Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ’Genç Canlarımızla Muharrem Ayı Lokma Sofrası’ programına katıldı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Muharrem ayı dolayısıyla düzenlenen ’Genç Canlarımızla Muharrem Ayı Lokma Sofrası’ programına katıldı. Bakan Tekin yaptığı konuşmada eğitime erişimde hiçbir ayrım gözetilmediğine vurgu yaparken geçmişteki tartışmaların hiçbir fayda sağlamadığına dikkat çekti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin Muharrem Ayı dolayısıyla düzenlenen Genç Canlarımızla Muharrem Ayı Lokma Sofrası Programına katıldı. Adile Sultan Kasrı’nda düzenlenen programa Bakan Yusuf Tekin ile birlikte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Mücahit Murat Yentür, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir, Cem Vakfı Gençlik Kolları Başkanı Muharrem Kurnaz, Alevi Gençler Yönetimi Derneği Başkan Yardımcısı Erolcan Aslan, öğrenciler ve davetliler katıldı.
"Geçmişte yaşanan tartışmalar sadece gelecekte atacağımız adımlarla ilgili problem teşkil ediyor"
Bakan Tekin konuşmasında "Eğitime erişimde asla bir ayrımcılık olmadı. Eğitime erişim konusunda hiçbir ayrım gözetmedik. Bu konuda tedbirler alacağımızı, aldığımızı rahatlıkla söylemek isterim" dedi. Bakan Tekin, "Geçmişte yapılanlar üzerinden birbirimize yönelik kim haklı tartışmasına girmenin hiçbir faydası olmadığını gördüm bugüne kadar. Bu tartışmalar sadece gelecekte atacağımız adımlarla ilgili bizim önümüzde problem teşkil ediyor. 2002 yılından itibaren Cumhurbaşkanımızın mücadele ettiğini ifade ettiği 3 şeyden bir tanesi yasaklar. Aslında inançlar üzerinde uygulanan baskıcı ve yasaklayıcı politikaların temel tamamını reddeden bir algıyla yola çıktı. Bu süreç içerisinde inançlar üzerindeki bütün baskıları ortadan kaldırmayı, birlikte çalıştığı bizlere sürekli talimatlandırdı. Bununla ilgili dediğim gibi geçmişte nelerin yaşandığı, hiç bunları tartışmaya gerek yok. Bunları konuşmaya gerek yok. Bundan sonra neler yapılması gerektiğine bakmak lazım. Ben hem Milli Eğitim Bakanlığı’ndan müsteşarlık görevi yaparken, daha önce akademisyen olarak çalıştığım üniversitelerde de, bu konuda ben tüm inançların bu anlamda özgürce yaşandığı bir Türkiye’yi hayal ediyorum ve bunu arzu ediyorum. Alevi ya da Sünni hiç farketmez, bir gencin inancına sahip olarak yetişmesini, inancını öğrenerek yetişmesini arzu etmesinden de gerçekten mutlu oluyorum, gurur duyuyorum. Bunu da Milli Eğitim Bakanı olarak da, bir akademisyen olarak da arzu ediyorum ve istiyorum. Bunu temin etmenin de bizim boynumuzun borcu olduğuna inanıyorum" dedi.