Tarih: 08.05.2025 09:37
Van’da baharla birlikte astım şikayetlerinde artış yaşanıyor
Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı, özellikle bahar aylarında artan polen maruziyeti ve hava değişimlerinin astım hastalarında şikayet artışına neden olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu.
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Van’da da baharın gelişiyle birlikte polen, hava değişimi ve enfeksiyonlara bağlı astım vakalarında artış yaşanıyor. Solunum yollarında sık tekrarlayan, mikrobik olmayan inflamasyonla seyreden astım hastalığı, dünyada en sık görülen kronik hastalıkların başında gelirken, bulaşıcı olmamasıyla dikkat çekiyor.
"Astım ülke ekonomileri üzerinde ciddi bir yük oluşturmaktadır"
İHA muhabirine konuşan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Siahmet Atlı, baharın gelişiyle birlikte hastaneye başvuran astım hastalarında belirgin bir artış gözlemlediklerini belirtti. Polen maruziyeti, hava değişimleri ve gribal enfeksiyonların astım şikayetlerini artırdığını ifade eden Dr. Atlı, "Astım, solunum yollarını etkileyen, mikrobik olmayan, sık tekrarlayan inflamasyonla seyreden bir solunum yolu hastalığıdır. Dünyada en sık görülen kronik hastalıkların başında gelir ve bulaşıcı değildir. Hem ülkemizde hem de dünyada yaygın görülmesi nedeniyle astım ülke ekonomileri üzerinde ciddi bir yük oluşturmaktadır. Bu nedenle astımın kontrolü; iş gücü kaybı, maliyet artışı, bireylerin sağlık durumunun bozulması gibi olumsuz etkilerin önlenmesi açısından büyük önem taşır" dedi.
"İlaçlar doktor kontrolünde kullanılmalıdır"
Astımın teşhisinin öncelikle klinik testlerle konulduğunu dile getiren Atlı, "Özellikle gece ya da sabaha karşı artan öksürük, polen maruziyetinden sonra başlayan şikayetler; yüzde kızarma, gözlerde yaşarma, hapşırma, hırıltılı solunum, sık sık öksürük ve hava değişikliğiyle artan belirtiler dikkat çekicidir. Teşhisin kesinleştirilmesinde akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, bronş provokasyon testleri ve kan parametreleri değerlendirilir. Astım tedavisinde temel olarak ‘inhaler’ ilaçlar, yani halk arasında ‘fısfıs’ olarak bilinen ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar, genellikle inhaler steroidlerdir. Ancak bu ilaçların uzun süre kontrolsüz şekilde kullanılmasını önermiyoruz. Kişilerin bu ilaçları mutlaka doktor teşhisi ve bilgilendirmesi sonrasında kullanmaları gerekmektedir" diye konuştu.
"Hayatı tehdit eden bir tablo oluşturabilir"
Özellikle bahar aylarında artan astım krizlerinin acil servislerde sık karşılaşılan durumlardan olduğunu söyleyen Atlı, "Astım krizleri; ani başlayan solunum yetmezliği, hırıltılı solunum, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. İleri vakalarda kalp durmasına kadar gidebilen ciddi ve hayatı tehdit eden bir tablo oluşturabilir. Nefes darlığı, geçmeyen öksürük, dört haftadan uzun süren burun akıntısı, sık tekrar eden öksürük, balgam, hırıltılı solunum ve stresle tetiklenen şikayetler varsa, kişinin mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurması gerekir" şeklinde konuştu.
Astımdan korunmak için öncelikle doğru teşhisin konulması ve tedaviye düzenli uyumun şart olduğunu vurgulayan Atlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri, özellikle C vitamini açısından zengin besinler tüketmeleri önerilir. Sebze ve meyve tüketimi, düzenli spor, yeterli sıvı alımı, stresin kontrol altına alınması ve yaşam tarzında bazı düzenlemeler yapılması önemlidir. Günlük yürüyüşler önerilir. Polen maruziyetinden kaçınılmalı, gerekirse maske ve gözlük kullanılmalıdır. Sık sık ellerin ve yüzün yıkanması, evin düzenli olarak havalandırılması gibi önlemler alınabilir."
Öte yandan, 6 Mayıs 2025 Dünya Astım Günü dolayısıyla konunun önemine dikkat çeken Atlı, bu özel günün yalnızca bir günle sınırlı kalmayıp farkındalık çalışmalarının bir hafta boyunca gündemde tutulduğunu kaydetti.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB