YENİDEN REFAH PARTİSİ’NDEN MADEN UYARISI

YENİDEN REFAH PARTİSİ’NDEN MADEN UYARISI

Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, ‘Kıymetli madenlerimizin topluca satılma ihtimali endişe vericidir!’ dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, "Varlık Fonu aracılığı ile Maden holdingi kurulması ticarette haksız rekabete yol açacaktır. Değerli madenlerin bir holding haline geldikten sonra, yerli-yabancı bir kişi veya kuruma topluca satılma ihtimali de endişe vericidir. " dedi.

Yeniden Refah Partisi AR-GE'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, yaptığı yazılı açıklamada, Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez'in bir röportajda açıkladığı Maden Holdingi kurma çalışmalarını değerlendirdi.

Aydal, "Elindeki bütün Devlet Kuruluşlarını özelleştirmeye çalışan Hükümet, yeni bir Devlet Kuruluşu için neden çalışmaktadır? Böyle bir kurum her durumda özel sektör karşısında haksız rekabet oluşturacaktır." ifadesini kullandı.

'Varlık Fonu 'Maden Karteli' oluşturuyor'

Aydal şunları söyledi:

"Sayın Zafer Sönmez, verdiği bir röportajda, Varlık Fonu'nun, 20 değerli madeni bünyesine katarak, mevcutlarla birlikte bir Maden Holding’i kurmaya başladıklarını açıkladı. Yani Devlet, Varlık Fonu içinde devasa bir KİT meydana getirerek bir 'Maden Karteli' oluşturmaktadır. Sayın Genel Müdür Sönmez, “Varlık Fonu Özelleştirme İdaresi değildir, portföyündeki şirketleri satmak gibi bir amacı yoktur, amacı değer yaratmaktır.” demektedir. Satın alınan ve Varlık Fonu bünyesine katılmasına karar verilen bu şirketler, kar eden Devlet Kuruluşları ise idari formatları, bağlı olduğu Bakanlıklar neden değiştirilmektedir? Zarar eden Kamu kuruluşları ise Varlık Fonu bünyesine alınmalarıyla kar eden kuruluş haline nasıl getirilecektir? Varlık Fonu'nun bu tip şirketleri yönetecek tecrübe ve personeli yoktur. Ayrıca Sayın Sönmez Varlık Fonunun Özelleştirme İdaresi Fonu’nun verdiği 50 Milyon TL sermaye ile kurulduğu gerçeğini unutmuşa benzemektedir. Varlık Fonundaki kurumlar herhangi bir zamanda satılabilir, alınan borca karşılık olarak gösterilebilir, hatta ekonomik bir sıkıntı olur ve borç ödenmez ise haciz ile satılabilir şirketlerdir."

2015'te çıkarılan kanun madenciyi canından bezdirdi

'Olayın gözükmeyen bir başka boyutu 2015-2017 yılları arasında kapatılan 437 Maden şirketi ile ilgilidir.' diyen Aydal sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Yeni Maden Kanununun getirdiği birçok anlamsız ceza dolu kanun maddesi madenciyi canından bezdirmiştir. Maden Ruhsatlarını veren Kurum kanunen Enerji Bakanlığı olması gerekirken bütün ruhsat izinlerinin Başbakanlığa gönderilmesi de Madenciliği engelleyen ayrı bir felaket olmuştur.  Kanunun hemen ertesinde hazırlanması gereken Maden Yönetmeliği, kanundan 17 ay sonra hazırlanarak, madenciler bilinmez bir boşluk içinde bırakılmışlardır. 2015’te çıkan Maden Kanununun her maddesi birkaç defa değişikliğe-eklemelere uğramıştır. Kanun tanınmaz hale geldiğinden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bugünlerde Yeni bir Maden Kanunu hazırlığına girişmiştir.  Bütün bu karışıklıklar sonucunda 2015 öncesi 5 milyar dolar olan ihracatımız, 2017 sonunda 3,5 milyar dolara düşmüş, aynı dönemdeki maden ithalatımız 3,5 Milyar dolardan 5 Milyar dolara çıkmıştır. Bu kadar karışık bir kanun maddeleri arasında Varlık Fonunun bu şirketleri nasıl çok değerli hale getireceği de gerçekten merak edilmektedir. "