Yıllar boyu İsviçre’de yaşayan gurbetçi, depremzedeler için Türkiye’ye döndü
Depremin vurduğu Hatay’da afetzede ailelere ücretsiz destek seminerleri veren gurbetçi Eğitmen Melahat Yapıcı, davranışıyla takdir topluyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde felaketinde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuştu. Kentte yaklaşık 25 bin insan vefat etmiş ve binlerce bina yerle bir olmuştu. Asrın felaketinden en çok insanlar olumsuz etkilendi. Dünyanın ve ülkenin bir çok yerinden afetzede vatandaşlara yardım için gelen gönüllülerden biriside 13 yaşında ailesiyle birlikte yerleştiği İsviçre’den 41 yaşında depremzede vatandaşlar için dönen Melahat Yapıcı oldu. Yapıcı, 28 yıllık İsviçre yaşamının ardından Hatay’ın İskenderun ilçesinde depremden etkilenen ailelere ücretsiz destek seminerleri vermek için bölgede yaşamaya başladı. Depremin ilk gününden bu yana kentte olan eğitmen Yapıcı, kişisel gelişim alanında uzmanlığıyla afetzede aileleri yaşama tutunduruyor. Düzenlediği grupta insanlarla bir araya gelen İsviçreli Öğretmen Yapıcı, insanların birbirlerine destek olma ve günlük sorunlarla başa çıkma konusunda pratik eğitimler veriyor.
“60 kişiyle birlikte yas tuttuk”
6 Şubat depremlerinde kendi hayatının da sarsıldığını ve değiştiğini ifade eden İsviçreli Yapıcı, “İsviçre’de yaşıyordum, kalbimin sesini dinledim. Hatay bölgesinde özellikle; yakınlarını kaybeden, ciddi travmalar, şok yaşayan insanların yanında olmayı çok istedim. İmkanlarım doğrultusunda Mart ve Nisan ayında burada bulundum. Çadırlarda insanlarla buluştuk. Onlarla bazen oluyordu ki 60 kişiyle birlikte yas tuttuk ve bu benim kalbimin en derinden bir yerlerine dokundu. İsviçre’ye döndükten sonra iki ay kendi yas sürecimi tuttum. Tekrardan burada bulunmam gerektiğini hissettim ve tekrardan geldim. Onuncu ayın sonundan beri buradayım” dedi.
“Konteyner kentte yalnız ve izolasyon halinde yaşıyorlar”
Depremden etkilenen aileler için destek seminerleri verdiğini söyleyen İsviçreli Yapıcı, ”Hataylı insanlarımız mekan sunuyorlar bana. İlk aşamada çok zorlanmıştım mekan bulmakta, aslında konteyner kentte çok insan yalnız ve izolasyon halinde yaşıyorlar. Ben o alanlara gidip onlarla sohbet etmek istedim. Onlarla mevcut olmak, acılarını paylaşacakları alanlar oluşturmak istedim ve bu alanları bulamadım çok da ilerleyemedim bu konuda. Ama kendi imkanlarım doğrultusunda birçok dayanışma gönüllüleri alanı olsun, derneklerle irtibata geçtim, Toplum Gönüllüler Vakfı olsun dediğim gibi ve o alanlarda, çadırlarda etkinliklerimi sürdürüyorum. Özellikle de kişiler kendileri organize oluyorlar, İşte 5-10 kişilik gruplar organize ediyorlar ve beni kendi mekanlarına davet ediyorlar. Bu da çok kıymetli benim için. Bir süreliğine daha buradayım” ifadelerini kullandı.