Merhaba sevgili okur;
Bir düşünce, bilinçli zihninde binlerce senaryo, fikir oluşumunun ortaya çıkmasına sebep olur. Sabit kalan düşüncemizi yenilemez yerini farklı konularla değiştirmezsek aynı döngünün içinde kalırız. Çözüm üretebilseydik zaten bu döngü çoktan kırılmış bizden gitmiş olurdu.
Zihnimizi meşgul eden olumsuz konular, insan beynini yiyip bitiren kurgular, aslında hepsi kendi iç dünyamızın yine aynı şekilde bize olan yansımalarıdır.
Küçücük umutlarımız vardır, bizi ayakta tutabilen ama bir türlü ona ulaşamayız hep bir erteleme içinde cesaretimizi toplayamayız harekete geçmek için, vakti gelmiş ve olması gerenler hayatımıza anlam katacak belki de ama biz cesaretsizliğimizin kurbanı oluruz.
Yanı başımız insan kalabalığı olabilir, yalnız unutmamamız gerek şey bize bizden başka kimse yardım edemez. İstiyor gibi görünürler, yapıyormuş gibi dururlar, burada hata kendine güvenememenden kaynaklanıyor. Yarı yolda kalmak istemiyorsak, kendi benliğini tanımak önemli bu süreçte, ne yaparsam bana iyi gelir çaresizliğinin içinde çare aramaktır yaşam enerjisini aktifleştirmenin yolu.
Etrafında onca insan sistematik bir şekilde, kendi düzeni için çabalarken bir dakika durup baktığın zaman, aslında tek başına geldiğin yaşadığın evren anlatır çıkış yollarını sana senden başka çare olmadığını. Ayağa kalkmak için hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacın olmadığını anladığın anda artık kendin için çabalamanın ne kadar gerekli olduğunu fark edersin.
Kalpten gelen fısıltılara kulak verip dikkatle dinlediğinde hissettiğin o huzur manevi yardımcıların ispatı olabilir.