Prof. Dr. Baş: "Sürdürülebilir yaşam için alternatif ekonomik modeller geliştirilmeli"

14.03.2025 11:51:58

Prof. Dr. Baş: "Sürdürülebilir yaşam için alternatif ekonomik modeller geliştirilmeli"

Tüketiciler için farkındalık oluşturulması amacıyla 15 Mart’ta çeşitli etkinliklerle kutlanan "Dünya Tüketiciler Günü" ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. İsmail Melih Baş, ‘neo liberal ekonomik model’ yerine alternatif ekonomik modeller geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Her yıl farklı temalarla kutlanan Dünya Tüketiciler Günü, bu yıl "Adil Geçiş" temasıyla kutlanıyor. İstanbul Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Melih Baş, son yıllarda yaşanan iklim krizi nedeni ile tüketicilerin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını belirterek sürdürülebilir yaşama adil geçiş için önemli önerilerde bulundu. Öncelikle ortakyaşar insan olunması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Melih Baş, alternatif ekonomik modeller geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Atıksız toplum oluşturmak ve uzay ekonomisi mantığıyla gerçek ihtiyaçlara odaklanarak tüketim yapmanın sürdürülebilir yaşam açısından önemli olduğuna değinen Baş, hızlı yaşam yerine sakin yaşam tarzına dönülmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık ve güvenliğin korunması, bilgi edinme, seçme hakkı, sesini duyurma ve temsil edilme hakkı ile başlayan evrensel tüketici haklarının dönemin şartlarına göre güncellendiğini belirten İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF), Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Melih Baş, tüketici refahının artırılması için "BM Tüketicilerin Korunması Rehberi" yayınlandığını ve kabul edildiğini ifade etti.
15 Mart 1962 yılında ABD Başkanı John F. Kenedy’nin evrensel tüketici hakları hakkında yapmış olduğu konuşmanın ardından 15 Mart 1983 ilk kez Dünya Tüketici Hakları Günü olarak kutlandığını belirten Prof. Dr. Melih Baş, bu tarihten sonra bütün ülkelerin sahtekarlık, adil olmayan ticaret uygulamaları ve tüketicilerin kolektif mücadelenin gösterilmesi amacıyla farkındalık günü olarak kutlandığını sözlerine ekledi.

"Yeme, seyahat etme, ısınma ve elektrik sağlama şeklimizde değişiklikler gerekecek"
Dünya Tüketiciler Günü’nün bu yılki teması hakkında bilgiler veren Prof. Dr. İsmail Baş, şu ifadeleri kullandı:
"Bu yılki ana temada vurgulanan ‘A just transition (Adil Geçiş) genişçe şöyle tanımlanabilmektedir: Düşük karbonlu ekonomiye ve çevresel olarak sürdürülebilir ekonomi ve toplumlara geçişte kimsenin geride kalmaması ya da arkaya itilmemesi, iklim eylemlerini mümkün kılacak ve ‘BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaktır. Gezegensel sınırlar içinde kalmak için, yeme şeklimizde, seyahat etme şeklimizde, evlerimizi ısıtma, soğutma ve elektrik sağlama şeklimizde ve satın aldığımız ve kullandığımız ürün ve hizmetlerde temel değişiklikler yapmamız gerekecek. Yine de tüketiciler için sürdürülebilir ve sağlıklı seçimlerin daha erişilebilir, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı hale getirilmesi esastır. Bu geçişin insanların temel hakları ve ihtiyaçları pahasına değil, bunun yerine ilerleme için bir fırsat olması, insanlar ve gezegen için sürdürülebilir yaşam tarzları sunması şeklinde olması gerekir."

"Çevre kirliliği 9 milyon erken ölüme neden olmaktadır"
Çevremizi korumak için acil eylemde bulunulmazsa, tüketicilerin karşı karşıya olduğu en ciddi zorlukların çoğunun önemli ölçüde artacağı açıktır. Başarısız gıda sistemlerimiz ve fosil yakıtlara olan bağımlılığımız, dünya çapında artan gıda ve enerji fiyatlarına önemli ölçüde katkıda bulunurken, çevre kirliliği (hava, kimyasal ve plastik kirliliği dahil) her yıl en az 9 milyon erken ölüme neden olmaktadır.
"Yaşam maliyetleri kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılamasını zorlaştırmıştır"
"GlobeScan ile birlikte yayınlanan ve 31 ülkedeki 30 bin tüketiciden alınan verilerle hazırlanan bir raporda, bunların yüzde 94’ünün daha sürdürülebilir yaşam tarzlarına geçişi desteklediği tespit edilmiş. Yine de tüketiciler eylemde bulunmanın önünde önemli engellerle karşı karşıyadır. Araştırma, yüzde 80’den fazlasının sürdürülebilir yaşam tarzlarını daha erişilebilir, ulaşılabilir ve uygun fiyatlı hale getirmek için hükümetlerden, işletmelerden ve uluslararası örgütlerden daha güçlü desteğe ihtiyaç duyduğunu söylediğini göstermiş. Son beş yılda artan yaşam maliyetleri, birçok kişinin temel ihtiyaçları karşılamasını giderek zorlaştırmış ve ek maliyetler gerektiren takdiri harcamalar veya yaşam tarzı değişiklikleri için çok az imkan bırakmıştır.