Türkiye, ABD pazarında ünlü şefler ve influencer’larla büyüyecek

Türkiye, ABD pazarında ünlü şefler ve influencer’larla büyüyecek

Türkiye, ABD pazarında ünlü şefler ve influencer’larla büyüyecek

Kişi başı gıda tüketiminin dünya ortalamasının dört katını aştığı ABD pazarından daha çok pay almak isteyen Türk gıda sektörü, ünlü şefler ve influencer’larla tanıtacak.
Dünyada kişi başı gıda tüketiminin en yüksek olduğu ülke olan ABD, Türk gıda sektörünün en büyük hedefleri arasına girdi. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Kazım Tayçı, ünlü şefler, influencer’larla ve yeni pazarlama taktiklerini kullanarak Türk lezzetlerini bölgede aktif olarak tanıtacaklarını söyledi. Türkiye’nin ABD’ye gıda ihracatında önünde çok büyük fırsatların olduğunu kaydeden Taycı, "ABD’nin sadece şekerleme ve çikolata ithalatı 40 milyar dolar. Bizim ise dünya geneline toplam ihracatımız 3 milyar dolar. ABD’yi odağımıza olarak ilk etapta bu ihracatımızı iki katına, ardından da 10 milyar dolarlara ulaştırmayı hedefliyoruz. Summer’25 Fancy Food Show’a Türkiye’den bu yıl yaklaşık 100 firma katıldı. ABD’de kişi başı gıda tüketimi dünya ortalamasının dört katını aşıyor ve bu anlamda sektör için çok önemli bir pazar. Bu yıl Turquality kapsamındaki çalışmalarımızın başlangıcını da eylül ayında yapılacak olan Miami Fuarı olarak belirledik. Miami’nin önemli hareket geçiş noktaları olan havalimanından tutun da şehrin en işlek noktalarına kadar birçok yeri Turkish Delight ve Turkish Food görselleriyle donatacağız. Aynı anda Amerika’dan ve Türkiye’den önemli şefler getirip Türk mutfağının yemeklerini ve lezzetlerini şovlarla tanıtacağız. Bu şovun sesini ve yankısını daha büyütebilmek için de şu anda hem Latin Amerika pazarında hem de Amerikan pazarında gıda ile ilgili YouTuber’larla görüşme halindeyiz. Helvamız, baklavamız ve lokumumuz yanında bize has olan bulgur ürünümüz için de önemli tanıtım çalışmaları yapacağız" dedi.
Taycı, "Hem hububat sektöründe hem bakliyat sektöründe ama asıl şekerli, kakao ve unlu mamüllerde ABD’yi ana pazarımız olarak tespit ettik. Turquality programını da yoğunlukla ABD’de gerçekleştiriyoruz. ABD’deki bükük zincir mağazaların bölgesel büyük toptancıların organize edilip üreticilerimizle karşı karşıya getirildiği programların hazırlığı içindeyiz. Amerika, tüketim oranları her geçen yıl artan, gıda tüketimi noktasında dünyada en üst sırada olan ülke. Türkiye ila olan ilişkileri her geçen gün artıyor. Şekerli, kakaolu, unlu mamüller grubunda her yıl düzenli yüzde 7-8 büyüyen bir pazarımız var. Daha etkin olabilmek için Amerika’daki organizasyonlara firmalarımızı davet ediyoruz ve hepsi geliyor. Geçtiğimiz yıl itibariyle Amerika’ya 600 milyon dolarlık hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar ve dediğimiz grubun içerisinde yaklaşık yarısı şekerli, kakaolu ve unlu mamüllerden oluşuyor. Bu rakamları katlayarak büyükte imkanımız var. ABD’nin istediği bir takım özellikler var. Ürünün muhteviyatını, ambalajını, tasarımını, arkasındaki içerik bilgisiyle Amerikanize etmen gerekiyor. ABD ile volümlü ticaret yapmak istiyorsanız size inanıp güvenmek istiyor" dedi.
Taycı, Türk gıda firmaları olarak Amerika’da Türk ve Ortadoğulu nüfusun yoğun olduğu lokal pazarlarda etkin olduklarını ancak büyük Amerikan marketlerine girmekte zorlandıklarını belirterek, "Firmalarımız ABD’deki büyük marketlere girmek istiyorsa, ürünlerini biraz daha Amerikan damak tadına uygun hale getirmeleri gerekiyor. Ürün içeriğinden ambalaj tasarımına ve renklere kadar kendi tarzlarını görmek istiyor. Ürünlerin tatlarında daha keskin aromaları tercih ediyorlar. Mesela biz biraz daha yağlı, biraz daha soft lezzetleri severken, onlar daha keskin tatları, daha yoğun aromaları tercih ediyorlar. Birçok firmamız ile bu çalışmaların içerisine girdik ve önümüzdeki dönemde önemli başarılar elde edeceğimizi düşünüyoruz. Türk gıda sektörü pazarlama aşamasında biraz geride kaldı. Bu konuda İtalyanların yaptıklarından örnek alınması gerekir. Normalde bizim zeytinyağımız daha iyi olmasına karşılık onlar İtalyan zeytinyağı için çok güçlü bir imaj oluşturmuşlar ve muhteşem bir pazarlama yapıyorlar. Bunun benzerini şekerleme sektöründe de yapıyorlar.
