Alınan mağlubiyet bir kenara, maç içinde yaşananlar resmen gündeme damgasını vurdu. Maçın içinde yaşanan olaylar ve çıkan arbede, Sivasspor’un başta Başkanı olmak üzere yönetimine kadar her kesimi şaşırttı. Locadan maç izleme konusunda Federasyon’dan bir serbestlik gelmişti. İşte tam da bu gelişmenin haftasında böylesine bir olayın yaşanması inanın tüyleri yeniden diken diken etti. Yaşanan süreçte o bunu dedi veya şu onu yaptı gibi söylemleri bir kenara bırakarak locada böylesine bir olayın yaşanması başta siyasiler olmak üzere tüm Kayseri’yi töhmet altında bırakıyor. Ülke gündemindeki haberlere bakıyorum ve ne söyleyeceğimi bilemiyorum. ‘Taraftarlar başkanın locasını bastı!’ . İnanın bu başlığı görüp de zor günler geçiren Kayserispor’a el uzatacak birileri arayışında olunabilir mi, sanmıyorum. Ne olursa olsun yaşanan olaylar hoş değil. Ayrıca bu olayın yaşandığı loca ile ilgili de söylemler çeşitli. Mesela loca, başkanın değil de, bir siyasimizinmiş. Umarım söylenenler doğru değildir. Gerçi yapılan hareketin neresi doğru ki?
Berna Gözbaşı başkanlığında şu anda ligde yoluna devam eden Kayserispor konusunda farklı bir yaklaşımım da var. Hani ‘Amacınız üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?’ diye bir sözümüz var ya bakın bu söylem şimdilerdeki durumla örtüştü. Yani ben bu hareketler içinde olanları veya kendisini Kayserispor’da büyük görenleri taraftar olarak adlandırmıyorum. Kimse kusura bakmasın. Bakınız taraftar sözcüğü ‘Birbirine karşıt yanlardan herhangi birini destekleyen, tutan ya da herhangi bir şeyden yana olan (kimse), yandaş’ olarak geçiyor. Buradan yola çıktığınızda, sahi kim kimin veya neyin yandaşı, sorabilir miyim? Amacımız Kayserispor ve onu sıkıntısız yolunda ilerletenler ise sezonun daha başındayken kim kimden veya neyden bir beklenti içindedir? Loca basmak da neymiş? Burası Patagonya mı, yoksa her dile getirilişte belirtildiği gibi hukukun üstünlüğüne inanılan Türkiye Cumhuriyeti mi? Yapılanlar ve yaşananlar külliyen yanlış benden söylemesi…
