Korona virüsüyle ilgili mücadelenin başladığı ilk günlerde kolonya bulmakta zorlanan vatandaşa, piyasada hammadde olarak etil alkolün yokluğundan ve gerekirse ithalatının yapılacağından söz edilmişti. İşte buradan yola çıktığımız da kısa bir araştırma sonuncunda etil alkolün en kolay elde edildiği yöntem, şeker pancarı olarak karşımıza çıkıyor. Bazı notları incelediğimde ise etil alkol üretimi konusunda ülkemizde söz sahibi olan bazı kurumlar yer alırken ‘neden Kayseri yok?’ sorusu aklıma geldi. Eskişehir, Amasya ve Konya Torku. Bu isimler pancarın melasından etil alkol hatta benzin içinde etanol üretimi yapıyorlar. Bakınız nerden nereye diyeceğiz. Sadece çayımızın içinde kullandığımız veya ağzımızı tatlandırsın dediğimiz şeker ve bu ürünü üretirken pancardan ortaya çıkan diğer yan ürünlere.
Memleket şu günlerde bu konularda nasıl bir çalışma içinde hepimiz görüyoruz. ‘Yurt dışından ithal ettiğimiz etil alkol konusunda da elimizdeki fırsatları acaba iyi değerlendiremiyor muyuz?’ diye düşünmeye başladım. Belki de bu konuda yol alınması için çabalayanlar olsa da, bence Kayseri Şeker’in de bu gibi ürünler konusunda elini taşın altına koyması gerekiyor. Bakın ülke genelinde nelerin ihtiyaç olduğu ve ürünlerin pahasını da düşünecek olursak elimizdeki bu imkânı neden kullanmayalım ki? Bu zamanda yapacağımız atılım için ekstradan da anladığım kadarıyla bir sistemi kurmaya veya yatırım yapmaya ihtiyaç yok. Eldeki imkânlar buna yeter. Kazanların içinde zaten melasın içindeki şekeri parçalamak için bir hammadde kullanılıyor ve bu çoğaltılıyor. Elimizde sadece pancar varsa gerisi teferruat…
Yukarıdaki yazıyı yazarken ekleme için biraz bekleme yapayım demiştim. Görüyorum ki bu günlerde aynı konuda düşünenlerin sayısı arttı. Hal böyle olunca ben de bu konu üzerine biraz konuşalım dedim.