Özgür Özel, ’Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerini Samsun’dan başlattı

Özgür Özel, ’Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerini Samsun’dan başlattı

Özgür Özel, ’Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerini Samsun’dan başlattı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Samsun’dan başlattığı ’Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitinglerin ilkinde erken seçim çağrılarını yineledi.
Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan miting, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti. CHP PM Üyesi Berkay Gezgin, CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ve Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’in vatandaşları selamlaması, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ’ın halka seslenmesinden sonra hitaplarda bulunan Özgür Özel, "19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’da karşılayan Binbaşı Ekrem’di. İlk adımı atacağımız bugün de Samsun’da Ekrem Başkanı yüz binler karşılıyor. 1 Ekrem hapiste, milyonlarca Ekrem meydanlardayız. İlk mitingi Samsun’da yapma kararı verdiğimiz görüşmelerimizde, ’Başlangıç Samsun’a, İlkadım Samsun’a yakışır’ diyen Ekrem İmamoğlu’nun selamlarını getirdim" diyerek sözlerine başladı.

"Biz sırtımızı Amerika’ya değil, millete dayıyoruz"
Mitinglerin ilk adımını Samsun’dan atarak başladıklarını belirten Özgür Özel, "Gözün alabildiği her yerde insan var. 1977 seçimlerinden beri bu meydanı en büyük kalabalıkla dolduran her birinize yürekten teşekkür ediyorum. 106 yıl önce Anadolu’nun en kara günlerinde Mustafa Kemal milletin istiklal mücadelesini bu şehirden başlatmıştı. O günde bugün olduğu gibi emperyalistlerin çıkarları Türk milletinin özgürlüğünün ve iradesinin tam karşısındaydı. Mustafa Kemal’in güvenebileceği tek şey Türk milletiydi. Büyük Türk milletinin irfanı, inancıydı. Anadolu’da yaşayan tüm renklerin kucaklaşması, omuz omuza vermesiydi. O milletine güvendi. Millet ona yoldaş oldu. Milletin istiklalini, ’yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracak’ dedi, öyle oldu. O azmi gösterenler arasında bu milletin Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle tüm renkleri vardı. Laz’ı, Çerkez’i, Gürcü’sü, Arap’ı, Manav’ı, Boşnak’ı, Arnavut’u, Makedon’u hiç kimsenin doğduğu yeri, atasının doğduğu yeri ayırmadan hepimizi birden kenetleyen, birleştiren bir büyük mücadeleye, Kurtuluş Savaşı’na ikna edip sonra da bu güçlü cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetine sahip çıkanlara selam olsun, helal olsun. Sadece o zaman değil, tarihin her döneminde kim sırtını millete dayamış, milletten güç almışsa kazanmıştır. Kim millete rağmen bir şey yapmaya çalışmışsa sonu hep hüsran olmuştur. Bugün de gücünü milletten almayanlar, millete değil okyanus ötesine, başka ülkelere, başka kıtalara, başka liderlere göz kırpanlar kaybetmeye mahkumdur. Biz sırtımızı Amerika’ya değil, millete dayıyoruz. Biz gücümüzü Trump’tan değil, milletten alıyoruz. Dün işgale gelenlere kırmızı halı serenler vardı. Bugün darbe yapmak için yurt dışından icazet alanlar var. Dün ihanet ettiği halktan kopup İngiliz zırhlısıyla kaçanlar vardı. Bugün millet iradesinden korkup sandıktan kaçanlar var. 7 düvele karşı direnenler vardı. Bugün cuntaya, cuntacılara karşı başkaldıran Saraçhane, başkaldıran Maltepe, 81 ilde sokaklara akan milyonlar Samsun’da ilk adımı atan kahramanlar var" dedi.

