlerin açıklanmaması ya da mahalle isimlerinin belirtilmemesine CHP'deki dostum farklı bir bakış açısı getirdi; geçiş yapan muhtarın temsil ettiği mahallenin yaşanan bu olay yüzünden hizmet alamaması gibi bir durum ifade edilir gibi olunca bir anda 'yerel yönetici, muhtar için çalışma yapmaz, vatandaş için çalışmasını yapar' diye peşinen kendisine söyledim. Ama tabii iş dallanıp budaklandığı ve ta emniyetin dahi bu 'isimler kimlerdir' diye sorduğu iddia edilince fazla bir şey söylemedim. Şunu belirtmekte fayda var, yerel yöneticilerimiz yaşanan bu süreçte bu geçişle ilgili isimler vardır ya da yoktur, bence şapkalarını bir kez daha önlerine koymaları gerekir. 2023 genel seçim olsa da, 2024 şu anda planlanan da yerel seçimlerin zamanı. Bu zamana kadar köprünün altından daha çok su akar. Bu yüzdendir ki, kimse koltuğumu koruyayım ya da ben şurada olayım düşüncesine girmemeli ve en iyi şekilde hizmetine devam edip temsil ettiği siyasi partiyi üst sırada daha çok nasıl tutabilirim derdine düşmelidir. Ben değil, biz düşüncesinde olmalı hem partisine, hem de hizmet ettiği halkına yaraşır bir isim olmalıdır...