Üzüntüye neden olan park olayını savcı çözdü ama ’mutluluk’ getirmedi

Üzüntüye neden olan park olayını savcı çözdü ama ’mutluluk’ getirmedi

Üzüntüye neden olan park olayını savcı çözdü ama ’mutluluk’ getirmedi

Adana’nın Ceyhan ilçesinde zabıta ekipleri, annesiyle birlikte 3 tekerlekli mopedin kasasında gezintiye çıkan yüzde 92 bedensel engelli Seçil Ergin’i ’parke taşlar zarar görüyor’ gerekçesiyle parka almayınca vicdanlar yaralandı. Engelli kadının kardeşi Nilsun Öztürk’ün mücadelesiyle olayı duyan savcının talimatıyla sorun çözüldü ancak "Biz oraya mutlu olmaya gidiyorduk, çok yıprandık. Orası bize güzel duygular vermeyecek" diyerek gitmek istemedikleri belirtildi.
Ceyhan ilçesinde yaşayan yüzde 92 bedensel engelli Seçil Ergin (50), her geçen gün kaslarının erimesi sebebiyle oturma kabiliyetini de kaybetti. Durum böyle olunca anne Emine Işık (71) evladının eve hapsolmasına göz yummamak için 3 tekerlekli moped satın aldı. Anne Işık, evladını haftanın belirli günleri mopedin kasasına yatırıp gezintiye çıkartmaya başladı. Geçtiğimiz Haziran ayında ise Emine Işık, yine evladıyla birlikte CHP’li Ceyhan Belediyesi’nin yaptığı İsmet İnönü Gençlik ve Spor Parkı’na gitti. Zabıta ekipleri ise ’parke taşları zarar görüyor’ diyerek Emine Işık ve engelli kızını parka almadı. Ayrıca sorumlular, ilçedeki yeni yapılan 6 Ocak Kurtuluş Parkı’na da moped ile giriş yapılamayacağını söyledi.
Bu durumdan sonradan haberdar alan abla Nilsun Öztürk, video kaydı alarak yaşadıkları mağduriyeti sosyal medyadan paylaştı. Paylaşım üzerine Öztürk’e destek mesajları yağarken CHP’li Ceyhan Belediyesi bu sefer de engelli kadının parka moped ile girişine, ’0-3 yaş oyun gruplarının bulunması sebebiyle çocukların can güvenliği tehlikeye atılabilir’ gerekçesiyle giriş yapmasına izin vermedi.
Abla Nilsun Öztürk, yaşanan mağduriyetin ardından ilk olarak CHP’li Adana Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdu ancak sorumluluğun Ceyhan Belediyesi’nde olduğunu belirtilerek aileye destek olunmadı.

"Yardımcı olunmadı"
Yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na anlatan Nilsun Öztürk, "İlk zamanlar biz bu parklara giriyorduk ama sonrasında parke zedelenir diyerek başka yerlere gitmemizi istediler. Biz ona da ’tamam’ dedik ancak en sonunda tümden bizi çıkarttılar ve ’yasak’ dediler. Belediyeye gittik, müracaat ettik ama bize hiçbir şekilde geri dönüş olmadı. Adana Büyükşehir Belediyesi’ne başvurdum ama orası da ’Ceyhan Belediyesi ilgileniyor’ diyerek yardımcı olmadı. Zaten bu yasağı Ceyhan Belediyesi koyuyor" ifadelerini kullandı.

"İmkanlarımız var da biz mi şartları zorlaştırıyoruz"
Çocukların güvenliği gerekçesiyle parka girişlerine izin verilmediğini ancak ilçedeki eski parklarda gezebildiklerini anlatan Öztürk, "Bize ilçedeki sadece bu 2 park yasak. Onun da gerekçesi çocuk oyun alanı varmış, çocukların güvenliği içinmiş. Ancak biz diğer parklara gidebiliyoruz, sokağa çıkabiliyoruz. Diğer parklarda da çocuk var, sokakta da çocuk var. O çocuğun parkta oynama hakkı var, benim ablamın hava alma hakkı yok mu? Bizim imkanlarımız var da biz mi şartları zorlaştırıyoruz. Benim ablam tekerlekli sandalyeye oturamıyor" diye konuştu.

"Ablam hakkını helal etmiyor"
Savcı talimatıyla parklara giriş izni çıktığını ancak ablası ve annesinin artık gitmek istemediğini anlatan Nilsun Öztürk, "Bu parklarda kafe var. Herkese açılmış bir parka ablam neden giremiyor. Bu araç istenilirse oraya güvenli bir şekilde konumlandırılabilir. En son savcılığa suç duyurusunda bulunmaya gittim. O sırada bir savcı duydu ve belediyeye talimat verdi. Ablamın aracını talimat üzerine alacaklarını belirttiler. Ancak annem ve ablam artık ’biz oraya mutlu olmaya gidiyorduk, ancak istenmediğimiz yerde durmak istemiyoruz. Çok yıprandık, orası bize güzel duygular vermeyecek’ diyerek gitmek istemiyorlar. Bu 2 parkta ablamın da hakkı var. Ablam hakkını helal etmiyor" dedi.

"İnsanlık ayıbı olarak görüyoruz"
Ablasının rencide edildiğini, yeni yapılan 2 parkı insanlık ayıbı olarak gördüklerini belirten Öztürk, "Bu araçla ilgili, engelliyle ilgili bir sorun varsa çözüm bulunmalı. Yasak deyip bırakılmamalı. Rencide edilmemeli. Ablam bu araçla parkın içerisinde gezmiyorum, çocukları ezmiyorum diyor. Ben ölmedim, ben de yaşıyorum, ben de varım diyor. Biz o 2 parkı her gördüğümüzde güzel bir şey olarak görmüyoruz. O parklar bizim için insanlık ayıbı olarak görülüyor" ifadelerini kullandı.