Tükenmişlik sendromu ve depresyon kronik ağrı nedeni
Tükenmişlik sendromu ve depresyon kronik ağrı nedeni
Algolog Prof. Dr. Emine Nur Tozan aşırı düşünmenin (Overthinking), tükenmişlik sendromunun ve depresyonun kronik ağrı nedeni olduğunu söyledi. Bu duygu durumlarında iş, eş, aile, günlük aktivitelerde aksaklıklar, uyku, yeme içme problemleri, hayattan zevk alamama gibi benzer problemlerin görüldüğünü belirten Prof. Dr. Tozan, "Bu süreçte eş zamanlı eksilen nöromodülatör maddeler, yerine konamayan mutluluk hormonları ve artan stres hormonları, vücudumuzda, inflamasyon kapısını açar ve nerede bir hasar var ya da başlamış ise orada ağrıya neden olur. Bu ağrılar kader değildir. Kurtulmak için işe, kendimizden başlamalıyız, yaşantımızda bile iyi gelenleri daha çok arttırmalıyız" dedi.
Acıbadem Kent Hastanesi Algoloji (Ağrı) Uzmanı Prof. Dr. Emine Nur Tozan pek çok insanın hayatını zindana çeviren kronik ağrıların nedenlerine dikkat çekti. Kronik ağrıların overthinking denilen aşırı düşünme, tükenmişlik sendromu ve depresyonla ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Tozan şöyle konuştu: "Aşırı düşünmek; geçmişte yaşadıklarımız ya da gelecekte yaşanacaklar için bir konu ya da daha fazla konu hakkında gereğinden fazla ve uzun süre düşünmektir. Bir durum ya da olay sürekli olarak zihinde tekrar edildiğinde bu kaygı ve stres seviyesini artırır. Kişi geçmiş olaylara takılı kalır, karar vermede güçlük yaşar, uyku problemleri baş gösterir. Stresli iş ortamı, yoğun çalışma ise kişiyi zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak yorar ve tükenmişlik sendromuna yol açar. Özgüven düşüklüğü, yorgunluk, duygusal olarak tükenme, ilgisizlik bu sendromun önemli belirtileridir. Depresyonda ise kişi hiçbir şeyden zevk almaz, sürekli mutsuz, karamsar, üzüntülüdür, kendini değersiz hisseder. Bu durumların ağrı ile bir bağlantısı vardır. Uykusuzluk yaşıyorsanız, sabahları çok yorgun uyanıp dinlenemiyorsanız, hiç bir işe tam yetişemediğinizi hissediyor, sürekli mutsuzsanız, kendinizi değersiz hissediyorsanız, yemek probleminiz yani iştahsızlık ya da iştah artışı varsa, ciddi kararlar veremiyor, kaçıyorsanız, keşkelerle yaşamaya başladıysanız, hep negatif duygu ve düşüncede ve anda oluyorsanız, neden ve sonuç arasında kalıyor ve nedende daha çok zaman geçirip, sonuçlandıramıyorsanız, gittikçe artan kaygınız varsa ve her şeyi sık sık kontrol etmeye çalışıyorsanız, kendi kendinizle konuşup takıntı yapıyorsanız ve panik atak geçiriyorsanız ağrılarınız nedeni bu duygu durumlarınız olabilir."
Ağrı nasıl oluşur
Prof. Dr. Tozan, kronik ağrılara yol açan şikayetleri sıraladıktan sonra ağrının nasıl oluştuğu ve ne tür ağrılara yol açtığı konusunda da bilgi verdi. Stresin kortizol hormonunu yükselttiğini, uykusuzluğun vücudun tamir mekanizmasını bozduğunu belirten Prof. Dr. Tozan sözlerini şöyle sürdürdü: "Kaygı ve stresi azaltma, başarı elde etme gibi ruhsal anlamda iyi hissetmeyi sağlayan ve mutluluk hormonları olarak bilinen dopamin, serotonin, endorfin hormonlarının azalması, stres hormonlarının artması kendi kendine tedavi edebilen ağrı yolunun bozulmasına yol açar, vücudumuzda, inflamasyon kapısını açar ve nerede bir hasar var ya da başlamış ise orada ağrıya neden olur. Yemek eylemi bozulur ve aşırı kilo alma ya da verme ilave metabolik hastalıklara ve nöropatik ağrılara neden olur. Sadece beyin ve zihin çalışması ile bedenin hareketsizliği ile oluşan, kas-iskelet sistemi fizyolojisi bozulur. Bruksizm denilen diş sıkma ve çene ağrısı, gerilim baş ağrısı, boyun ve omuz ağrısı, sırt ağrıları, gerilime bağlı bel kaslarının spazmı ve ağrı, fibromiyalji, genel nöropatik ağrı ellerde ve ayaklarda daha fazla olmak üzere görülür. "
Neler yapılabilir
Öte yandan ağrı, tükenmişlik sendromu ve depresyon için mutlaka işin uzmanına başvurulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tozan, "Bu ağrılar kader değildir. Kurtulmak için işe, kendimizden başlamalıyız, yaşantımızda bile iyi gelen ayrıntıları daha çok arttırmalıyız. Olumlu düşünmek, var olanı görebilmek, yapabildiklerimize odaklanmak, şükretmek ve yapabildiklerimizle ve kendimizle gurur duymakla işe başlayabiliriz. Nefes egzersizleri, düzenli egzersiz ve özellikle açık havada, doğada yürüyüşler yapmak, kaliteli uyku ve uyku hijyeni ve süresini rutinleştirmek, yoga ve düzenli meditasyon, pilates iyi gelecektir. Bütün bu fizyo-patolojik bozulma sürecinde ortaya çıkan ağrının ve psikolojik durumun tedavisini bir profesyonelden istemek doğru yöntem olacaktır. Tükenmişlik ve ağrılı durumlarda çaresiz, yalnız ve tek başımıza olmadığımızı ve bizimle beraber milyonlarca insanın bu durumda olabildiğini ve özellikle ağrının tedavisinin olduğunu hatırlatmak isterim." dedi.