Behçet hastalığı bulunan Osman Turan’da hastalıkta nadir yaşanan bir durum görüldü. ‘Hemoptiz’ olarak adlandırılan durum sonucunda akciğerlerinde meydana gelen kanamadan dolayı ağzından ve burnundan kan gelen Turan, birçok kez kanamalarından dolayı yoğun bakımda yattı. Daha sonra Kayseri Şehir Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’ne sevk edilen Osman Turan, hastanede uygulanan embolizasyon yöntemi ile kanamalarından ve yaşadığı ölüm korkusundan kurtuldu.
Yaşanan durumun nefes sıkıntıları oluşturup arrest denilen ani kalp durmasına kadar gidebileceğini söyleyen Kayseri Şehir Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Dr. Sinan Karatoprak, “Behçet hastalığı Asya ülkelerinde ve bizim ülkemizde sık görülen romatolojik bir hastalıktır. Genellikle ağızda yaralar, genital bölgede ülserler ve nadiren de damar tutulumlarıyla seyreden romatolojik bir hastalıktır. Osman bey uzun süredir Behçet tanısı almış ve takipli olan bir hasta, ağzından akciğer kaynaklı kan gelmesi şikayeti ile göğüs hastalıklarına başvurmuştu. Orada çekilen tomografisinde kalpten kirli kanı temizlenmek üzere akciğere taşıyan damarda bir anevrizma dediğimiz baloncuk tespit edilmesi üzerine tedavi amaçlı bize yönlendirildi. Bu şekilde de işlem kararı verdik hastayla. Behçet hastalığında nörolojik tutulum ve vasküler tutulum nadir görülmekte. Özellikle Osman beyde olan durum hastalıkta yüzde 1 olarak tanımlanmıştır literatürde. Polimer arter anevrizma hastalarda en sık şikayet akciğerden kan gelmesi şikayetidir. Hemoptiz olarak adlandırıyoruz biz bu durumu ve bu durum aşırı miktarda kanama olduğu zaman hastada nefes sıkıntıları oluşturup arreste kadar gidebilir ki Osman beyde de geçmişte öyle bir durum olmuştu” dedi.
Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Dr. Oğuz Aslan da Behçet hastalığı olanların kanama durumunda akciğer atardamarlarında bir anevrizma olabileceğini akıllarında bulundurması gerektiğini söyleyerek, “Osman bey bize göğüs hastalıkları tarafından yönlendirildi. Kendisinin Behçet hastalığı tanılı, tekrarlayan akciğer kaynaklı kanamaları mevcuttu ve pulmoner anevrizma dediğimiz bir baloncuk mevcuttu Behçet hastalığında sekonder olarak nadir gelişen bir durum olarak. Hastamıza bu anevrizmanın kapatılabileceğini ve işlemin nasıl olduğunu, risklerini anlattık. Kendisi de düşündü ve tedavi olmaya karar verdi. Öylelikle bir teşhise dair anjiyoya aldık kendisini. Tedavi planımızı belirledik ve ikinci bir seansta kendisine bu büyük damarları tıkamakta kullandığımız vasküler tıkaçlar dediğimiz materyaller ile anevrizmasını kapattık. Anevrizma kapatmanın aslında birçok yöntemi var ama hastamızın besleyici damarı çok büyük olduğu için bunları daha büyük damarları tıkamak için kullandığımız materyalleri kullandık. Bir gün serviste yattı ve ertesi gün taburculuğunu sağlamış olduk. Bizim gördüğümüz hastaların çoğu Behçet hastası ve bu hastaların yüzde 1-2’sinde görülebiliyor bu komplikasyon. Embolizasyon işlemi sonrasında hastamızın bu mevcut durumu tamamen kapandığı için en azından bu anevrizma özelinde ekstra bir akciğer kanaması hemoptizi ihtimali ortadan kalkmış oldu. Şöyle söyleyebiliriz; Behçet hastalığı tanısı olan hastaların öksürükle ağzından kan gelmesi durumunda akciğer atardamarında bir anevrizma olabileceği akılda bulundurulmalı ve bunun tedavisi için gerekli başvurular da yapılmalıdır. Burada hastalar Girişimsel Radyoloji Kliniği’ne de başvurabilirler ya da göğüs hastalıkları tarafından da bize yönlendirilebilirler” ifadelerini kullandı.
“Kanamalardan dolayı korkarak yaşıyordum”
Kanamalardan dolayı korkarak yaşadığını ve daha önce ölümden döndüğünü söyleyen Osman Turan ise, “Ben kendimi bildim bileli Behçet hastasıyım. Bunun için de Kayseri Şehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları’nda her zaman tedavi görmekteydim. Benim akciğerlerimde hemoptiz kanama oluyordu ve bunun geçebilmesi için. Oradan beni Girişimsel Radyoloji bölümüne yönlendirdiler ve geldim burada tedavilerim yapıldı. Benim akciğerlerimdeki kanamanın durdurulabilmesi için yani baloncuğun kapatılabilmesi için tedavi yöntemlerini söylediler. Sonrasında tedavim yapıldı. Şimdi de şükürler olsun hiçbir kanamam yok. İnşallah da olmaz bundan sonra. Ben bu sebepten korkarak yaşıyordum. Çünkü yolda giderken, evde otururken hatta yemekte dahi ağzımdan kan gelemeye başlıyordu ve direkt hastaneye yetişmek zorunda kalıyordum. Çok kez yoğun bakımlarda yattım ama şimdi öyle bir şeyim yok şükürler olsun iyiyim, artık kan da gelmiyor. Bir gün dışarıda ağzımdan ve burnumdan kan gelmeye başladı. Baygınlık geçirmeye başladım. Ambulansın gelmesi için dua ediyordum. Baygınlık geçirirken kendimi öldüm sandım. Ölmedim ama ölümden döndüm. Ameliyatım bittikten sonra “Başardık, bitirdik” dediler. İşlemi tamamladıklarını gösterdiler. Ben de o heyecanı duyunca çok sevindim. İnşallah benim gibi Behçet hastası olan kişilere umut olurlar bundan sonra da ve tekrar böyle şeyler yaşanmaz. Behçet hastasının akciğerden kanaması ile ilgili olan ölümü duymayalım” dedi.
