https://www.istikbal.com.tr/marka/tinyhouse

Hüseyin Döngel


AZERBAYCANDA KERKÜKTE...TÜRK OLMAK

Bu millet bağrında kimleri kimleri barındırıyormuş arkadaş! Ermenisinden , Rum’undan, Basçısından, Çincisinden, Cincisinden ... daha kimler kimler.


Bu kadar kalabalığın arasında büyük Türk milletini arıyorum! İki saatte Ermeni olanlar , Azerbaycan’da , Kırımda , Kerkük’te, Musul’da, Halep’te , Türkmen dağı’nda, Doğu Türkistan’da bir kerecik TÜRK OLAMADILAR. İhtiyacımız olduğundan değil, hıncımdan ve öfkemden hayıflanıyorum. Şükürler olsun, onurumuz, şerefimiz, izzetimizle dimdik ayaktayız, Elhamdülillah kılıcımızın önü de arkası da kesiyor, burnu da sivri ve deliyor. Yanlış anlaşılmasın bırakın bizim vatanımızda dünyanın öbür ucunda bir masum insan hunharca katlediliyorsa biz onun milliyetine, inancına , kimliğine bakmadan bu hali telin ederiz. Çünkü biz Türkler” Bir masumun canına kıyan , tüm insanlığı katletmiş gibidir.” düsturuna iman ederiz. Her ne kadar kendilerini Türk , bizleri de Müslüman saymayanlar bize şaşı baksalar da biz böyleyiz.
Dedim ya sitemim , öfkem ve hıncım adalet istiyor!
Yahu hem bu milletin çanağından yallanacaksın hem dönüp bu millete havlayacaksın. Bunların hesabı sorulmasın mi? Sormayalım mi?
Adam işi gücü bırakıp PKK’nın tayin ettiği , hain adamların yasını tutmaya ayaklarına gidiyor, dünyanın en acımasız işkencelerini , katliamlarını yapan kızıl itlere yağdanlık yapmanın derdine düşmüş. Birileri çıkıp Yunan esaretinde yaşamak Türkiye Cumhuriyetinde yaşamak yeğdir, diyor. Ve cümleler devletin en tepesin mahalle aralarına kadar alkış alıyor. Birileri Baasçıların kurtarıcılığına  soyunuyor. Birileri kalkıp Türkiye’yi Antalya körfezine hapsetmeye çalışanların borazanlığını yapıyor. PKK’nın uzantısı sözde siyasi partinin sözde milliyetsiz vekillerinin maaşını devlet, güvenliğini Türk emniyeti sağlıyor. Sözde partinin hesabına milyarlar aktarılıyor, bu paraların dağa gidip sonra bizim askerimize , polisimize, masum insanlarımıza kurşun olarak dönmediğini kim garanti edebilir. Onlarca gözü yaşlı KÜRT analarımızın göz yaşlarını akıtanlar, onların yüreğini yakanları yok hükmünde mi saymalıyız.
SA-YA- MA-YIZ!!
Çünkü sabır taşı yerinden oynadı, metanet ve sabır küpü kırıldı , öfke selimiz sokaklara ulaştı.
Bunca saydıklarım içerden , onca düşman dışardan yıllarca saldırıyorlar. Sabır , sükunet, metanet, uhulet ve suhulet ... bu kavramlar artık Türk milletine tesir etmiyor.
İçeriyi temizlemeden dışarıyı nasıl yenelim.
Türkün Türk’ten başka dostunun olmadığının idrakini bugünlerde kanlı canlı yaşıyoruz. Umarım dün bu söze ve Türk’e karşı olanlar da bu gerçeği kavramışlardır . 
Cihan şumül veya bölgesel bazda kurulan kimi kurumlar var. BM, AGİT , NATO vs gibi, 
Birleşmiş milletler, aslında Türk’e ve Müslümana karşı birleşen milletler topluluğu, şer ittifakı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Türk’e ve Müslümanların  güvenliğini bozmak için işbirliği yapanların terör teşkilatı.
NATO, emperyalist ve yayılmacı güçlerin işgal ordusu gibi çalışıyor. 
Kim var bizim lehimize çalışan; kim var hakkımızı , hukukumuzu ve güvenliğimizi  koruyup , kollayıp , savunan ?!
Biz Türk Birliği kurulsun deyince yükselen ırkçılar , Turancılar çığlıklarına ne demeli?
Evet biz Turancıyız ; lakin asla ırkçı mırkçı değiliz. Bunu Müslüman Türk kimliğimize ve insanlık onurumuza hakaret sayarız. 
