MHP’li Özdemir: Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak için Libya’da olmalıyız.

MHP’li Özdemir: Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak için Libya’da olmalıyız.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak için Libya’da olmamız gerektiğini meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşma ile anlattı.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Libya'ya asker gönderilmesinin 18 ay daha uzatılmasına dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi üzerine MHP Grubu adına söz aldığı konuşmasında; yüz altı yıl önce Sarıkamış'ta şehit düşen kahraman askerleri rahmet ve minnetle yâd ettiğini belirterek şöyle konuştu: “2011 yılının Şubat ayında Libya'da başlayan ve Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin kıvılcımları ilerleyen aşamada ülkede Kaddafi rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştır. 2015 yılına gelindiğinde Birleşmiş Milletler himayesinde tarafların bir araya getirildiği diyalog süreci sonunda 17 Aralık 2015'te

Libya Siyasi Anlaşması imzalanmış, Ulusal Mutabakat Hükûmeti Libya'nın tek ve meşru temsilcisi olarak tanınmıştır. 27 Kasım 2019'da ülkemizi ziyaret eden Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyiyle Güvenlik ve Askerî İş Birliği Mutabakat Muhtırası imzalanmıştır. Böylelikle, ülkelerimiz arasında güvenlik kurumları nezdinde eğitim programlarının düzenlenmesi, teknik bilgi ve tecrübe paylaşımı, terörizm ve yasa dışı göçlerle mücadele konularındaki iş birliğinin hukuki zemini tesis edilmiştir” dedi.

LİBYA, TÜRKİYE’DEN YARDIM TALEP ETMİŞTİR

Özdemir, 2019 Aralık ayında Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti Başkanlık Konseyi Başkanı Serrac’ın, ülkesinin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden yasa dışı silahlı gruplarca düzenlenen saldırılara karşı koyabilmek, ülkedeki barışı korumak ve istikrarı temin etmek amacıyla Türkiye'den yardım talep ettiğini belirterek, “Bu gelişme üzerine, Libya'ya asker gönderilmesini ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Meclisimize gönderilmiş ve 2 Ocak 2020'de kabul edilmiştir. Böylelikle, Libya'nın güvenlik ve istikrarına katkı sağlamak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri personeli talep edilen eğitim ve danışmanlık yardımını sağlamış, verilen bu yardım sayesinde Ulusal Mutabakat Hükûmeti ülkenin bütünlüğüne kasteden saldırıları durdurmuştur” ifadelerini kullandı.

EGEMENLİĞİMİZE KASTEDEN GİRİŞİMLER RAFA KALDIRILMIŞTIR

Libya'yla varılan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası ile her iki ülkenin Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinin tescili konusunda önemli bir başlangıç olduğunu vurgulayan Özdemir; “Kıbrıs Türklüğünün haklarının korunması hususunda sergilediğimiz kararlılık da aynı kapsamda anlamlı bir hâl almıştır. Libya'yla imzalanan muhtırayla beraber yetki alanlarımızın batı hududu kesinlik kazanmış, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'deki hesap ve girişimlerden uzak tutmak isteyen, dahası egemenliğimize kasteden girişimler rafa kaldırılmıştır. Bölgedeki gündem hızlı şekilde lehimize değişiklik göstermiştir.” açıklamasında bulundu.

AB’NİN NİYETİ SAMİMİ DEĞİLDİR

23 Kasım tarihinde Avrupa Birliği tarafından icra edilen ve her yönüyle tartışmalı olan İrine Harekâtı kapsamında Libya'ya seyreden ve insani yardım malzemesi taşıyan "Roseline-A" adlı, Türk bayrağını taşıyan bir ticaret gemisine Türkiye'nin izni olmaksızın müdahale edilmesi ve hukuk dışı denetlemede bulunulmasının yaşanan akıl tutulmasının açık bir dışa vurumu olduğunu ifade eden Özdemir şöyle devam etti: “İrini Harekâtı'nın sadece Akdeniz'de gerçekleştiği dikkate alındığında, Libya'da yaşanan krizde yanlı bir tutumun sergilendiği kendisini her haliyle göstermektedir. Niyet samimi değildir. İstenilen, Ulusal Mutabakat Hükûmetinin elinin, kolunun bağlanması, Hafter güçlerinin ise ilerleme kazanmasının teminidir.”

DOĞU AKDENİZ’DEKİ YAKLAŞIMIMIZ HUKUKİ, VİCDANİ ve AHLAKİDİR

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türkiye'nin Libya'yla vardığı mutabakat muhtırasının, deniz yetki alanlarının hakça ve adilce paylaşılmasını öngören bir anlayışın sonucu olduğunu ifade ederek, “Doğu Akdeniz konusundaki bu yaklaşımımız hukuki, vicdani ve ahlakidir. Diğer yandan, Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarımızın korunmasında Libya'nın stratejik ve yadsınamaz derecede büyük bir önemi vardır. Böylesi bir dönem içerisinde, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliğinin Türkiye'ye karşı yaptırım içeren gündemleri, konuşmaları veya kararları hiç kuşku yok ki ilişkilerimizde tahmini zor tahribatlar yaratacak, ancak sadece bizim açımızdan kayıp olmayacaktır.” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE BAĞIMSIZ BİR ÜLKEDİR

Türkiye’nin bağımsız bir ülke olduğunu, egemenliğini doğrudan ilgilendiren bir meselede başka ülkelerden akıl ve icazet almayacağına dikkat çeken Özdemir; “Egemenlik haklarımızın gereğini yerine getiriyoruz diye aldığımız kararlardan da geri adım atacak değiliz. Aynı durum Doğu Akdeniz için de geçerlidir. Bütün iyi niyetimize rağmen bölgenin barış iklimini bozmayı göze alanlar varsa ya da bunu hesap edenler bulunuyorsa Türkiye'nin güçlü, etkin ve caydırıcı kudretini icap ettiğinde ortaya koyma kararlılığını sonuna kadar göstereceğini iyi bilmeleri gerekir.” açıklamasında bulunarak, Türkiye'ye, Türkiye'nin kendi deniz yetki alanlarında faaliyet gösteren Oruç Reis sismik araştırma gemisinin bölgedeki çalışmalarını durdurma çağrısı yapanların, Yunanistan'ın neredeyse her gün Akdeniz ve Ege'deki askersiz olması gereken adaları silahlandırması karşısında sessiz kalmasının, gerçekte kimin, hangi niyette olduğunu göstermekte olduğunu belirterek şöyle devam etti, “Libya'nın istikrarının önündeki bütün engeller, gelinen ve bundan sonraki aşamalarla kaldırılmalı, verdiğimiz destek, huzur ve güvene erişinceye kadar devam etmelidir. Mehmetçik, Libya'da eğitim ve danışmanlık faaliyetleriyle tarihî bir sorumluluğu yerine getirirken ülkemizin hak ve menfaatlerinin çok geniş bir alanda korunmasına da katkı sağlamaktadır. “