Bizim buradaki en büyük eksiğimiz pazarlama. İtalyanların bu pazarlama şekillerini bizim de Türkiye’de zihinsel olarak kabullenmemiz lazım. Pazarlama konusunda Amerika’yı yeniden keşfetmeyeceğiz. Kendimize özgün tasarımlar ve ürünler oluşturuncaya kadar, kendilerini iyi tanıtan, iyi anlatan, iyi pazarlayan birtakım ülkelerden daha fazla ilham alacağız ve onların yolunu izleyeceğiz. Türkiye’nin dökmeci mantığından çıkıp biraz pazarlama, kalite ve satış Ar-Ge’sine ciddi yatırım yapması lazım ki başarılı olsun. Türkiye’de hububat ve bakliyat olarak mayıs ayında ihracatı yaklaşık yüzde 6 artırdık. Yıl sonunda ise bir önceki yıla göre yüzde 5’lik büyüme ile 12.6 milyar dolara ulaşmayı hedefliyoruz. Amerika’yı birinci sıraya aldık. Hemen arkasına Uzakdoğu pazarlarını koyduk. Tüm üyelerimize de şunu diyoruz, oturduğun yerde mal satma şansın yok. Olabildiğince mobilize olacağız, olabildiğince sahada olacağız ve sahada kararlar alıp elimizden geleni yapacağız. ABD’nin sadece şekerleme ve çikolata ithalatı 40 milyar dolar. Bizim ise bu mamullerde dünya geneline toplam ihracatımız 3 milyar dolar. ABD’yi odağımıza alarak ilk etapta bu ihracatımızı iki katına, ardından da 10 milyar dolarlara ulaştırmayı hedefliyoruz. Şekerli, kakaolu ve unlu mamuller grubu her yıl düzenli yüzde 4-6 arasında büyüyor. Bu şekilde büyüyen başka bir sektör yok. Sadece bu trende adapte olsak bile her yıl yüzde 4 ila 6 büyüyebiliriz. Üzerine birtakım aktiviteler yapıp da rüzgarı daha da arkamıza alacak olursak bu yüzdeleri daha da fazla arttırabiliriz. Irak bizim en fazla gıda ürünü sattığımız ülkelerden bir tanesi. Suriye tarafında özellikle temel gıda ürünlerinde hala ana tedarikçi konumundayız. Suudi Arabistan pazarı da yaşamış olduğumuz problemlerin çözülmesinin ardından daha yeni yeni kendine geldi ve oturdu. Orada totalde baktığımız zaman 3 milyar dolarlık orayla bir ticaretimiz vardı ve bu yıl itibariyle tekrar o rakamları yakalayacağımızı tahmin ediyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren de tekrar artışa geçeriz" dedi.
Taycı, don olaylarıyla ilgili olarak "Asıl sıkıntı yaş sebze ve meyvede oldu. Hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar grubu fazla etkilenmedi. Dona karşı daha dayanıklı ürünler. Meyve ve narenciye grubunda sıkıntılar oldu. Zararın büyük olduğu söylendi" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı tarıma yönelik yeni destek paketiyle ilgili Taycı, "Cumhurbaşkanımız’ın konuya yaklaşımları bizi heyecanlandırdı. Tarımın artık çok stratejik kapsamda bir beka sorunu gibi ele alınacağını kendi ağzından duymuş olmamız bizi çok memnun etti. Ekilmeyen arazilerin ekilmesi, ekilen arazilerde verimliliği attırmaya yönelik çalışmalar, suyun kullanımı, sürdürülebilirlik, Avrupa normlarının getirdiği karbon ayak izi gibi konularla ilgili söyledikleri bizi heyecanlandırdı. Tarımla ilgili önemli bir reform yapılıyor. Tarım Bakanlığı çalışmalar yapıyor. Önemli adımların atılmasına ihtiyacımız var. Ciddi radikal önemli adımların atılması lazım. Bu çalışmaların olması bizi heyecanlandırıyor. Olumlu haberler bekliyoruz" diye konuştu.
Başkan Yardımcıları Şemsettin Memiş ile Kürşad Gülbahar da Taycı ile birlikte üye firma stantlarına ziyarette bulundu.