Biz bunu söylerken sosyolojik tarihi bir gerçeği işaret ediyoruz. Bu gerçek şudur ki “ Milliyet  “ duygusu inanç değerlerine  baskın gelir. İbn-i Haldun da bu gerçeğin altını çizer : “ Asabiyet dinden önce gelir.” der Mukaddimesinde.
Bu demek değildir ki haşa dini hafife almak. Asla, bu insanoğlunun fıtratından cemiyet hayatına uzanan bir olgudur. Bakın Türk Kurtuluş Savaşına, bakın  Azerbaycan Muharebesine , bakınız Doğu Türkistan’ın yaşadığı trajedinin dillendiricilerine , ıstırabını çekenlere. Birkaç istisna dışında , Sadece Türkleri görürsünüz bu cephelerde , bu mazlum ve mahsun milletlerin yanında Türk’ten başka kimseyi göremezsiniz. Ama Türk her yerde ve her mazlumun , her ezilmişin , her hırpalanmışın , her hakkı çiğnenmişin yanında. Yani O her zaman “ beklenendir” Bunu da dünya alem bilir. Ama işlerine gelmez. Şimdi soruyorum: Böyle bir millet ırkçı alabilir mi? Elbette olamaz. Bu tür zırvalar, Türk kimliğine düşman olanların iftiralarından ibaret safsatalardır.
Hem İslam birliği , Hristiyan Birliği , Arap Ligi oluyor da niye  Türk Birliğine gelince mırın kırın ediliyor?
İşte Türkiye dört yandan  kuşatıldı. Açıktan , doğrudan ve dolaylı büyük bir kuşatma var. Ülkemiz büyük bir mücadelenin amansız direncini gösteriyor. Allah devletimizin , milletimizin, ordumuzun ve diğer güvenlik kuvvetlerimizin yardımcısı olsun.
Sağıma , soluma , önüme  ve arkama bakıyorum ne kendi dinimden ne de başkalarının dininden ve milliyetinden  kimseyi göremiyorum, Türk gardaşlarımdan, bacılarımdan , analarımdan, dedelerimden başka.
Bugün Yunanistan, K. Kıbrıs, Libya, Azerbaycan üzerinden yürütülen mücadele Türkiye’ye ve Türk dünyasına açılan küresel çaplı  bir savaştır. Bu coğrafyalara yapılan saldırıların temelindeki asıl amaç ise Türkiyedir. Türkiye nihai hedeftir. 
İçerde ve dışarda yalnız kalsak da , hırpalansak da Allah’ın tevfik ve inayetiyle Türkün ve Turanın kalesi düşmeyecektir. Düşürdüğümüz vatan topraklarını bugün Azerbaycan da olduğu gibi teker teker geri alacağız. İnşallah “ Gök Bayrağın” ata vatanımızda nazlı nazlı dalgalanıp “ Al bayrağı”  selamlayacağı günleri de göreceğiz. O günler yakındır inşallah. Kırımda Cemiloğlu”nun , Kerkük’te Erşad Salihinin şeref çayını içeceğimiz günler yakındır. Tüm Türk coğrafyaları bağımsızlığa ve hürriyete gebedir. Ortadoğuda acının , çilenin , garipliğin ve mahzunluğun hamuruyla yoğrulmuş , her daim ölümle hayat arasında ölümle cilveleşen, uzaktan uzağa gardaşları ve bacılarıyla dertleşen gardaşlarımızla Türk bayraklarının altında kucaklaşmamız yakındır. Bugünü düne, yazı kışa , kışa bahara çeviren Yüce Allah her şeye kâdirdir. Yeter ki biz seferilik  vazifemizi tastamam yapalım ve bütün zaferlerin muzafferiyetle neticelenmesini O’ndan  dileyelim. Yapacağız ve dileyeceğiz.
Gücümüz yettiğince inancımızın , imanımızın ve Türklüğümüzün meziyetlerini sergilemekten vazgeçmeyeceğiz. 
Azerbaycan’da, Kırımda, Doğu Türkistan’da , Kerkük’te, Türkmen Dağında Türküz!  Türk olacağız ! Keşke dün Ermeni, Rum olanlar da buralarda Türk de olabilselerdi. 
 Varsın olmasınlar , bizler “Tanrı Dağı kadar Türk , Hira dağı kadar müslümanız! düsturuna sımsıkı bağlı kalacağız.
Her şeyden evvel Eşref- i mahlukatız ,Türküz ve insanız. Hem de milyonlarla birlikte.

Allah  Türk milletini korusun , yüceltsin ve var etsin.