Osmanlı halk kıyafetleri ve yaşam kültürü Çeşme Kalesi’nde sergileniyor
Osmanlı halk kıyafetleri, yaşam objeleri ve kültürel mirasın izleri, Çeşme Kalesi’nde "Zamanın Tanıkları" sergisiyle gün yüzüne çıktı. Osmanlı Devleti’nin çok uluslu ve çok kültürlü yapısını yansıtan orijinal giysiler ve yaşam eşyaları, 13 Ağustos’ta açılan sergi ile sanatseverlerle buluştu.
Feyza Uluumay Gökalp Koleksiyonu, Nihal Keriman Erbay Koleksiyonu ve Sabiha Tansuğ Koleksiyonu’ndan seçilen parçalar, ziyaretçilere adeta geçmişe yolculuk yaptırıyor. Etkinlikte, Çeşme Müze Müdürlüğü ev sahipliğinde, "Zaman Tüneli" temasıyla düzenlenen; Fethi Erbay’ın baskı resimleri ve Mutlu Erbay’ın "Ayasofya’nın Hafızası" temalı yağlıboya tabloları da sergide yer alıyor.
"Babamın bıraktığı mirası yaşatıyorum"
Uluumay Vakfı yöneticisi Feyza Uluumay Gökalp, serginin odak noktasının babası merhum Esat Uluumay’ın 50 yılı aşkın emeğiyle oluşturduğu arşiv olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Bu koleksiyon, rahmetli babamın bana bıraktığı bir miras. Yaklaşık 61 parçadan oluşan bir bölümünü buraya getirdik. Hem bu mirası korumak hem de geleceğe taşımak için çalışıyorum. Babamın dostu Sabiha Tansuğ’un koleksiyonu da sergide yer alıyor. Eşyaları Bademler Sanat Köyü’nden buraya getirdik. Ayrıca Prof. Dr. Fethiye Erbay ve Mutlu Erbay da koleksiyonlarıyla bize eşlik ediyor. Onların rahmetli anneleri Keriman Hanım’ın eserleri de sergide. Dört koleksiyon bir araya gelerek Çeşme’de bu özel sergiyi oluşturduk. Amacımız, ziyaretçileri zaman içinde bir yolculuğa çıkarmak. Koleksiyonlarımız bir arada yaşama kültürünü yaymayı hedefliyor. Farklı dinlerden ve kökenlerden insanların birlikte nasıl uyumlu yaşadığını göstermek istiyoruz. Bu sergiyi bir başlangıç olarak görüyoruz; ileride daha büyük sergiler, hatta bir müze açmak istiyoruz."
"Eserlerde çocukluğumu gördüm"
Açılışa katılan, eski Milletvekili, Devlet Bakanı ve Meclis Başkanı Mehmet Gazioğlu ise sergiye dair izlenimlerini şu sözlerle paylaştı: "Sanatçılara her zaman hayranlık duymuşumdur. Kendimde eksiklik olarak gördüğüm şey sanata yeteneğim olmaması. Ama eserleri gördüğümde o eksiklik kapanıyor. Bugünkü serginin sahibi, koleksiyonunu yıllarca emek vererek oluşturmuş. Bursa’da Kılıç Kalkan Oyunu’nun da kurucusudur. Eserlerde, memleketim olan Bursa Uludağ yöresine ait parçalar var. Karakeçili kökenliyim. Eskiden bize ‘Dağlı’ derlerdi, bu biraz aşağılayıcı bir ifade olurdu. Ama çalışkanlığımız ve dürüstlüğümüz sayesinde gurur duyulacak bir unvan haline geldi. Buradaki kıyafetlerde ve objelerde çocukluğumun örf ve adetlerini gördüm, çok duygulandım."
"1.751 parçalık koleksiyonun küçük bir kısmı burada"
Bademler Sanat Köyü Genel Müdürü Nisa Baran da serginin koleksiyon çeşitliliğine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Çeşme Kalesi’nde hem hamam hem kahve koleksiyonlarımızdan parçalar yer alıyor. Urla Bademler Köyü’ndeki Sabiha Tansuğ Müzesi’nin ve Bursa’dan Uluumay Müzesi’nin 1.751 parçalık koleksiyonunun küçük bir kısmını buraya getirdik. Bursa’daki Nagatlı Müzesi’nden eserler ve Nihal Keriman Erbay’ın koleksiyonu da sergileniyor. 13 Eylül’e kadar ziyaretçileri bekliyoruz. Ayrıca Fahrettinpaşa Mahallesi kütüphanesine, Dr. Musa Baran’ın eserlerini ve doğa üzerine çalışmalarını bağışlıyoruz."
"Kadın emeğiyle kültürel mirası modern tasarıma taşıdık"
Çeşme Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Yeşim Yüksel ise sergide yer alan el işi eserleri anlatarak, "Bölgenin eşsiz çiçek ve tarım desenlerini iğne oyasıyla modern tasarımlara dönüştürdük. Alaçatı begonvili, Çeşme hurma zeytini, sakızı, limonu, kuzusu ve biberinden esinlenen kolye, broş ve takılarımız büyük ilgi gördü. Bu projede deprem bölgesindeki kadın üreticiler ile Çeşme’deki kadınlar el ele verdi. Ortaya çıkan her parça dayanışmanın simgesi oldu. Çeşme Sakız Broşu ve Alaçatı Begonvil Broş öne çıkan eserlerimizden. Bu tür çalışmalar hem kadın emeğini görünür kılıyor hem de kültürel mirası yaşatıyor" dedi.
Sergi, 13 Eylül’e kadar Çeşme Kalesi’nde görülebilecek.