MİA "Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Ekseninde Türkiye’nin Yol Haritası" raporunu yayımladı

MİA

MİA "Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Ekseninde Türkiye’nin Yol Haritası" raporunu yayımladı

Milli İstihbarat Akademisi (MİA), "Yapay Zeka, Toplum ve Güvenlik Ekseninde Türkiye’nin Yol Haritası" raporunu yayımladı.
Milli İstihbarat Akademisi, yapay zekâ teknolojilerinin toplum, güvenlik ve kültürel değerler üzerindeki etkilerini çok boyutlu olarak ele alan "Yapay Zekâ, Toplum ve Güvenlik: Durum Analizi ve Türkiye’nin Stratejik Yol Haritası" başlıklı kapsamlı bir rapor yayımladı. Raporda, Türkiye’nin bu alandaki stratejik öncelikleri küresel eğilimler ışığında analiz edilirken, kısa, orta ve uzun vadeli yol haritalarıyla karar alıcılara ve kamuoyuna veri temelli öneriler sunuluyor. Teknolojik dönüşümün teknik yönlerinin yanı sıra epistemolojik ve etik sonuçlarının da değerlendirildiği çalışmada, güvenlikten dijital ekonomiye, kültürel tehditlerden iş gücüne kadar yedi tematik başlık altında çok disiplinli bir çerçeve ortaya konuldu.
Gerçeklik ve bilgi üretimi tehlike altında
Yapay zekânın ulaştığı sonuçlar istatistiksel ihtimallere dayanmakta ve neden-sonuç ilişkisi barındırmamaktadır. Bu durum, yapay zekâya aşırı güvenin bilgi üretiminde "epistemik tembellik" ve sorumluluk kaybına yol açabileceğini göstermektedir. Gerçekmiş gibi görünen ancak sorumluluk taşımayan içerikler, bilginin güvenilirliğini sorgulatmakta, bu durum da bilgi toplumu açısından yapısal bir riski beraberinde getirmektedir. Raporda, yapay zekâya "epistemik otorite" rolü atfetmenin toplumsal etkilerine dikkat çekilmiştir. MİA, bu tehdidin büyümesini engellemek için bilgiye erişim ve üretim süreçlerinde insan sorumluluğunun korunmasının önemine işaret etmektedir.
Türkiye’nin yapay zekâ kapasitesi büyüyor
Akademinin raporuna göre, Türkiye’de yapay zekâ alanındaki uzman havuzu yüzde 46 oranında artarken, yerli girişimler de büyük yatırımlar çekmiştir. TÜBİTAK tarafından sağlanan kamu destekleri, strateji odaklı kamu yatırımlarını güçlendirmiştir. Ancak yüksek enerji tüketimi, teknik kaynak sınırlılıkları ve uluslararası uyum maliyetleri gibi yapısal zorluklar öne çıkmaktadır. MİA, teknik altyapının güçlendirilmesi ve beceri dönüşümünün hızlandırılması gerektiğine işaret etmektedir. Bu gelişmeler, Türkiye’nin bölgesel takipçi konumundan lider aktörlüğe geçiş sürecinin kritik adımlarıdır.

Yapay zekâ kaynaklı tehditler ve çok boyutlu çözüm stratejileri
Rapora göre, yapay zekâ kaynaklı otonom silah sistemleri, siber saldırılar ve seçim manipülasyonu, güvenlik alanında öne çıkan tehdit başlıklarıdır. Milli İstihbarat Akademisi, bu risklere karşı kırmızı ekip laboratuvarları, güvenli mimari tasarımlar ve seçim bütünlüğü platformlarını önermektedir. Uluslararası normların geliştirilmesi, etik çerçevelerin güçlendirilmesi ve teknoloji odaklı diplomatik girişimlerin önemi vurgulanmaktadır. Siber güvenlik alanında ise içerik filigranı, bot tespit API’leri ve dezenformasyonla mücadele uygulamaları çözüm önerileri arasında yer almaktadır. Akademi, güvenlikten diplomasiye kadar uzanan yelpazede disiplinler arası çözümler üretmektedir.

Dijital çağda yeni tehditler ve etik çözümler
Rapor, kültürel homojenleşme, mahremiyetin zedelenmesi ve dezenformasyon gibi tehditlere karşı kapsamlı çözümler sunmaktadır. Ulusal Yapay Zekâ Etik Merkezi’nin kurulması, dijital miras portallarının hayata geçirilmesi ve kültüre duyarlı önyargı testlerinin geliştirilmesi bu çözümler arasındadır. Raporda, toplumun teknolojiyle kurduğu ilişkinin yalnızca kullanıcı deneyimi üzerinden değil, aynı zamanda etik ve değerler bağlamında da değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır .Akademi, bu farkındalığın artırılması için paydaşları kapsayan bir iletişim ve eğitim stratejisi önerisinde bulunmaktadır. Toplumsal bütünlüğün korunması, teknolojik gelişmelerin etik zeminle desteklenmesine bağlı görülmektedir.

Kısa, orta ve uzun vadeli stratejik öncelikler
Milli İstihbarat Akademisi tarafından hazırlanan yol haritası; kısa (0-2 yıl), orta (3-5 yıl) ve uzun vadeli (5+ yıl) uygulama başlıklarıyla planlanmıştır. Kısa vadede etik merkezlerin kurulması ve yeşil yapay zeka (YZ) projelerinin başlatılması; orta vadede veri ağları ve yerli dil modelleri; uzun vadede ise küresel yönetişimde Türkiye’nin rol üstlenmesi öngörülmektedir. Yol haritası, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021-2025) ve güncel eylem planlarıyla yüksek düzeyde örtüşmektedir. Bu bütüncül plan, lider kurumlar, bütçe tahminleri ve performans göstergeleri ile desteklenmektedir. MİA, stratejik öncelikleri sahaya taşıyacak kurumsal iradenin kararlılığına dikkat çekmektedir.
Türkiye İçin Stratejik Vizyon: Etik, Sürdürülebilir ve Katılımcı YZ Geleceği
Raporun nihai amacı; Türkiye’yi 2030 sonrası dönemde yenilikçi, güvenli ve kapsayıcı bir yapay zekâ lideri konumuna taşımaktır. Milli İstihbarat Akademisi, bu hedefe ulaşmak için etik ilkelere bağlı, enerji duyarlı ve insan merkezli çözümler geliştirilmesini önermektedir. YZ, Türkiye’nin sosyoekonomik kalkınma paketinde merkezi bir ivme kaynağıdır. Ancak bu ivme yalnızca teknoloji alımıyla değil; etik ilkelere bağlı, enerji duyarlı ve güvenlik testlerinden geçmiş çözümlerle toplumsal faydaya dönüşecektir.