Lise öğrencileri, teknoloji projeleriyle göz doldurdu
Lise öğrencileri, teknoloji projeleriyle göz doldurdu
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Liselerde Bilim Uygulamaları İstanbul İl Sempozyumu’ ile lise öğrencileri bilim ve teknoloji alanındaki projelerini tanıtma fırsatı buldu.
İstanbul Gelişim Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Liselerde Bilim Uygulamaları İstanbul İl Sempozyumu’, ‘Geleceğin Teknolojileri: Ekonomi ve Finans’ teması ile gerçekleştirildi. Sempozyuma, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Dr. Ömer Avcı, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Latif Demirkaya, İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, okul müdürleri ve lise öğrencileri katıldı. Lise öğrencileri, sunum yaparak bilim projelerini tanıttı. Atölyelerin ziyaret edilmesinin ardından katılımcılara sertifikalar dağıtıldı.
Açılış konuşmasını yapan Dr. Ömer Avcı, "Bugün burada teknolojinin geleceğini ekonomi ve finans başlıkları altında konuşarak, yalnızca bugünü değil geleceği de şekillendirecek bir tartışmanın kapısını aralıyoruz. Bilim ve teknoloji artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Ancak şunu özellikle belirtmek isteriz ki, bilim dediğimiz alan yalnızca deneylerden, verilerden ve gözlemlerden ibaret değildir. Bilimin özünde metafizik sezgisellik diye adlandırdığımız derinlikli bir felsefi arka plan da bulunaktadır. Metafizik sezgisellik sadece felsefenin değil aynı zamanda bilimin ayrılmaz bir parçasıdır" dedi.
"Milli hedeflere ulaşmak için katkı sunmalıyız"
İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin, milli eğitimdeki hedeflere değinerek, "Ülkemizin koyduğu milli hedefler var. Ülkemiz son 20 yılda bu milli hedeflere doğru hızlı bir adım atıyor. Biz de üniversiteler olarak bu milli hedeflere kısa zamanda ulaşmak için katkı sunmak zorundayız. Üniversitelerin en önemli misyonlarından birisi de paydaşlarıyla birlikte hedeflere yürümektir, Milli Eğitim bizim en yakın paydaşımız. Dolayısıyla hepimiz eğitimin bir parçasıyız. Hatta anaokulundan, okul öncesinden, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversiteye kadar önceki eğitimleri ne kadar kaliteli başarabilirsek, üniversitede daha kaliteli çıktılar elde edebiliriz. Bilim yolculuğumuza daha başarılı bir şekilde devam edebiliriz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Şahin, "Üniversiteler, lise düzeyindeki bu tür bilimsel çalışmaları desteklemeye her zaman hazır ve istekli olmalıdır. Biz İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak, her adımda bilimsel farkındalığı artıran, sorgulama yeteneğini güçlendiren gençlerimizin yanında olmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Gelişim Sanat Galerisi’nden Teknoloji Geliştirme Merkezimize, Teknoloji Transfer Ofisimizden sosyal sorumluluk projelerimize kadar uzanan geniş bir platformda öğrencilerimizin üretimini ve düşünsel gelişimini desteklemeye devam edeceğiz" diyerek sözlerini noktaladı.
Hidrojenden alternatif yakıt projesi
Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi 9’uncu sınıf öğrencisi Defne Yılmaz, hidrojen yakıtı üzerine yaptıkları projeyi şu sözlerle anlattı:
"Dünyadaki fosil yakıtların artması ve çevresel etkilerinden dolayı bizim alternatif enerji kaynaklarına olan yönelimimiz hızlandı. Biz de temiz ve sürdürülebilir enerji kaynağı olarak hidrojeni seçtik ve hidrojenin yararlı olabileceğini ortaya koyduk. Hidrojenin elektroliz yöntemiyle birlikte diğer alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarıyla oluşmasını sağladık ve literatür yöntemiyle böyle bir tarayıcı oluşturduk. Yakıt hücrelerinin taşınmasıyla birlikte hidrojenin depolanması, taşınması ayrıca üretilmesi konusunda, belli maliyetler halledilebilirse gerçekten büyük bir proje olabileceğini ortaya koyduk. Bu projeyi tanıtma fırsatı verdiğinden dolayı İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne teşekkür ederiz."
Yapay zekaya fabl yazdırdılar
Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi hazırlık sınıfı öğrencileri Mert Yıldırım ve Rana Ezgi ise, yapay zekanın fabl oluşturması ve etkileri üzerine yaptıkları araştırmayı anlattı. Yıldırım, "Yapay zekalara tek tek fabl ürettirdik ve bunların duygusal bağlantılarını, alegorik yapılarını ve Türkçeye olan uygunluklarını analiz ettik. Daha sonra 50 kişinin katılımıyla bir anket yaptık. Bunun sonucunda insanların yapay zeka ve insanlara ait fablları ayırt edip edemediğini inceledik. Son olarak yapay zeka tarafından yazılan fablları yine başka yapay zekaların eleştirmesini istedik. Onların ne kadar yapıcı düşünebileceklerini bulmak istedik. Aldığımız sonuçlar, yapay zeka tarafından yazılan bir fablın bir insan tarafından yazılana göre ayırt edilebildiğini gösterdi" dedi.
"Amacımız Türkçe altyapılı yapay zeka oluşturmak"
Rana Ezgi, araştırma ile yapay zekanın insan zekasından farkını orta koyduklarını belirterek, "Yapay zekanın İngilizce altyapılı olması sebebiyle aldığımız sonuçlar biraz daha muğlaktı. Bizim gelecekteki amacımız yapay zekanın Türkçe altyapılı halini oluşturmak ve bunu kullanarak bu çalışmayı daha detaylı ve net şekilde tekrardan paylaşmak. Türk mühendislerimiz ve kendimiz oluşturmayı hedeflediğimiz yapay zeka programına daha detaylı ve uzun bir metin yazdırmak. Bu metni, tıpkı insanların yazmış olduğu kitaplarla kıyaslamak ve daha büyük kamuoyuyla anketler çalışıp, daha net ve detaylı bir sonuç elde etmek" diye konuştu.