Uzmanlardan ‘alerji’ uyarısı: "Son dönemdeki artışı çok ciddi hissediyoruz"

Uzmanlardan ‘alerji’ uyarısı:

Uzmanlardan ‘alerji’ uyarısı: "Son dönemdeki artışı çok ciddi hissediyoruz"

Son zamanlarda alerji vakalarında yükseklik olduğunu söyleyen uzmanlar uyarılarda bulundu. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ayşe Süleyman, "Gerçekten son dönemdeki artışı kendi pratiğimizde çok ciddi şekilde hissediyoruz. Bütün alerjik hastalıklarda besin alerjisi de atopik dermatit de alerjik rinit, astım, ilaç alerjisi hatta ve hatta anafilaksileri bile artmış olarak biz de birebir görüyoruz. Doğumların sezaryen olması önemli bir risk, antibiyotiklerin fazla kullanılması, hava kirliliğinin artması, şehir hayatının olması gibi kolaylaştırıcı faktörleri biliyoruz, işlenmiş gıda tüketilmesi de önemli bir risk" dedi.
Toplumda kırsaldan kente yönelen yaşam tarzı, sanayileşme ve artan hava kirliliğiyle birlikte işlenmiş gıdaların sıklıkla tüketimi, yoğun ilaç kullanımı gibi durumların bağışıklık sistemini etkilediğine dikkat çeken uzmanlar, son yıllarda görülen alerji vakalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Himmet Haluk Akar ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Ayşe Süleyman kaşıntı, kızarıklık, döküntü gibi durumlarda bir uzmana başvurulması gerektiğini ifade ederken yaşam ve beslenme şartlarının sürece etkisini ifade etti.

"Son dönemdeki artışı pratiğimizde çok ciddi şekilde hissediyoruz"
Son zamanlardaki alerji vakalarına ilişkin konuşan Çocuk Alerji ve İmmünolojisi Uzmanı Doç. Dr. Ayşe Süleyman, "Gerçekten son dönemdeki artışı biz de kendi pratiğimizde çok ciddi şekilde hissediyoruz. Bütün alerjik hastalıklarda; besin alerjisi de atopik dermatit de alerjik rinit, astım, ilaç alerjisi hatta ve hatta anafilaksi (ölüme yol açabilen tehlikeli bir sistemik alerjik reaksiyon) leri bile artmış olarak biz de klinik pratiğimizde birebir görüyoruz. Esas alerjinin artmasının sebebi; yaşam tarzımızdaki ana değişiklikler. Süt, yumurta, buğday, ağaç yemişleri, kabuklu yemişler bunları daha çok görüyoruz. İlaç alerjileri özellikle anafilaksilerin, alerjik rinitin artmasının sebebi bizim o alerjenlere maruz kalmamız. İlaç alerjisi artıyorsa çok ilaç kullanıyoruz o yüzden gelişiyor, alerjik rinit artıyorsa polen döneminin uzaması, hava kirliliğinin artması gibi sebeplerden ötürü artıyor. Astım atakları artıyorsa yine aynı şekilde araya giren enfeksiyonların artması gibi risk faktörleri var. Doğumların sezaryen olması önemli bir risk, antibiyotiklerin fazla kullanılması, hava kirliliğinin artması, şehir hayatının olması gibi kolaylaştırıcı faktörleri biliyoruz ama daha yeni veriler bize gösteriyor ki işlenmiş gıda tüketilmesi de önemli bir risk" ifadelerini kullandı.

"Anafilaksi hayatı tehdit edici bir şey"
Sarı serum talepleri ve yaşanabilecek alerjik durumlara ilişkin konuşan Doç. Dr. Süleyman, "Gereksiz yere gereksiz endikasyonla yapılan her şeyin bir komplikasyonu görülür, burada da bunu görüyoruz. Endikasyonu olmadan bir sürü sıvıyı karıştırarak vermek maalesef bunlar birbiriyle geçimsiz olabiliyor, anafilaksi sonuçta hayatı tehdit edici bir şey, ciddi sistemik bir reaksiyon ve ölüm riski yapacak bir şey. Doktorlarının uygun gördüğü şekilde tedaviyi almaları ve bunun için de hastalarımızın ısrarcı olmaması gerekiyor. Alerji düşündürecek şikayetleri varsa öksürüğü, nefes darlığı, hırıltısı varsa, koşup oynamakla kolay yoruluyorsa çocuk astım olabilir, burunda kaşıntı, tıkanma, hapşırıklar, uyku bozukluğu varsa alerjik rinit olabilir, döküntüleri varsa bir egzema olabilir. Bu bulguları varsa bir alerji immünoloji uzmanına başvursunlar ve uzmanın direktifleri doğrultusunda hareket etsinler. Onun dışında çocuklarını sağlıklı beslesinler, spor yapmaya özen göstersinler, erken saatlerde yatırıp erken kalksın hastalarımız" diye konuştu.

"Astım ve diğer alerjik hastalıkların belirgin olarak arttığını görüyoruz"
Yaşanılan şartlar, tüketilen ürünlerin alerjik süreçlere etki ettiğini ifade eden Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Himmet Haluk Akar, "Artık köylerde yaşamıyoruz, kentlere doğru göçler başladı, daha fazla stres altındayız ve yediğimiz, içtiğimiz şeylerin de doğallıktan uzaklaştığını görüyoruz. Bunlar da tabi vücudumuzda birçok şeyi değiştiriyor. Astım ve diğer alerjik hastalıkların da belirgin olarak arttığını görüyoruz. 90’lı yıllardan itibaren de besin alerjilerinin pikini yaşıyoruz. Fiziksel aktiviteyi bıraktık, böyle olunca besin alerjilerinin hakikaten arttığını görüyoruz. Alerjiye sebep olan bir sürü besinimiz var, 8 tanesi bizim açımızdan önemli. Besin alerjilerinde süt ve yumurta her zaman 1 numara, onun dışında fındık, fıstık, soya, kabuklu deniz ürünleri, balık ve buna benzer 8-9 ürün, tüm alerjilerin yüzde 90-95’ini oluşturuyor. İnsanlar diyetimize sahip çıksınlar, Akdeniz diyeti bu anlamda son derece koruyucu. Hareketli olmak, spor yapmak her zaman alerjiden olduğu gibi diğer bulaşıcı olmayan hastalıklardan da koruyor" dedi.