Tarih: 26.06.2025 14:38
Kastamonu’da 56 arı kovanı zehirlendi: 1 milyona yakın arı telef oldu
Kastamonu’nun Doğanyurt ilçesinde kestane balı üretimi yapan bir üreticinin kovanlarının zehirlenmesi ve girişlerinin kapatılması sebebiyle 1 milyona yakın arası telef oldu.
Kastamonu’da 15 yıldır kestane balı üretimi yapan Hüsnü Şinoforoğlu, kestane balı üretimi yapmak için 225 arı kovanını Doğanyurt ilçesinde kiraladığı araziye yerleştirdi. Hüsnü Şinoforoğlu, ayı ve diğer yaban hayvanları için tel örgü, ışıklandırmayla tedbirler aldı. Bir süre sonra arılığa giden Şinoforoğlu, kovanlarının önünde binlerce arının telef olduğunu gördü. Şinoforoğlu, 6 arı kovanının girişinin de teneke ile kapatıldığını fark etti. Tek tek kovanları açıp arılarını kontrol eden Hüsnü Şinoforoğlu, 50 arı kovanının zehirlendiğini gördü. Yaklaşık 1 milyona yakın arının telef olduğunu iddia eden Hüsnü Şinoforoğlu, Doğanyurt İlçe Jandarma Komutanlığına giderek şikayette bulundu.
"1 milyona yakın arım öldü"
Yaşanan olayı anlatan Hüsnü Şinoforoğlu, "Doğanyurt’ta kestane balı üretimi yapıyorum. Bu sene yeni yönetmeliğin değişmesi nedeniyle Doğanyurt’a gittiğimizde kota belirlemesi yapmışlar. Ancak bu kota belirlemesinde çok yanlış yapmışlar. Çünkü dağdaki bir araziye göre kota koymuşlar. Hayır, floraya göre kota koymaları gerekiyor. Doğanyurt’taki ekipler, nesli tükenen ağaçları ceviz olduğu gibi kestane ağacı sayısını da belirleyecek. Bu sayıya göre kota koyacak. Biz, Doğanyurt’ta vatandaşın arazisini kiralıyoruz. Cumayanı denilen yerde bin 600 arı kovanı belirlemişler. Ben iddia ediyorum 5 bin kovan bile yetmeyecektir oraya ama belirlerken tapuya göre belirlemişler. Bu çok yanlış, floraya göre belirlenmesi gerekiyor. Burada kaç tane ceviz ağacı var, kaç tane kestane ağacı var, bilmiyorlar. Buna göre kota konulması gerekiyor. Netice itibarıyla biz bir yere gittik ve 225 arı kovanı getirdik. ’Buraya 100 taneden fazla arı koyamazsın’ dediler. Ancak o arada bir arkadaş bana geldi, ’şu kadar para ver, bütün arılarını getir’ dedi, ben de ’olmaz’ dedim. Kurban Bayramı’nın üçüncü günü arılarımın yanına gittim. Arılarım sapasağlam, bir şey yoktu. Eşim ile birlikte Kastamonu’ya geri geldim. Bayramdan sonra tekrar Doğanyurt’a gittiğimde kovanların önünde ölüler gördüm. Arkadaşımı aradım ’kovanların önünde çok ölü var, neden olmuş’ diye sordum. O da bana avucuna arıları al, horgucu dışarıda mı’ dedi. Dediği gibi olduğunu söyleyince, ’arılar zehirlenmiş’ dedi. 50 tane arı kovanım zehirlendi. Onların videosunu çekerken 6 tane arı kovanının ağzının kapatıldığını gördüm. Her kovanda yüz bine yakın arı var, canlı var ve 600 binden fazla arı katledildi. 200-300 binden fazla arı da zehirlendi. Her kovanda 3-4 çıta arı öldü. 1 milyona yakın arım öldü" dedi.
"Dört ayaklı ayılar için önlem aldık ama iki ayaklılar için önlem almamıştık"
Arılarını ayılardan koruyabildiğini, ancak insanlardan koruyamadığını belirten Hüsnü Şinoforoğlu, "Gerekirse yolda giderken bir köpeği, bir kediyi ezmemek için kaza yapıyorsunuz. Yani 600 yüz bin canlı ölür mü? Doğanyurt’un bir geliri yok, bizim gibi insanlar gidip Doğanyurt’tan arazi kiralıyor. Oranın maliyeti her ay 200 bin lira. Benim gibi 500 kişi gitse Doğanyurt’a bir girdi olacak. Biz jandarmaya başvurduk ama elimde bir belge yok. Ben şüphelendiğim insanları söyledim. Biz, dört ayaklı ayılar için önlem aldık. Yani ayı tuzağı kurduk, ışıklandırmalar yaptık ama iki ayaklılar için önlem almadık. Ben kamera koymadım, şimdiye kadar gerek de duymadım. Ben arabamın içinde yatıyorum, kovanlarımı kolluyorum, bakıyorum. Elbette ki bir şeyin karşılığı var. Emeğin karşılığı mutlaka olmalı. Ben şu anda 1 milyon 500 bin liralık bir yatırım yaptım" diye konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —
G-F0G61HQYBB