"Millet, demokratlar seçim istiyor"
Erken seçim çağrısı yapan Özgür Özel, "Sayın Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’ndayım. Senin çevrildiğin alan sığmadı, taştık, yan meydanlarda miting yapıyoruz. Samsun inliyor. Seni bir şeye davet ediyor. Var mısın? Sandığa var mısın? Korkma! Milletten korkanın sonu abat olmaz. Millet seni sandığa çağırıyor. Millet erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor. Millet sandık istiyor. Artık millet başında emekliyi aç bırakan, asgari ücretliyi süründüren gençleri işsiz bırakan, gençlerin gelecek umudunu söndüren ve seçimi kazanamayacağını anlayınca geldiği demokrasi treninden inen, sandıktan kaçan, sandıktan korkan bir otokrat istemiyor. Millet, demokratlar seçim istiyor. Ben bu Erdoğan’ın yaptığının adını koyduğumdan beri asla uyku uyumuyor. Darbeci olduğunu, cuntacı olduğunu söyledim. Sürekli buna itiraz ediyor. Dünyada iki tür darbe var. Bunun biri asgari darbe, bir diğeri sivil darbe. İkisinin de bir planı başında bir cuntası olur. Türkiye’nin 19 Mart’ta karşı karşıya kaldığı şey bir sivil darbedir. Bu darbenin başındaki cuntanın karargahı saraydır, silahı yargıdır, mühimmatı, mermisi yalandır, iftiradır. Cunta bu kez kamuflajla değil üzerine savcı, başsavcı, hakim cübbesi giyerek gelmiştir. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir. Bu darbeyi püskürten 10 milyonlara selam olsun. Karşımızdaki cunta devlet ve hükümetin içindeki küçük bir azınlıktır. Bunlar ne millettir ne de anlatmaya çalıştıkları gibi devlettir. Bunlar milleti de devleti de temsil etmiyor. Çıkmışlar FETÖ’cülerin ağzıyla biz devletiz, ’devlet aklı vardır’ diyorlar. Oysa siz kim oluyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerine geçmeye kalkıyorsunuz. Siz bir avuç ihtiras sahibi cuntadan başka bir şey değilsiniz. Oysa biz milletiz, haklıyız, güçlüyüz ve biz kazanacağız" diye konuştu.

"Türkiye Cumhuriyeti’ni bu cuntadan, devleti suç örgütü gibi yöneten bu iktidardan ilk sandıkta kurtaracağız"
Özel, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu milletin coşkusunun karşısında bir avuç cuntacı duramaz. Kendi girdiği seçimde Cumhurbaşkanı unvanını alan 19 Mart’ta kendinden sonraki Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanı adayımıza kumpas kuran, darbe yapmaya çalışan cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır. Onun mürekkebinden yetkiyi milletten almayanlar, onun dolma kaleminin mürekkebinden kağıda dökülen sözde bakanlar. Bakan demokrasilerde olur. Bakan oyu milletten alır, milletin gözünün içine bakar. Millet ne istiyorsa onu yapar. Ama yangına, orman yangınına itfaiye yollarken bile Cumhurbaşkanından talimat bekleyenden milletin değil onun gözünün içine bakandan bakan olmaz. Bunlar Trump’ın bakan yerine atadığı sekreterleri gibi her birisi sekreterdir. Ama bu sekreterlere söylüyorum geçen bir yıl önce 31 Mart seçimlerinde 17’niz bir oldunuz. Cumhurbaşkanınızla hep birlikte gittiniz. İstanbul’da Ekrem Başkanımızın karşısına alayınız geçtiniz. Demokrasi tokadını yediniz. Yine yiyeceksiniz. Bizim devlet geleneğimizin özü adalettir. Buradan bütün Türkiye’ye ifade etmek isterim ki biz Fatih Sultan Mehmet’in ’kadıyı satın alırsan adalet ölür, adalet ölürse devlet ölür’ diyen Fatih Sultan Mehmet’in ve biz ’memlekette adalet mevcut değilse orada anarşiden başka bir şey yoktur, hükümet yoktur’ diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediklerini bilen devletin içinden adaleti çekersen geriye sadece bir çete kalır. Silah kullanan, insanları özgürlüğünden alan, para toplayan ama millete değil başkalarına hizmet eden yapı demokratik bir devlet değil, cuntanın çetesidir. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu cuntadan, devleti suç örgütü gibi yöneten bu iktidardan ilk sandıkta kurtaracağız."

