"Osteoporoz, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ancak önlenebilir bir hastalıktır"
Uzm. Dr. Müge Yetener, son yıllarda dünyada ve ülkemizde kronik hastalıkların artmasıyla birlikte, osteoporoz (kemik erimesi) sıklığı ve şiddetinde de dikkat çekici bir artışın gözlendiğini söyledi. Verilere göre; 75 yaşındaki bir kadında kemik yoğunluğunun yüzde 50’ye, aynı yaştaki bir erkekte ise yüzde 25’e kadar azaldığını belirten Uzm. Dr. Yetener, "Osteoporoz, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ancak önlenebilir bir hastalıktır. Doğru beslenin, ezgersiz yapın, stresinizi yönetin" dedi.
Acıbadem Bayraklı Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı ve Fonksiyonel Tıp Uygulayıcısı Uzm. Dr. Müge Yetener osteoporoz ve kemik sağlığını olumsuz etkileyen faktörler hakkında bilgi verdi. Osteoporozun, kemiklerin zayıflayarak kırılma riskinin artmasıyla karakterize edilen bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Yetener, doruk kemik kütlesinin hamilelikten itibaren bebeklikte, çocuklukta ve özellikle ergenlikte kazanıldığını vurguladı. Kemiklerin yaşam boyu yapım ve yıkım süreci geçirdiğini kaydeden Yetener, yaş ilerledikçe kemik yıkımının, yapımın önüne geçtiğini söyledi. Kadınlarda menopoz sonrası östrojen azalmasının, erkeklerde testosteron düşüşünün osteoporozun en önemli nedenler arasında yer aldığını belirten Uzm. Dr. Yetener, "Erkeklerin, menopozdaki bir kadından daha fazla östrojene sahip olmaları da kadınlarda neden erkeklerden daha fazla osteoporoz ve kemik kırığı bulunduğunu açıklar. Diğer nedenlere gelince; besin kaynaklarının besleyiciliklerini yitirmelerini, çevre kirliliğini, toksin miktarındaki, stres düzeyindeki artışı, kronik hastalıklar nedeniyle kullanılan ilaçların genel sağlığa ve kemik sağlığına olan etkilerini göz ardı edemeyiz. Ancak kemik erimesi karşısında da çaresiz değiliz" diye konuştu.
Risk faktörleri neler
İnce, ufak tefek, sarışın bireylerin diğer yapıdaki kişilere oranla osteoporoz açısından risk grubunda olduğunu belirten Uzm. Dr. Yetener, "Hareketsiz yaşam, sigara ve alkol tüketimi, aşırı egzersiz, uzun süreli yatak istirahati gibi bir yaşam tarzı risk faktörüdür. Kalp ve damar, diyabet, hipertiroidi, romatizmal hastalıklar gibi vb. kronik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, menopoz, testosteron/ östrojen dengesizlikleri osteoporoza yol açar. "
Beslenme ve kemik sağlığı
Osteoporoz riski açısından beslenme, stres ve egzersize ayrı başlık açan Uzm. Dr. Yetener, "’Ne yiyorsan o’sun’ ilkesi kemikler için de geçerlidir" dedi, önerilerini şöyle sıraladı:
"Rafine karbonhidrat, şeker, paketli gıdalardan uzak durulmalı. Sebze, meyve, sağlıklı yağlar ve protein tüketilmeli. Kalsiyum/magnezyum ve sodyum/potasyum dengesi korunmalı. D vitamini ve K2 vitamini desteklenmeli. Kronik stres ve kortizol artışı, kemik yıkımını artırıyor, yapımını azaltıyor. O nedenle stres yönetimi kemik sağlığı için hayati önemdedir. Fiziksel aktivite ile kemik ve kas sağlığı arasında ise sıkı bir ilişki vardır, osteoporozun hem önlenmesinde hem de tedavisinde büyük rol oynar. Düzenli egzersiz yapan kişilerde osteoporoz daha az oranda görülmektedir. Dirence karşı yapılan egzersizler kemik yapımını uyarmak ve kas gücü açısından önemlidir. Egzersiz biçimi olarak hızlı hareketler (zıplamak), yavaş hareketlerden (yürümek gibi) daha uyarıcıdır. Öte yandan ağırlıkla ya da dirence karşı çalışmak, yüzmek ve bisiklete binmeye göre kemik yoğunluğunu daha fazla arttırır. Egzersizde amaç, sadece kemik yapımını uyarmak değil, aynı zamanda kas gücünü ve dengeyi geliştiren, duyu algısını güçlendiren egzersizlerle düşmelerin önlenmesi olmalıdır. Birçok çalışmada, yoga ve tai chi osteoporotik (kemik erimesine bağlı kırıklar) hastalarda klasik fizik egzersize alternatif olarak önerilmiş ve etkili olduğu bulunmuştur."
Osteoporozdan korunmak için 7 öneri
Doğru beslenme, dengeli mikrobesin alımı, stres kontrolü ve düzenli egzersizle kemik sağlığını korumanın mümkün olduğunu belirten Uzm. Dr. Yetener, osteoporozdan korunmak için şu 7 öneride bulundu:
"Bağırsak sağlığını koruyun
Paketli gıdalardan uzak durun, sağlık yağ ve renkli sebzeler tüketin.
Mikrobesin alımlarına ve aralarındaki dengeye özen gösterin
Alkali beslenin,
Düzenli egzersiz yapın,
Doktorunuz gerekli görürse biyoeşdeğer hormon tedavisiyle kemiklerinizi koruyun."