Kepez Belediyesi’nden personele kariyer ve kişisel gelişim eğitimi
Kepez Belediyesi’nin, personeline yönelik düzenlediği beş oturumluk "Kariyer Gelişimi ve Kişisel Gelişim Eğitimleri" programının ikinci oturumu tamamlandı. Ekip Yönetimi Eğitimi, Afet ve Kriz Yönetimi Uzmanı ve Eğitici Eğitmeni Yücel Binici, Stres Yönetimi Eğitimi ise Sosyolog ve Uzman Eğitmen Türkan Metin tarafından verildi.
Kepez Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Şube Müdürlüğü, belediye personelinin mesleki ve kişisel gelişimine katkı sağlamak amacıyla düzenlediği eğitim programlarını sürdürüyor. Bu kapsamda; gerçekleştirilen "Kariyer Gelişimi ve Kişisel Gelişim Eğitimleri" programının ikinci oturumu Belediye Meclis Salonu’nda yapıldı. Eğitimin sabah oturumuna şube müdürleri, öğleden sonraki oturumuna ise şef ve birim sorumluları katıldı. İkinci oturumun ilk konusu olan "Ekip Yönetimi Eğitimi"ni, Afet ve Kriz Yönetimi Uzmanı ve Eğitici Eğitmeni Yücel Binici verdi. Binici, takım içinde aile olabilmenin önemini vurgulayarak, üyelerin süreçlere aktif katılımının sağlanması, başarılarının takdir edilmesi ve bireysel olarak değerli hissettirilmelerinin verimi artırdığına dikkat çekti. Takım ruhunu zedeleyen davranışlar arasında katı disiplin anlayışı, değersizlik hissi oluşturmak, küçük hatalara odaklanmak ve dedikodu kültürü öne çıktı. Binici, "Aynı takımın üyeleri arasında yayılan dedikodu, takım ruhunu tek başına yok etmeye yeterlidir" sözleriyle ekip içi güvenin önemini vurguladı. Eleştiri kültürüne de değinen Binici, yapıcı eleştirinin önemine ve yöneticilerin ekip üyelerinin özel hayatlarına da duyarlı olmalarının gerektiğine işaret etti. Takım içindeki inatlaşmanın ve kişisel ego savaşlarının ise iş barışını olumsuz etkilediğini belirtti.
Stres yönetimi
Kepez Belediyesi personeline "Stres Yönetimi" konulu eğitimi de Sosyolog ve Uzman Eğitmen Türkan Metin, verdi. Stresin yaşamın doğal bir parçası olduğunu vurgulayan Metin, yapılan bilimsel çalışmalar ışığında stresin kaynaklarını oranlarla açıkladı. Metin, yaşanılan stresin yüzde 40’ının henüz gerçekleşmemiş, deneyimlenmemiş gelecek kaygılarından kaynaklandığını ifade etti. "Bu evi alabilecek miyim?", "Çocuğum sınavı kazanacak mı?" gibi sorular bu tür kaygılara örnek gösterildi. Yüzde 30’u geçmişte çözümlenememiş travmalar, suçluluk ya da utanç duygularından, yüzde 12’si ise sosyal onay ihtiyacı ve "başkaları benim hakkımda ne düşünüyor" gibi endişelerden oluştuğunu belirtti. Geri kalan yüzde 10’luk bölüm fiziksel faktörler (hastalık, yaşlılık, kötü beslenme gibi), yalnızca yüzde 8’lik kısmının ise doğrudan stres oluşturan güncel olaylar olduğuna dikkat çekti. Beklentilerin artması, ekonomik baskılar ve kültürel değerlerdeki sapmaların çağımız insanında stresin başlıca kaynağı haline geldiğini ifade etti. Geçmişte daha uzun süreli ve paylaşılan mutlulukların yerini bugün bireysel, kısa süreli ve haz odaklı deneyimlerin aldığını belirten Metin, "Stres, yaşamın doğal bir parçasıdır. Önemli olan onu ne dozda yaşadığımız ve nasıl yönettiğimizdir" diyerek stresin kontrol altına alınabileceğini vurguladı.
Metin, "Nefes aldığımız sürece stres kaçınılmazdır. Bu, hayatta olduğumuzun da bir göstergesidir. Önemli olan onunla sağlıklı bir ilişki kurmak ve yaşam kalitemizi etkilemesine izin vermemektir" dedi.