"Bu darbe girişimi demokrasiye, bu darbe girişimi milletin seçme, senin de seçilme hakkınadır"
Ekrem İmamoğlu ile birlikte demokrasiyi kuracaklarını belirten Özel, "Artık milletin desteği arkalarında yok. O yüzden millete ihtiyaç duymayacakları bir sistem kurmaya kalkıyorlar. Sadece CHP, sadece muhalefet partileri değil, AK Parti ve MHP’de siyaset yapanlar, onların siyaseti de tehdit altındadır. Ancak henüz kendileri, bilmiyorum bunun ne kadar farkındadır. Bu cunta başarılı olursa demokratik siyaseti tasfiye edecektir. Devletin geleneğini savunan tüm bürokratik sistem ortadan kalkacak. Milletin egemenliğine dayanan bu rejim gidecek Rusya’daki gibi sonuçları önceden belli, rakibi önceden belli, katılım oranı düşük, oy oranı çok yüksek seçimlerle demokrasi varmış gibi yapılmak istemektedir. Bu topraklar bu demokrasiyi bu Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca şehitle toprağı suladıkları şehit kanlarıyla kurdukları bu ülkede Mustafa Kemal’e padişahlık teklif edilmişken, krallık teklif edilmişken seçimsiz ebedi cumhurbaşkanlığı teklif edilmişken o bunları bir kenara atıp ‘ille de meclis, ille de demokrasi’ demiştir. Hedefimiz, hedefimiz güçlü bir parlamento, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kuvvetler ayrılığı ve cumhurbaşkanının ve başbakanın ayrı ayrı olduğu birbirine saygılı olduğu ikisinin de milletin önünde eğildiği bir sistemi Ekrem başkanımızla birlikte el ele, omuz omuza en kısa zamanda kuracağız. Gücünü sandıktan alan AK Partili siyasetçiler, gücünü, makamını, mevkisini sandığa borçlu MHP’li siyasetçiler bu darbe girişimi bize değil hepimizedir. Bu darbe girişimi demokrasiye, bu darbe girişimi milletin seçme, senin de seçilme hakkınadır. Erdoğan’ın bundan sonra seçim istemediğini artık yavaş yavaş bütün dünya anlamakta, hissetmektedir. Korkmayın! Trump’a da sığınsa, Putin’in de desteğini alsa, onun karşısında tüm 7 devletin işgaline, emperyalist işgale bir başına direnmiş ve başarmış Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları vardır" ifadelerini kullandı.

"Silivri zindanını bir özgürlük müzesi yapana kadar durmayacağız"
Özel, sözlerinin sonunda şunları söyledi:
"Gün demokrasiye sahip çıkma günüdür. Elbette biz bu siyasi partilerden farklıyız. Biz günü gelince onlarla aramızda demokratik şekilde yarışırız. Ama gün demokrasiye sahip çıkma, çok zor kazanılmış sandığa sahip çıkma, köydeki amcamın köydeki amcamın da İstanbul’daki gencin de kendi geleceğini eşit oylarıyla tayin ettiği demokrasiye sahip çıkma günüdür. Onun için biz önümüzdeki seçime otokrasi isteyen cuntayla demokrasi isteyen bütün partilerin yapacağı büyük bir mücadele için hazırlanıyoruz. Omuz omuza olacağız. Ekrem Başkan ve arkadaşları, oradan çıkacaklar, gelecekler ve yüz yıl sonra bir kez daha Türkiye’yi Samsun’dan başlayarak kurtaracaklar. Söz veriyoruz. Bugün Silivri’de sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok. Zafer Partisi’nin Genel Başkanı Ümit Özdağ da orada. Akademisyenler, sanatçılar, sivil toplum, her siyasi partiden, belediye meclis üyeleri, siyasetçiler orada ve biz bu Silivri zindanını Esad’ın Sednaya Hapishanesi’nin bir benzeri olan işkence kötü muamele olmayan ama muhalifleri susturmak ve sindirmek için kurulmuş olan o Silivri zindanını bir özgürlük müzesi yapana kadar durmayacağız."