https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Fatih Mehmet Akbeyaz


BORSA VE KAYSERİ FİRMALARININ BORSAYA BAKIŞI!

Bu yazımda borsa ve ilimiz firmalarının borsada neden fazla yer alamadığıyla ilgili durumu değerlendireceğim. Öncelikle ‘borsa neden kurulmuştur’ isterseniz buna bir göz atalım.


Dünyada 15. yüzyıldan sonra ticaret hacminin artmasıyla yapılan işlemlerin bir güvence altına alınması gerekliliği ortaya atılmış ve bugünkü piyasaların yönetim kademesinde olduğunu belirttiğimiz ‘borsa’ doğmuştur. Ticaret daha önceleri sokak aralarında ya da kahvehane köşelerinde gerçekleştiriyordu. Yapılan bu ticarette de ne bir güvenlik ne de bir kayıt ve şeffaflık söz konusu olamıyordu. İşte bu yoldan hareketle başlayan ve işlemlerin belirli bir kural altında yapılmasına karar verildiği zamanlarda ortaya atılan ‘borsa’ o günden bu güne kadar hem güvenlik ihtiyacını gidermiş, hem de kurallara uygun hızlı bir şekilde alım-satımların yapılmasına imkân tanımıştır. Dünyada borsa işlemlerinin hızlı oluşu ve burada yapılan ticaret ülkemizde de 1980’li yıllarda ivme kazanmıştır. Özellikle Turgut Özal Hükümetleri döneminde serbest piyasa olgusunun ön plana çıkışı ile borsada da yukarı tırmanışlı bir hareket olmuştur. Serbest piyasa koşulları ve rekabet ortamının artmasıyla şirketlerin yapılarını güçlendirmek için kaynak arayışına geçmeleri ve bu bağlamda da halka arz yoluyla ve teşvik edici politikalarla borsanın daha da gelişmesi için çalışmalar içine girilmiştir.

Borsa hem yatırımcıya hem de şirketlere fayda sağlayan bir kurumsal piyasadır. Şirketler ihtiyaç duydukları kaynak temini için borsaya kayıt olurlar ve hisselerini yatırımcılarla paylaşırlar. Böylece şirketler ekonomik anlamda güç kazanırken, hisse senetlerinin değeri de aynı oranda güç kazanır yani artar. Bu sayede senetlere ilgi gösteren yatırımcılar da ek gelir elde ederler. Şirket ve yatırımcıların dışında da ekonomi canlandığı için ülke ekonomileri de bu durumdan olumlu yönde etkilenir.

Yukarıda belirttiğim tüm bu olumlu durumlara rağmen hale Kayseri’de ‘borsa’ya girmek için istekli olmayan bazı grupları anlayabilmiş değilim. Koskoca organize sanayilerimizin olduğundan ve şirketlerin cirolarından söz etsek de bu sadece kendi kendimizi avuttuğumuz bir durum diye düşünüyorum. Çünkü Kayseri’de bir elin parmakları sayısında şirket borsada yer alıyor. Bunlar kimler mi; ‘BİRLİK MENSUCAT, OYLUM SINAİ YATIRIMLAR, TEMAPOL POLİMER PLASTİK, ERBOSAN, YATAŞ, LÜKS KADİFE, KARSU TEKSTİL ve FORMET ÇELİK KAPI SANAYİ’. İşte borsada ilimizden sadece 8 firmayı görebiliyoruz. Bu firmaların dışında kalanların neden borsaya girmediklerini ise anlamak pek zor olmasa gerek. Kayseri’de sermaye ve şirketteki yapılaşmaya baktığımız da hep aile şirketleri olarak yönetimleri kabul etmiş ve en büyük olanın dediğinin dışında pek girişim yapılmamıştır. Şirkette bir yenilik düşünülse bile o ailenin büyüğü onay vermediği için yönetimler genelde kısır bir döngü halinde gerçekleşmiş ve hala da bu şekilde gerçekleşmeye devam etmektedir. Kurumsallık anlamında yapılanmalar ve bunu da en düzeyde gerçekleştirerek planlı bir şekilde karar mercileri oluşturmak şirketlerin en önemli işi olmalıdır. Bu sayede profesyonel yönetim dediğimiz olgu gelişecek ve en azından borsa gibi kurumsal piyasalarda daha fazla şirketin yer almasıyla ticaretin hızı artacaktır.