TBMM'de bir komisyon kuruldu. Mustafa Kemal için soyadı çalışması yapıldı. Büyük Önder teklif edilen soyadlarından ATATÜRK'ü beğendi ve 1934 Ekim ayından itibaren ATATÜRK soyadını kullanmaya başladı. Bu soyadla bir takım imzalar attı. Bu sırada İstanbul'daki hattatlardan Atatürk için imza örnekleri hazırlanması istendi. Gönderilen örneklerden en son attığı imzayı 1934 Aralık ayından itibaren kullanmaya başladı.
TBMM'nin; ATATÜRK soyadını kendisine vermesi ve bunun hiç kimse tarafından isim ya da soyisim olarak kullanılamayacağına dair kanun aynı gün 24 Kasım 1934 de kabul edildi.
Bir süredir gündem oluşturan Ayasofya, I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında bazilika planlı bir patrik katedrali ibadethane (Kilise ) olarak yapılmış ve 916 yıl Hıristiyanlık için hizmet vermiş olup 1453 yılında İstanbul’un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından Camiye dönüştürülmüş ve 473 yıldır Cami olarak İslamiyet'e hizmet vermiştir.
24 Kasım 1934'te Bakanlar Kurulu kararı ile bir kısmı müzeye dönüştürülüşmüş bir kısmı da ibadadete ayrılmış olup o tarihten günümüze kadar hala Cuma namazı kılınmaktadır. İnşallah 3 Temmuz'dan itibaren Danıştay kararı ile yapılış amacına uygun olarak tamamı ibadethane (Cami ) olarak hizmet vermeye devam edecektir diye ümit ediyoruz.
Çünkü Ayasofya İstanbul'un fethinden sonra Fatih’in şahsi malı olarak restore edilmiş ve İstanbul’un en güzel camilerinden biri haline getirilmiştir .Fatih Sultan Mehmet'de kurmuş olduğu vakıf aracılığı ile vasiyetinde , Ayasofya'nın Kıyamete kadar Camii olarak kalmasını ve Müslümanların ibadethanesi olarak kullanılmasını istemiştir.
Ayasofya benzeri bir örnekde İspanya'da 786 yılında Endülüs’te Emevi Devleti’nin yapımına başladığı Kurtuba Camii 400 yıl hizmet verdikten sonra, Endülüs Emevi Devleti’nin yıkılması ile birlikte İspanyollar tarafından Katedrale (Kilise)çevrilmiştir.
16. yüzyılda da çevresine bir takım eklentiler yapılmıştır.
Camiden Kiliseye çevrilen bu eser, bugün UNESCO’nun dünya mirası listesindedir .
Ayasofya'nın Müzeye dönüştürülme emrini veren bizzat Atatürk'ün kendisidir. Karanamenin altındaki imza; Prof Yusuf Halaçoğlu'nun iddia ettiği gibi sahte olmayıp Atatürk'e aittir. Yukarıda bahsetmiş olduğum gibi soyad kanunu ile birlikte kullanmış olduğu ilk imzadır ve 1930 larda Alpullu şeker fabrikasnı ziyareti sırasında da imzasını büyük A ile kullandığı görülmüştür.
Atatürk , ayrıca 1924 'te Topkapı Sarayının ve Mevlana Türbesininde müzeye dönüştürülmesini emretmştir.
Ayasofya gerekli düzenlemeler yapıldıkdan sonra 1 Şubat 1935'te müze olarak açılmış ve ATATÜRK'te 5 Şubat 1935 de Ayasofya'yı ziyaret etmiştir.
Anadolu'da hepside Bizans döneminden kalma ayakta kalan ve adı Ayasofya olan 9 kilise daha vardır.
Eski Yunanca da Ayasofya , Aya=Kutsal, Sofya=Bilgelik demektir.Türkçesi Kutsal Bilgelik=İlahi Bilgelik anlamına gelir.
Ayasofya adını taşıyan bazı kiliseler zamanla yıkılmış olup, İznik'de ki Ayasofya Kilisesi ise bir süre önce restore edilip ibadete açılmıştır.
Bunun dışında 2018’in Ocak ayında ise Demir Kilise olarak bilinen Balat’taki Bulgar kilisesinin 7 yıl süren restorasyonu tamamlandı ve açılışa Başkan Erdoğan, Binali Yıldırım’la birlikte katıldı.
Ayrıca 2018’de birçok kilise daha restore edilerek ibadete açılmıştır. Midyat’taki 60 yıldır kapalı olan Mor Samuel Kilisesi, Mardin Taşköy’de 30 yıldır kapalı olan Mor Şaliton ve Mor Dimet kiliseleri 2018’de yeniden açıldılar.
2019’un Ağustos ayında Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşandı. Bir Süryani kilisesi yapıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilköy’deki kilisenin temel atma törenine katıldı.
Yine 2019 Aralık ayında ise 40 yıl sonra ilk kez Yahudiler Gaziantep’te Hanuka bayramlarını resmi törenlerle kutladılar.