Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık tehlikesi

1.05.2025 12:29:22

Konya Kapalı Havzası’nda kuraklık tehlikesi

Konya Kapalı Havzası’ndaki bilinçsiz su tüketimi ile ilgili uyarılarda bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran, "Konya Kapalı Havzası’nda yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 4,3 milyar metreküpken, tüketim 6,5 milyar metreküp civarındadır. Eğer su tasarrufu sağlanmaz ve doğru tarım politikaları uygulanmazsa, Konya Ovası’nda tarımsal üretimin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir" dedi.
Türkiye’nin tarımsal üretimdeki en önemli merkezlerinden biri olan Konya Kapalı Havzası’nda, sonbahar ve kış aylarında beklenen yağışların gerçekleşmemesi, bölgeyi kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Son yılların en kurak kış mevsimini geçiren Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nda, barajlardaki doluluk oranı alarm seviyesine geldi. Bölgede yaşanan kuraklığı değerlendiren Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Harita Mühendisliği Bölümü Arazi Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Savaş Durduran, "Kuraklık artık günümüzün en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Kuraklık hem kırsal hem de kentsel yerleşimlerde yaşayanları doğrudan etkilemektedir. Yetersiz yağış ve küresel ısınmanın etkisiyle dereler ve nehirler kurumuş, bu durum barajlar ile gölleri olumsuz etkilemiştir. Sulama ihtiyacının artması, yer altı sularının daha da derine çekilmesine neden olmuş; bu da obrukların oluşmasına, maliyetlerin yükselmesine ve kaygı artışlarına sebep olmuştur. Türkiye’nin en büyük kapalı havzası olan Konya Kapalı Havzası da bu sorunlardan ciddi şekilde etkilenmektedir. Son yıllarda artan kuraklık, tarımsal faaliyetlerdeki yoğun su tüketimi, yer altı sularının aşırı kullanımı ve iklim değişikliğinin etkileri, havzanın su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturmaktadır. Konya Kapalı Havzası’nda yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 4,3 milyar metreküpken, tüketim 6,5 milyar metreküp civarındadır" dedi.

Konya’da sulu tarım alanları arttı
Konya Kapalı Havzası’nda sulu tarımın artmasının yer altı su kaynaklarını tehlikeye soktuğunu ifade eden Prof. Dr. Durduran, "Konya Kapalı Havzası, Altınekin Alt Havzası’nda 2024 verilerine göre kuru ekim yapılan alanlar yüzde 20’ye düşerken, sulu ekim yapılan alanlar yüzde 80’e yükselmiştir. Bu durum su ihtiyacını artıracağı için yer altı su kaynaklarının çok daha fazla çekilmesine sebep olacaktır. Havzanın gelecekteki tarımsal sürdürülebilirliği için iklim odaklı politika ve stratejilerin acil bir şekilde tamamlanması gerekiyor. Kuraklık ve su kıtlığına karşı alınacak önlemler konusunda yerel yönetimler, çiftçiler ve ilgili kurumlar daha güçlü iş birliği çalışmaları yapmalı" ifadelerini kullandı.

Vahşi sulamaya acilen son verilmeli
"Eğer su tasarrufu sağlanmaz ve doğru tarım politikaları uygulanmazsa, Konya Ovası’nda tarımsal üretimin geleceği büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilir" diyerek açıklamalarına devam eden Prof. Dr. Durduran, "Konya Ovasında vahşi sulama dediğimiz salma sulama kesinlikle yapılmamalı ve damlatmalı sulamaya geçilmelidir. Vahşi sulama toprağı yavaş yavaş tuzlu hale getiriyor. İşçilik, elektrik ve su maliyetlerinin artmasına sebep oluyor. Konya Ovası’nda mısır ve ayçiçeği gibi suyu çok seven bitkilerin üretimi yerine dikenli incir, aloe vera, nohut, mercimek, buğday, arpa, aspir, zeytin, badem, lavanta, safran, biberiye, ölmez çiçek ve keten tohumu gibi çok fazla suya ihtiyaç duymayan ürünlere ağırlık verilmeli. Tarım alanlarında, sanayide ve binalarda su ayak izi mutlaka tespit edilmelidir. Kentlerde su israfının önüne geçilmeli, su tasarrufu konusunda çalışmalar gerçekleştirilmelidir. Yakın gelecekte muhtemel bir kuraklık sonucunda etkilenecek bölgelerin önceden tespit edilmesi ve gerekli önlemlerin alınabilmesi için Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Uzaktan Algılama (UA) gibi etkin yöntemlerin kullanılmasının büyük faydaları olacaktır" diye konuştu.