Bellona Kayseri Basketbol için bu güne kadar birçok yazı kaleme aldım. Hep ‘seni ne ilgilendiriyor, senin buradan ne çıkarın var?’ diyenler oldu. Şöyle bir geriye baktım ve Mustafa Gürbüz olarak değil de, Kayseri gençliğine özellikle genç kızlarına sosyal olarak kendilerini ifade edebilecekleri bir uğraş olarak gördüm. Her kafadan çıkan sözlerin bir anlamı olduğu gibi bir hedefi de olduğunu düşündüm. Bellona Kayseri Basketbol konusunda maddi olarak bir menfaatimden söz ediliyorsa, o zaman bunu en iyi kulübün başında yer alanlara sormalarını isterim. Bir menfaatim olsaydı, bazıları gibi ‘sağda solda benimle iş yapmıyorlar’ der olayı akışına bırakırdım. Ama bu Kayseri meselesi. Bu Kayseri sevgisi. Nasıl ki futbolun peşinden sürüklenip gidiliyorsa, kusura bakmasınlar bu sporun da arkasından gidenlerin olduğunu unutmamalılar. Ne yapalım şimdi, alt yapıda yer alan 200’den fazla kızımızın ailelerini örgütleyerek şehrin göbeğinde ‘bu şehir kadına, kıza önem vermiyor, onların uğraşı içinde olduğu bir kulübe bile sahip çıkmıyor’ diye bağırıp, çağıralım mı? Hayır, asla bu da sevdiğimiz Kayseri’ye değer katmaz, aksine değer kaybettirir. Bu yüzdendir ki, herkes bu kulüple ilgili ne düşünce barındırıyorsa barındırsın, hepsini bir kenara bırakarak Kayseri’ye sahip çıkma adına bu kulübe destek vermelidirler. Yönetimsel olarak daha öncesinde de söyledim. Ömer Yağmur geç kalınmış bir istifasını sundu. Bunun makul olanı sezon başında istifasını sunacaktı ve taşı sorumluların kucağına bırakacaktı. Bakın şimdi her kafadan bir ses çıkacak mı diye sağa sola bakınanlar, ses gelmeyince de ‘aman ha bu takımı düşürüp yeni bir oluşum’ diyerek ‘ pişmiş aşa su katmasınlar’ demeye başladılar. Eğer ki bu takımı düşürüp bir alt ligde mücadele etsin yani küçük olsun biz de böyle yapalım diyenler için şimdiden söyleyeyim: Bu bir ihanettir benden söylemesi…
